Kripto paralara ilgi son dönemde neredeyse patlarken, gerekli regülasyonların gecikmesi nedeniyle kısa sürede birçok mağdur ortaya çıktı. “Sadece kendi platformumuz için bundan 1 yıl önce günlük 50 milyon dolarlık işlem hacimleri için ‘iyi' derken bugün 2 milyar dolarlık kripto işlem hacminden, 3.5 milyon kullanıcıdan bahsediyoruz” diyen kripto para platformu Paribu CEO'su Yasin Oral, merak edilen 7 soruya yanıt verdi.
Sözcü’den Özlem Ermiş Beyhan’ın haberine göre, CEO Oral şunları kaydetti:
– Kripto para nedir?
Kripto paralar, şifrelenmiş, dijital bilgi olarak var olan bir tür para biçimidir. Herhangi bir bankadan bağımsız olarak çalışan bir kripto para birimi, varlıklar arasında sermaye yaratmayı ve aktarmayı düzenlemek için gelişmiş matematik kullanır.
– Bitcoin nedir?
İlk kez 2009 yılında açık kaynaklı yazılım olarak piyasaya sürülen Bitcoin, merkezi olmayan ilk ve en popüler kripto para birimidir. Bitcoin'in piyasaya sürülmesinden bu yana, 6.000'den fazla altcoin oluşturuldu.
– Kripto paraları kim yönetiyor, hangi kuruma bağlı?
Kripto paralar merkezi bir finansal kuruma ya da yöneticiye bağlı değildir. Merkezi olmayan kripto para birimi, sistem oluşturulduğunda tanımlanan ve herkes tarafından bilinen bir oranda toplu olarak üretilir.
– Kripto paraya yasak gelir mi?
Yasaklanacağını düşünmüyorum. Bu yasaklanarak önleyeceğiniz bir şey değil. Devlet, yasakladığında, çok daha fazla yatırımcının yurtdışına ya da merdiven altı oluşumlara akmasına neden olabilir, daha fazla mağduriyetin oluşabileceği bir durum ortaya çıkar.
– Kripto para yatırımcısı nelere dikkat etmeli?
Öncelikle neden kripto yatırımı yaptığını çok iyi bilmesi gerek. Bu en önemli problemlerden biri. Aldığı kripto para neden artacak, bununla ilgili bir fikri var mı? Kurulan platformların hepsi, “Ben TC yasalarına göre kurulmuş bir şirketim” diyor ama bu senin doğru hizmet veren bir şirket olduğun anlamına gelmiyor. Bu tarz sıkıntılar yaşanmaması için öncesinden getirilen düzenlemelerle önünün alınması gerekiyor. Sermaye şartı, ana bir çizgi idi. Bundan önce yapılsaydı belki bu kadar sıkıntı yaşanmazdı.
– Bir kripto para platformu nasıl riske girer?
Platformlar müşteri varlıklarını emanette tutar. Bu tüm dünyada aynı şekilde çalışır. O platform müşteri varlıklarını elinde tutarken, öncelikle bu varlıkları birçok saldırıya karşı koruyabilmeli, çaldırmamalı. Dünyada pek çok kripto borsası hacklenmiştir. Platform, kendisine ait olmayan, emanet olan bir varlığı kullanarak yatırım yapmaya kalkarsa, bütün parayı kayıp da edebilir. Bu da büyük risktir. Bu dünyadaki her borsanın riskidir ve bu riski doğru yönetenler ayakta kalacak, kalamayanlar da maalesef birçok mağdur yaratarak elenecektir.
– Bu dolandırıcılara karşı nasıl önlem almak gerekir?
Doğru bilgi veren açık kaynaklar üzerinden hareket etmek gerekir. Kripto paraların altyapılarını, fiyat performanslarını, global işlem hacmini incelemek önemli veriler sağlar. Temelsiz öngörüler, gerçek dışı yüksek kâr vaatleri karşısında daima tedbirli olmak gerekir. Kâr ettiğini söyleyen tanıdıklarınız olabilir. Hiç tanımadığınız, bilmediğiniz insanların verdiği cüzdanlara kripto para yollamak riskli bir harekettir.
