Nisan ayında Erbil'de yapılması planlanan Kürt konferansına PKK katılacak mı? Türkiye ne istiyor? Terör örgütü ne diyor?
Cemal Subaşı / Tempo24
‘Silah bırak çağrısı’nın planlandığı ve Nisan ayında Erbil’de düzenlenmeye çalışılan Kürt Konferansı’na PKK’nın katılıp katılmayacağı belli değil. Çünkü Türkiye’nin terör örgütünün konferansa katılmasına karşı çıktığı ileri sürülüyor.
Fırat haber Ajansı’nda yer alan bir habere göre, konferansa PKK yerine, PKK’nın Kuzey Irak’taki siyasi kolu Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) davet edilecek. PÇDK’nın faaliyetleri Kuzey Irak’ta yasak.
"Kuzel Irak’ı tanıma karşılığında…"
PÇDK Başkanı Diyar Xerîb, Kürt konferansını ve ‘silah bırak’ çağırısını şöyle değerlendiriyor:
“Yapılmak istenen konferansın ABD öncülüğünde, Türkiye, Irak ve KDP-YNK’nin ortak yürüttüğü bir girişimdir. Konferans ABD’nin istemi ile yapılmak istenmektedir. PKK, PJAK ve İKDP’nin silah bırakması üzerine gerçekleştirilmek istenmektedir. İKDP (İran’daki Kürt partisi) zaten 20 yıldır silahlı mücadele yürütmüyor. Dolayısıyla onlar ‘zaten biz bırakmışız’ diyerek kabul edecekler. Özü itibariyle bu PKK ve PJAK’a silah bıraktırmaya yöneliktir” diye kaydetti.
‘Silah bırak demekle’ PKK karşıtlığına meşruiyet kazandırılmak istendiğine ileri süren Diyar Xerîb, “PKK’yı silah bırakmaya zorlama konferansının Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesini tanıması karşısında yapıldığı söyleniyor” dedi.
PKK: Silah bırak demek yanlış
Peki, terör örgütü PKK ne düşünüyor? Karayılan’ın Fırat Haber Ajansı’ndaki açıklamalarına bakılırsa, ‘silah bırak’ çağırısına oldukça soğuk. Şöyle diyor Karayılan: “Değişik biçimlerde bir oldu, bittiye getirilerek, en son söylenmesi gereken bir şeyi en başa alarak hatta sanki karar verilmiş gibi yansıtarak işte konferans silah bırakma çağrısı yapacak bilmem ne yapacak türden adeta başka güçlerin istemlerinin ifadesi olacak şeyleri söylemek yanlıştır.”
“ABD, Irak, Türkiye anlaştı”
PKK’nın eski yöneticilerinden ‘Kurdistan Aktüel’ sitesi yazarı Dr. Ali Küçük, konferansa ve silah bırak çağrısına ilişkin ilginç bir değerlendirmede bulunuyor:
1999’da af karşılığında Öcalan, silahsızlanmayı gündemleştirmişti. Hala bu tür eğilimlerden vazgeçtiğini sanmıyorum. Geçenlerde yeni bir anayasa yapılması ve hakikatleri araştırma komisyonu olması temelinde savaşın durdurulacağından söz ediyor. Son görüşme notunda, sanki Kürtlere yapılan her şeyi ABD, İngiltere, Almanya yapmıştır vurgularını yaparak, Türkiye ile tek başına sorunu çözelim görüşünü dillendiriyor. Devlet ve orduya bir sözü yok. O zaman bu savaş ne için sürüyor? Amacı ne? Savaş insanı yakar. Amaçsız ve hedeflediği belli olmadığı zaman sorunu çözmez, ağırlaştırır. Göründüğü kadarıyla ABD, Türkiye, Irak anlaşmıştır. Sadece PKK’nın güneyden (Kuzey Irak) çıkarılması için değil, siyasi, ekonomik, bölgesel boyutları var. AKP hükümeti bu konuda bir sorunun olmadığını söylüyor.
“Karşılıklı özveriyle uzlaşılır”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Irak gezisi öncesinde, “Kürt sorunu konusunda güzel gelişmeler olacak” açıklamasının ardından gözler AKP iktidarına döndü. Peki hükümet bu konuda ne düşünüyor. Belki de en iyi yanıtı, AKP’nin Kürt kökenli milletvekillerinden (Diyarbakır) İhsan Arslan verdi. Arslan şunları söyledi:
“Kürt sorununu çözmek isteyen hiç kimse DTP’yi PKK’yı ve Abdullah Öcalan’ı görmezden gelemez ve yok sayamaz. Realiteleri hiç kimse göz ardı etmesin. Aksi halde hiçbir sorun çözülemez. Bu güne kadar da çözülememiştir.
Hiçbir tarafın her dediği olamaz. Çünkü çözüm ararken her iki tarafında özveride bulunması ve birer adım geri atması gerekiyor. Uzlaşma böyle bir şeydir. Anlaşma ancak her iki tarafın da özveride bulunduğu ortamlarda ortaya çıkar. Çünkü PKK’yı doğuran olumsuzlukların büyük çoğunluğunu ortadan kaldırdık. Artık herkes rahatça Kürtçe konuşuyor."