ABD'de baş gösteren ve her geçen dakika küresel finans dünyasını etkisi altına alan kredi krizi, Türkiye iş dünyasının da bir numaralı gündem maddesi oldu. Patronlar, dünyanın en köklü yatırım bankalarından 158 yıllık Lehman Brothers'ın iflası ve Merrill Lynch'in 50 milyar dolara el değiştirmesi ile şiddetlenen krizi an be an takip ediyor.
Patronların kimi her sabah saat 8.00'de aksatmadan kurmayları ile toplanıyor, kimi de tüm gün boyunca internet ve televizyonun karşısından kalkmıyor. İş dünyası finansçılarla da sık sık bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapıyor.
Yakın takiple krizin Avrupa'ya sıçrayıp sıçramayacağını hesap etmeye çalışan patronlar, öte yandan son 5 günde yaklaşık yüzde 20 değer kaybeden borsanın nabzını tutmaya uğraşıyor. Küresel krizin Türkiye'nin kapısını ne zaman çalacağına ilişkin senaryolar üzerine de kafa patlatan patronlar, krizle baş edebilmek için hazırladıkları "yol haritasın"nda, iki noktanın üzerinde hassasiyetle duruyor: Siyasi gerilimlerden kaçınmak ve tasarruf.
Son 50 yılın en kötüsü
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Türkiye'nin çok güçlü bir bankacılık sistemine sahip olduğunu ancak rehavete kapılmaması gerektiğini vurgulayarak, "Bu dönemde şirketlerimiz tasarrufa yönelmeli, verimliliği artırmaya çalışmalı. Orta vadede dış borç edinme konusunda sorun yaşayabiliriz" dedi.
Anadolu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan da finans dünyasının son 50 yılın en büyük krizini yaşadığını belirterek, "Yerel seçimlerle küresel krizin çakışacak olması büyük talihsizlik. Bu süreçte, siyasi dalgalanmalarla boğulmamamız gerekir" dedi. "Bu yıl yüzde 5 büyüyebilirsek, kendimizi şanslı sayarız" diyen Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Mustafa Boydak ise, hükümetin bu dönemde siyasi gerilimi artıracak söylemlerden kaçınması gerektiğinin altını çizdi.
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanvekili Ahmet Akbalık da, küresel krizin etkisiyle kurda yaşanacak yüzde 10'luk bir gerilemenin hazırgiyim ve deri sektörü için hazırlanan teşvik yasasını "silip süpüreceğini" söyledi. Akbalık, Batı'daki tesislerin Anadolu'ya taşınması için teşvik uygulama süresinin en az 8 yıla çıkarılması gerektiğini kaydetti. Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Hazim Sesli ise, KOBİ'lerin krizin etkilerini yaşamaya başladığına işaret ederek, "Anadolu'daki küçük işletmelerin birçoğu kapanıyor. Küçük işletmeler krize karşı ne yapacağını bilemez halde" dedi.
PATRONLAR:
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu:
“Rehavete kapılmayalım”
Küresel kriz, uzun zamandır iş dünyamızda en çok konuştuğumuz konu. Krize ilişkin güncel bilgileri piyasalardan ve finans uzmanlarımızdan alıyorum. Neredeyse her gün krizin geldiği noktayı ve Türkiye'ye etkilerini kendi aramızda değerlendiriyoruz. Türkiye'de şu anda çok güçlü bir bankacılık sektörü var. 2001'deki kadar şiddetli bir darbe yiyeceğimizi düşünmüyorum. Ama finans alanında sağlamız diye rehavete kapılmamalı, temkinli olmalıyız. Bu dönemde şirketlerimiz tasarrufa yönelmeli, verimliliği artırmaya çalışmalı. Orta vadede dış borç edinme konusunda sorun yaşayabiliriz.
