Gündem

Pervin Buldan: 2018'in sonbaharında bu ülkeyi seçim bekliyor

"Arka kapılarda erken seçim tarihi belirliyorlar"

03 Nisan 2018 16:37

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, erken seçim olacağını ileri sürerek, "Arka kapılarda erken seçim tarihi belirliyorlar. 2018'in sonbaharında bu ülkeyi bir seçim bekliyor. Kamuoyuna seçimler zamanında yapılacak deyip, kongre tarihini öne alan AKP, MHP ile birlikte plan yapıyor" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın konuşmasından öne çıkan kısımlar şu şekilde:

"Tecrit olmasaydı OHAL ilan edilmeyecekti ve KHK'lerle yönetilmeyecekti"

5 Nisan tarihinden sonra başlatılan tecritle birlikte 7 Haziran seçimleri yapıldı. Bu seçim Türkiye açısından önemliydi. Çünkü HDP 80 milletvekiliyle birlikte parlementoya girmeye hak kazanmıştı. Özellikle Ceylanpınar, Suruç, Ankara, Cizre, Nusaybin'de katliamlar olmasaydı. Sayın Öcalan'a tecrit uygulanmasaydı. Darbe mekaniğine zemin hazırlanmayacaktı. Tecrit olmasaydı OHAL ilan edilmeyecekti ve KHK'lerle yönetilmeyecekti. Türkiye polis devletine dönüşmeyecekti. Çözüm sürecinde önemli rol alan HDP'ye siyasi darbeler yapılmayacaktı. Anayasa rafa kaldırılmayacaktı. Bu ülkeyi yönetenler Suriye ve Afrin'de savaş sarmalının içine girmemiş olacaktı. Afrin'e yapılan işgal hayata geçmiş olmayacaktı. İnsanların yaşam güvenliği tehlike altında olmayacaktı. Bütün bunlar 5 Nisan tarihinde başlayan tecrit politikasının sonuçları olarak görülmektedir. Oysa İmralı ile çözüm görüşmeleri yapılsaydı, tecrit olmasaydı bunlar yaşanmayacaktı.  Tecrit olmasaydı silahsızlanma süreci başlayacaktı ve hiçbir vatandaş yaşamını yitirmeyecekti. Ancak bugün ülkemizde her gün cenazeler geliyor. Kapılara giden tabutlar annelerin yüreğini yakmaya devam ediyor.

Afrin'e başlatılan bir işgal girişimidir. Orada doğup büyüyenler yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kalmışlardır. Afrin'lilerin evleri talan ediliyor ve yağmalanıyor. Bu da ÖSO tarafından gerçekleştiriliyor. Habertürk yayınında Afrinliler ÖSO'nun zulmünü anlatıyor. Yapılan tercümede 'YPG' deniyor. Bunun bir rezalet olduğunu belirtmek isteriz. Yalancının mumu ancak yatsıya kadar yanar. İşte Habertürk kanalında tercümanlık yapan AFAD görevlisi 'ÖSO'nun yaptıklarını YPG diye yutturmaya çalışıyorsunuz. Ama sizin yaptığınız haberciliğe Türkiye halklarının karnı tok.

Afrin'de müteahitler nasıl para kazanacak diye düşünerek Afrin'deki halkı sürgün etmenin yollarını arıyorlar. Sürgün edilenlerin yerlerine başkalarını yerleştirmenin yöntemlerini arayarak vali atamaya kalkışıyorlar. Türkiye, Suriye ile girmiş olduğu bu savaş sarmalından nasıl çıkacak merak ediyoruz. Bu nedenle BM'yi acil önlem almaya davet ediyoruz. Buradan bir kez daha söz veriyoruz. Afrinliler kendi yaşadığı topraklara mutalaka geri dönecekler. Afrin Afrinlilerindir.

Cumhurbaşkanı yanına sanatçıları alarak Hatay'a gitti. Sanatçıların durması gereken nokta savaştan yana değil barıştan yana olmalıdır. Biz gerçek sanatçıları da tanıyoruz. Ahmet Kaya'ları Yılmaz Güney'leri Ahmet Arif'leri, Mahzuni Şerif'i de tanıyoruz. Gerçek sanatçılar barışın yanında saf tutanlardır. Pozlar verip şarkılar türküler söyleyen sanatçıların yerleri farklı olacaktır. Biz hiçbir sanatçımızın ölümlerden yana olmasını tercih etmeyiz.

Kadınların mecliste tiyatro sahnesinden indirildiği haberlerini üzülerek takip ettik. AKP'nin elinde olsa hiçbir kadın yaşamın hiçbir alanında yer alamayacak. Şu kürsüde yer alamayacak, tiyatro sahnesine çıkamayacak. Biz öyle bir kadın tipi yarattık ki tiyatro salonlarında en önde kadınlar olacak. Mecliste kadınlar konuşacak. Bu kürsülerde kadınlar konuşacak. Sayın Kahraman TBMM tarihine kara bir leke olarak geçti.

Dün sosyal medyada cumhurbaşkanının askeri kamuflaj giyerek Hatay'a gittiğini gördük. Askeri vesayete karşı olduklarını söyleyen partinin başkanı kamuflaj giyerek gitti.

Bir ülkenin cumhurbaşkanı 'Çatlasın patlasın' kelimesi üzerinden siyaset yapmamalıdır. Onun görevi kutuplaştırmak değildir.  Çatlasın patlasın kelimesi hiç kimsenin ağzına yakışmayan bir kelimedir. Hiç kimsenin bu ülkeyi terk etmeye niyeti yok. Bu ülkeden gitmesi gereken birisi varsa o da sizsiniz. Siz gittiğiniz zaman huzur olacak, barış gelecek. Bir hafta ekranlara çıkmıyor bakıyorsunuz dolar, avro düşmüş. Bir çıkıyor televizyona ekonomik kriz başlıyor. Bir sussan, konuşmasan bu ülkenin refaha kavuştuğunu herkes görecek.

Biz erken seçimin yapılacağını biliyoruz. Arka kapılarda erken seçim tarihi belirliyorlar. 2018'in sonbaharında bu ülkeyi bir seçim bekliyor. Kamuoyuna seçimler zamanında yapılacak deyip, kongre tarihini öne alan AKP, MHP ile birlikte plan yapıyor. Biz biliyoruz. HDP olarak biz de hazırız. Sizin seçimlerde yapacağınız usulsüzlüklere de hazırız. HDP vardır. HDP geliyor.

Milletvekilimiz Ahmet Yıldırım'a 'Cumhurbaşkanına hakaret'ten ceza alıp milletvekilliği düşürüldü. Artık polise hakaretten bile ceza alıyor milletvekilleri. Ama biz biliyoruz ki Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin de cumhurbaşkanına hakaret davaları var. Ama bu davalar geri çekiliyor. Özellikle MHP- AKP koalisyonundan sonra Bahçeli'nin dosyası gündeme bile gelmiyor.

Doğan Medya grubunu parayla satın aldılar. Özgürlükçü Demokrasi gazetesini satın alamadıkları için kayyım atadılar. Oysa biz biliyoruz ki Özgürlükçü Demokrasi gazetesi Musa Anter'lerin bıraktığı mirastır. Özgürlükçü Demokrasi gazetesi halkına ulaşmaya devam edecek. Her birimiz birer gazeteci, yazar olarak halka ulaşmaya devam edeceğiz.