Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı ‘100 günlük eylem planı’nı eleştiren bir yazı kaleme aldı.
Aydınlık gazetesinde bugün (5 Ağustos 2018) yayımlanan yazısında Perinçek, Erdoğan’ın 100 günlük programının Türkiye’nin asıl ihtiyaçlarına hitap etmediğini öne sürdü.
Türkiye’nin önündeki 100 gün için en büyük sorunların ‘ağır borç yatağı’ ve ‘döviz açığı’ olduğunu belirten VP Genel Başkanı, bu sorunların üstesinden ‘Millet Bahçeleri’ açarak gelinemeyeceğinden söz etti.
"Vatan Partisi hayâl dağıtmadı, halkımızı
çetin koşullara hazırlıklı olmak için uyardı"
Bunlara ek olarak Perinçek, 24 Haziran milletvekilliği seçimlerinde yüzde 0.2 oy alan partisinin ‘hayâl dağıtmadığını, halkı çetin koşullara hazırlıklı olmak için uyardığını’ da dile getirdi.
VP Genel Başkanı’nın ‘Bahçenin Dikenleri’ başlıklı yazısı şöyle:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Beştepe’de Cumhurbaşkanlığı ile 16 Bakanlığın 100 gün içinde gerçekleştireceği icraatları tanıttı.
Türkiye’nin önündeki 100 güne bakıyoruz. Bir de Erdoğan’ın 100 günlük programına bakıyoruz. Bu program bir başka ülke için yapılmış gözüküyor.
Türkiye’nin önündeki 100 günün sorunu, kapıya dayanan ağır borç yüküdür, döviz açığıdır. Burada isimlerini saymayalım, bankalarda alarm zilleri çalmaktadır. Kamu bütçesi kapanması zor açıklarla karşı karşıyadır.
İktidarın 100 günlük programında Türkiye’nin gerçek sorunlarına çare olacak tek bir satıra bile rastlanamıyor. İki milyonu aşan konut stokundan sonra, bu kez de “Millî Bahçe” stoku oluşturuluyor. Duvar inşaatı çağından şimdi bahçe inşaatı çağına geçiyoruz. Ekonomi batıyor, iktidar sahipleri boğazına kadar batakta. Hiç umurlarında bile değil.
Sayın Cumhurbaşkanı, açıklamasının sonunda 'Milletime sesleniyorum. Çıkarın artık şu yastık altındakileri.' diyor. Bu bahçeleri yapmak için Milletin yastığının altına mı güveniyor. Yastık altı ile ekonomi yönetilir mi? Amerika’nın ekonomik saldırılarını yastık savaşı sananlar, uyanın! Bu savaşın tek mermisi vardır. O da üretimdir.
Bağ ve bahçe sevmeyen bir insan var mı bu dünyada?
Ancak borç batağında çırpınan bir millet o bahçelere inip de diken mi toplayacak?
Bu 'Millet Bahçeleri' niçin yapılıyor?
Döviz borcunun altında kalan iş adamları 'stres' atsın diye mi?
İşten atılan işçiler o bahçelerde efkâr mı dağıtacak?
Köyünden kente ekmek bulmak için gelip de eli böğründe kalanlar memleket havası alsın diye mi?
Bari bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi de kredi kartı borcunun altında kalan vatandaşlar için çıkarılsa, Millet Bahçelerine bedava girseler?
Millet Bahçelerinde insan boyunu aşan havuzlar da olacak mı, iflas eden esnafa kolay intihar seçeneği sunmak için?
Eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin 1915 yıllarından daha zor koşullara girdiğini söylüyordu.
1915 yıllarının çözümü, Kanal İstanbul mudur?
Bir hükümet, ülkesinin gerçeklerinden bu kadar mı kopar?
Bu 100 Günlük İcraat Programına bakınca, insanın aklına ilk gelen şudur: Yoksa Tayyip Erdoğan, bir kışkırtma ve tertiple mi karşı karşıyadır?
Türkiye’nin sorunlarını içinden çıkılmaz bir hale getirme planı mı yürütülmektedir? Bu amaçla acaba Tayyip Erdoğan yönetimi, 100 Günlük sanal bir âlemin içine mi itilmektedir?
Vatan Partisi, seçime giden süreçte, hayâl dağıtmadı, halkımızı çetin koşullara hazırlıklı olmak için uyardı.”
Doğu Perinçek'in Aydınlık gazetesinde yayımlanan yazısının tam metnine şuradan ulaşabilirsiniz.