Anadolu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan:
“Seçimle krizin çatışması büyük talihsizlik”
Tüm basın yayın organlarından krizi takip ediyorum. Her gün olmasa da sık sık krizin etkilerini tartışmak üzere uzmanlarımızla bir araya geliyoruz. Son 50 yılda görülmedik bir dönemden geçiyoruz. 2009'un çok zor bir yıl olacağını düşünüyorum. Yerel seçimlerle küresel krizin çakışacak olması büyük talihsizlik. Bu süreçte, siyasi dalgalanmalarla boğulmamamız gerekir. Tüm dünyada olduğu gibi enflasyon artışı devam edecektir. Ama öte yandan ham madde fiyatlarında düşüş olması da bize avantaj sağlayacaktır. Önümüzdeki dönemde verimliliği artıracak, işletme sermayesi ihtiyaçlarını azaltacak önlemler alınmalı.
TIRSAN Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu:
“Para bulmakta sıkıntı yaşayabiliriz”
Krizi yabancı basın ve ajanstan takip etmeye çalışıyorum. Ayrıca tabii Avrupa ve ABD piyasalarını da dikkatle izliyoruz. Küresel krizin geleceği nokta ve bizi nasıl etkileyeceği konusunda son 3 aydır her gün sabah 8'de toplantı yapıyoruz. Türkiye bankacılık sektörünün yaklaşık yüzde 60'ı yabancıların elinde. Artık kolaylıkla ülkemize para arzı sağlayamayacaklar. Mevcut bütçe açığı ile, faiz ne kadar yüksek olursa olsun para bulmakta sıkıntı yaşayabiliriz. Yetkililerin "Küresel kriz, yapacak bir şey yok" gibi bir tavırları var. Bu doğru değil. Kendi planımızı ortaya koymalıyız.
Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Mustafa Boydak:
“Küresel kriz konusunda çok uyanık olmalıyız”
Krizin gidişatını çoğunlukla internetten takip ediyorum. Son zamanlarda her gün toplantı yapıp, krizi tartışıyoruz. Türkiye'de özel sektörün çok ciddi miktarda dış borcu var. Artık yüzde 7,5'lik büyümeleri düşünemiyoruz. Yüzde 5 büyüyebilirsek, kendimizi şanslı sayarız. Ekonomi yönetiminin küresel kriz konusunda çok uyanık olmalı. Ama bu uyanıklığı şimdilik göremiyoruz. Siyasi gerginliklerden rahatsız oluyoruz. Hükümet yetkililerimizin gündemi artık siyasi tartışmalardan ekonomiye çevirmeli. Bu dönemde büyük istihdam sağlayan gruplara saldırarak, nereye varılacağını anlamıyoruz.
Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya:
“Siyasi huzur sağlanmalı”
Ofisimde yerli ve yabancı ekonomi kanalları sürekli açık. An be an krizi takip etmeye çalışıyoruz. Krizin Türkiye'yi yansımalarına karşı, yıl sonu hedeflerimizi gerçekçi bir şekilde oluşturduk. İyimser değil, kötümser senaryolardan yola çıkarak plan yaptık. Kısa ve orta vadede Türkiye'den önemli miktarda sıcak para çıkışı yaşanabilir. Ancak asıl önemlisi Türkiye'eki siyasi istikrarın güçlendirilmesi ve siyasi ortamdaki huzurun sağlanması. Siyasette gerginlik olmazsa, krizin etkileri sert olmaz. Zaten mortgage piyasamız GSMH'nin yüzde 5'i seviyelerinde. Kayıtdışılık ile mücadele artırılmalı.
Albayrak Holding CEO'su Ömer Bolat:
“Elektrik zammı hemen geri çekilmeli”
Financial Times ve internet, kirizi takip etmek için en çok kullandığım kaynaklar. İki üç gün de bir mutlaka yöneticilerimizle toplanıp konuşuyoruz. Türkiye'de mali sektör güçlü olsa bile, AB'nin durgunluğa girmesi bizi de çok olumsuz etkileyecek. Emtia fiyatlarını yakından takip etmek gerekiyor. En kritik hususlardan biri de petrol. Petrol fiyatları 90 dolara indi ama yeni şartlar fiyatlara yansımıyor. 1 Ekim'de yapılması düşünülen zam da hemen geri çekilmeli. KOBİ'lerimizin alacaklarını sağlama alması, ellerinde yedek nakit bulundurması ve ihracat-iç pazar dengesini iyi kurması gerekiyor.