-Piyasa AB zirvesini bekliyor ANKARA (A.A) - 09.12.2011 - 09.12.2011 - Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Erkut Yücaoğlu, ''AB zirvesinin sonunda alınacak kararlar piyasanın nefeslerini tutarak izledikleri bir ortamda cereyan ediyor. Ne olacak bilmiyoruz ama krizin derinleşmesi ve hatta bir büyük Avrupa ülkesinin iflas etmesi... Böyle bir iflas, başka iflaslara yol açacak, arkasından ekonomik finansal siyasal ve güven krizleri getireceğini biliyoruz'' dedi. Sheraton Otelde düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi'nin açılış konuşmasını yapan Yücaoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a geçmiş olsun dileğiyle başladığı konuşmasında, Van depreminde hayatını kaybeden vatandaşlara başsağlığı dileyerek, onların acılarını paylaştıklarını belirtti. Van depreminden sağ ve yaralı kurtulanların soğuk kış şartlarında trajedi yaşadıklarını ifade eden Yücaoğlu, onlara insani yardımların devam etmesini istedi. İstanbul'da ve diğer deprem tehlikesi bulunan yerlerde valilik ve belediyelerin yaptıkları koruyucu önlem çalışmalarına katılmanın önemli olduğunu dile getiren Yücaoğlu, ''Çünkü imar uygulamalarıyla uğraşacağına insan güvenliğine odaklanmasına bizim yardımcı olmamız lazım. Güçlü bir ekonomik girişimin sergilendiği ülkemizde, bunun gibi afetlerle mücadele için çok daha kapsamlı ve eğitimli hazırlık olması gerektiğini görüyoruz. Doğal afetlerin trajediye dönüşmemesini sağlamalıyız'' dedi. Avrupa'da Yunan ve Roma trajedisinin oynandığını bildiren Yücaoğlu, AB Avro bölgesinde krizin derinleşmesiyle İtalya ve İspanya bonolarının satışlarının zora girdiğini, hatta bir dönem Almanya ve Fransa'nın piyasadan fonlamasında problemlerin olduğunu söyledi. Bu ortamda İngiltere'nin para basarak, yüzde 1 ve 2'lik büyüme sağlamaya çalıştığını anlatan Yücaoğlu, hergün yeni yönde gelişen Avrupa borç krizinin ilk neticesi olarak Avrupa'nın büyüme oranlarının düşürülmüş durumda olduğunu, ABD'nin gelecek sene yüzde 2'lik büyüme göstermesinin beklendiğini, Çin'de ciddi bir büyüme düşüşü olacağının söylendiğini, Türkiye için de yüzde 3'lük büyüme tahmini yapıldığını kaydetti. -''Avronun kurtarılması için her çareye başvurulacak''- Son çare olarak Avrupa Merkez Bankası'nın ve güçlü AB ülkelerinin avro tahvilleri satması ve yaratılan kaynaklar ile IMF desteğiyle sorunlu ülkelerin bonolarının satın almasının gündemde olduğunu anlatan Yücaoğlu, avronun kurtarılması için her çareye başvurulacağını, deflasyon ve enflasyon korkularının ikinci plana atıldığın bildirdi. Temmuz 2012'ye kadar Avrupa bankalarının 100-200 milyar avroya kadar öz kaynak desteğine ihtiyaç olduğunu anlatan Yücaoğlu, ''Bunları da gördüğünüz zaman dünyada bütün fonlama kaynaklarının kısılacağını, finansman maliyetlerinin artacağını söylemek yanlış olmaz'' dedi. Yeni bir kredi daralması karşısında bütün merkez bankalarının ortak işbirliği kararı aldıklarını anımsatan Yücaoğlu, ''Şu anda AB zirvesi toplanmış durumda. Dün sabaha kadar çalışmışlar, 27 ülke olarak anlaşmaya varamamışlar. Bugün yine toplanacaklar, bugünün sonunda alınacak kararlar piyasanın nefeslerini tutarak izledikleri bir ortamda cereyan ediyor. Ne olacak bilmiyoruz ama krizin derinleşmesi ve hatta bir büyük Avrupa ülkesinin iflas etmesi... Böyle bir iflas başka iflaslara yol açacak, arkasından ekonomik finansal siyasal ve güven krizleri getireceğini biliyoruz. Bunun Türkiye dahil dünya ülkeleri için bir felaket senaryosuna dönüşmesi ufak da olsa ihtimal dahilinde var'' diye konuştu. Almanya ve Fransa'nın AB Ortaklık Anlaşmasını değiştirmek istediklerine dikkati çeken Yücaoğlu, burada esas olarak üyelerin mali politikalarını çok daha sıkı bir disiplin içinde yürütmelerini sağlamak istediklerini söyledi. -''Başarısız liderleri halk, demokratik ortamda protesto ediyor''- Yunan ve Roma trajedilerinin arkasında ekonominin yönetilmesi anlamında beceriksizlikler dizisinin olduğunu savunan Yücaoğlu, ''Burada hala Avrupa kültürünün, bu krizi ne şekilde yönettiğini izlemek lazım. Yani trajedi aslında siyasal zeminde cereyan ediyor. Avrupa'da başarılı olmayan liderleri, halk, Yunanistan dışında, demokratik bir ortamda protesto ediyor'' dedi.