Gündem

PEN Başkanı: Açlık grevine saygı gösterilmeli

PEN Başkanı Saul, 'Türkiye’nin tarihî bir dönüm noktasında olduğunu düşünüyoruz. Bu, müdahale etmek için doğru bir andı' dedi

16 Kasım 2012 11:53

PEN Başkanı John Ralston Saul, açlık grevi eylemlerini “ifade özgürlüğünün bir parçası” olarak nitelendirdi. Saul, "İster onaylayın ister onaylamayın ciddi bir eylemdir, saygı gösterilmeli" dedi.

Uluslararası PEN’in 2009’dan beri başkanlığını yapan Kanadalı John Ralston Saul, küreselleşme, ifade özgürlüğünün toplumdaki rolü gibi konularda çok sayıda denemeleri olan bir sosyolog. Saul, romanlarında da toplumsal konuları işlemeyi ihmal etmiyor. Tutuklu gazeteci ve yazarlarla ilgili çeşitli temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Saul, dün İstanbul’da düzenlediği basın toplantısının ardından Taraf gazetesinden Özgün Özçer'in sorularını yanıtladı.


Türkiye’ye bugüne kadarki en büyük çıkartmanızı yaptığınızı söylediniz. Ama sonuçta burası zaafları olsa da demokratik bir ülke. Çelişkili değil mi sizce?

Farklı tarihî dönemler vardır. Bir ülke önemli ilerlemeler kaydediyordur. Sonra aniden bir şeyler ters gitmeye başlar. İşte o an müdahale etmek çok önemlidir. Biz de Türkiye’nin tarihî bir dönüm noktasında olduğunu düşünüyoruz. Bu, müdahale etmek için doğru bir andı.

Yetkililerle, Cumhurbaşkanıyla görüşmemizde bunu anlatmaya çalıştık. Türkiye’nin aslında PEN’in gözetimine ihtiyacı yok. Bundan kurtulmanız lazım. Terörizm, ifade özgürlüğü kısıtlamalarına mazeret değildir. Eğer terörizmi azaltmak istiyorsanız, ifade özgürlüğünü maksimum seviyeye yükseltmelisiniz. İfade özgürlüğü terörizme karşı önlemdir, terörle mücadele için bir araçtır. Bunu anlatmaya çalıştık.


Peki mesajı aldılar mı?

Cumhurbaşkanı’nın tavrı ümit vaat ediyor. Ama esas önemli olan icraat. PEN olarak dünyayı siyahbeyaz görmüyoruz. Yapılan olumlu şeyleri de söylüyor, takdir ediyoruz. Ama şu anda çok somut ve hızlı eylemlere ihtiyaç var.


Gerek Cumhurbaşkanı, gerekse Başbakan’ın, daha önce söyledikleri yüzünden adaletle sorun yaşamış olmaları çelişki değil mi?

Üstelik bunlardan açıkça bahsediyorlar. Ancak bazen iktidardaki kişiler ifade özgürlüğünü kişisel algılayabiliyor. Ancak iktidara geldikten sonra ifade özgürlüğü öteki ile ilgilidir. İktidarın özü zor durumda kalmaktır. Onlara düşen iş iktidarda olmayanları düşünmek, kendilerini onların yerine koymaktır.


Türkiye’deki açlık grevleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Eğer 100 kişi açlık grevi eylemi başlatırsa bu son derece ciddi bir eylem demektir; ister onaylayın ister onaylamayın. Nerede olursa olsun açlık grevi yapanlara saygı gösterilmeli. İhtiyaç duydukları her şey temin edilmeli. Açlık grevi de ifade özgürlüğünün bir parçası.


Yani yazı yazmak gibi...

Evet, yazı yazmak gibi. Onlara da kendilerini ifade edebilme imkânının sağlanması gerekiyor.