Kripto para ve dijital borsalar uzmanı Polat: Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın!
Öte yandan Sözcü'den Mehtap Özcan Ertürk'ün haberine göre, kripto paralar konusunda dersler veren Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi İsmail Hakkı Polat da blok zincir temelli kripto para teknolojilerinin çok hızlı ve sınır tanımadan geliştiğini ve zapturapt altına almanın giderek zorlaştığını söyledi. “Merkez Bankası, BDDK, SPK, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile birlikte bir yol haritası çıkarılması gerekiyor” diyen Polat'ın açıklamaları şöyle:
– Türkiye'de coinlere ilgi ne zaman başladı? 2020'de yatırımcıların ilgisinde artışa yol açan etkenler nelerdir?
Bu teknolojiler o kadar hızlı ve sınır tanımadan gelişiyor ki; hem düzenlemek hem de zapturapt altına almak zorlaşıyor. Geçen sene Türkiye'de 900 bin aktif kripto para alım satım yapan kişi varken, sayı bir yılda 5-6 milyon civarına yükseldi.
Pandemi ile dijital okur yazarlığı olmayan insanlar da piyasaya girmeye başladı ve başarı öykülerini de duydukça yavaş yavaş büyük miktarda para yatırıyorlar. Sorun burada başlıyor, bilmeden, büyük paralar yatırmak son derece sakıncalı. Bu borsaları hızla sermaye piyasalarına entegre edecek düzenlemelerin yapılması gerekiyor. İnsanlar bilinçsiz. Daha büyük mağduriyetlere neden olacak.
– Yatırımcılar kripto para alım-satım işlemi yapmadan önce hangi kriterlere bakmalı?
Kullanıcıların bu konuları bilecek kadar finansal okuryazarlığı olması gerekir. Eğer bu konuda yeterli bilgiye sahip değiller ise riskli piyasalara hiç girmemeliler. Vatandaş pandemi sonrası ekonomik zorluklar nedeniyle etraftan duydukları kazanç hikayeleri ile kısa yoldan köşeyi dönme fikri ile bilmedikleri alanlara girmeye başladılar. Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmamaları için uzak durmalarını öneriyorum.
– Kripto paralar nerede ve nasıl saklanmalı? Kirpto para cüzdanı ne işe yarar?
Yatırımcı aldığı kripto parayı bir flaş diske yükleyerek muhafaza ediyor. Yani bir nevi dijital cüzdan içine alıyor. Bu cüzdanın bir şifresi, şifrenin kaybedilmesi halinde ise bir sözcük dizisi var. Ancak şu anda yatırımcıların yüzde 90'ı bu tarz komplike işlemleri yapamayacak durumda. Sadece internet sitesi üzerinden hizmet veren, ofislerinin nerede olduğu bilinmeyen, sahibinin dahi belli olmadığı işlem platformları var, buralardan uzak durmalılar. Sıkıntı halinde Türk mahkemelerinde hak aranacak bir hukuki altyapı var. Konu, Ticaret Kanunu'na tabi. Ama Sermaye Piyasaları Kanunu'na tabi olursa altyapısı daha da güçlenecek. Bu borsaları sermaye piyasalarına entegre edecek düzenlemelerin yapılması gerekiyor, böylelikle denetleme ve düzenleme daha kolay olur.
– Mağdur olan yatırımcılar nasıl bir yol izlemeli?
Sükûnetle beklemekten başka bir çare yok. Mali suçlar bu kuruluşun banka hesaplarına el koydu. Buradaki paralar mağdurlara dağıtılacak. Eğer kaldıysa şirkete ait bir takım varlıkların da kayyum eşliğinde tasfiye edilerek, borçlulara dağıtılması gerekiyor. Türkiye'de bu alanda yaşanan ilk olay değil ancak en büyük mağduriyet.