Cevdet Aşkın
(Radikal, 11 Haziran 2012)
PKK silah bırakır mı?
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın geçen cuma günü CNNTürk’te Hande Fırat’ın sorularına verdiği yanıtların yankıları sürüyor. Atalay’ın açıklamaları Ankara’nın Kürt sorunu ve PKK konusundaki planlamalarına ilişkin ip uçları veriyor. Atalay’ın sözlerinden PKK’nın Ankara açısından sorun olmaktan çıkarılmasında temel parametrenin Erbil olarak tespit edildiği anlaşılıyor. Çünkü Atalay, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Türkiye ile ilişkilerini bugünkü konumundan ileriye götürmek istiyorsa PKK’nın Irak’ın kuzeyinden çıkmasını sağlaması gerektiğini vurguluyor. Atalay, “Bu dönem farklı” diyerek parçalanmaya giden Irak’ta Bölgesel Kürt Yönetimi’nin bağımsızlık ilanından önce PKK sorununu çözüm yoluna sokmak zorunda olduğunu ima ediyor. Diğer bir ifadeyle konjonktürün Ankara’nın lehinde olduğu ve Erbil’in ekonomik olarak yaşayabilmesi için petrolü Türkiye’ye satmak zorunda kalacağı hesabının yapıldığı anlaşılıyor. Örgütün silah bırakması yönünde görüşmelerin yapıldığını ifade eden Atalay, bu görüşmelerin Kandil-Erbil arasında yürüdüğünü hissettiriyor. Türkiye’de çoğulcu yapının geliştirilmesine yönelik çalışmalar olduğunu, haziran sonuna kadar bunların açıklanacağını haber veren Atalay, böylelikle Ankara’nın Erbil’in PKK’ya silahlarını susturma yönünde baskı yapmasını sağlayacak zemini oluşturmaya çalıştığını düşündürüyor. Bununla birlikte Atalay, anadilde eğitim gibi kritik konuda sözleri yuvarlıyor ve net bir ifadeden özellikle kaçınıyor.
Bu şartlar altında PKK’nın kısa vadede silah bırakması gündeme gelebilir mi?
Örgütün silah bırakmayı Türkiye’de Kürt sorununun çözümüne endekslediği ve bu çözümün anayasal boyut içerdiği hatırlanırsa yanıtın olumsuz olacağı kolaylıkla çıkarsanabilir. Erbil’in PKK’ya tetik çekmesi halinde dahi örgüt Kuzey Irak’ta kendi ifadesiyle ‘Medya Savunma Alanları’nı kolayına terk etmez. Erbil’in askeri yönelim dışında örgütün imkânlarını daraltması Kandil’i sıkıştırabilir ama silah bırakmasına yol açmaz. Örgüt olsa olsa Erbil’in baskısını azaltmak için sınır hattında büyük saldırılardan uzak durur.
Dolayısıyla Türkiye’nin yeni anayasasının kaleme alındığı sırada çözümün çerçevesinin çizgisine en yakın şekilde oluşması için bütün gücünü göstermeye kendini mecbur hisseden bir örgüt ile sorunla ilgili çözüm sinyalleri veren ancak çözümün kapsamını netleştirmeyen Ankara arasındaki çatışma halinin önümüzdeki aylarda devam edeceğini öngörmek için kahin olmak gerekmiyor.