Gündem

Parasız eğitim: Okullar velilerden havlu, peçete, sabun, A4 istiyor!

İlköğretime yeni başlayan bir öğrencinin masrafı 1000 lirayı buluyor

08 Eylül 2017 11:14

Okulların başlamasına az bir süre kala, öğrencileri yeni eğitim öğretim yılının heyecanı sararken velileri ise çocukların giderlerini karşılayamama telaşı aldı. Her sene olduğu gibi 2017-2018 eğitim öğretim yılı bu sene de dar gelirli ailelerin ekonomik sıkıntıları ile başlıyor. İlköğretime yeni başlayan bir öğrencinin masrafı 1000 lirayı buluyor. Yenikent İlköğretim Okuluna kayıt yaptırmaya giden bir veli, “Okulların açılmasıyla harcamalar artıyor, temizlik parası adı altında ilk dönem için 50, ikinci dönem için 50 TL olmak üzere toplam 100 TL istendi. Bunlar yetmezmiş gibi bir de bizden havlu, peçete, sabun gibi temizlik ürünleri de isteniyor” ifadesini kullanıyor. 

Evrensel'de Eren Ergine ve Eylem Nazlıer imzasıyla yayımlanan haber şöyle: 

Esenyurt’ta bulunan farklı okulları gezdik, velilerle okul öncesi alışverişi konuştuk. Okullar farklı olsa da dertler aynı. Bağış adı altında toplanan katkı payları, okul kaydında istenilen pul parası, öğrencinin 1 yıllık kullanacağı A4 kağıdı gibi velinin sırtına yüklenen masraflar ekonomik olarak aileleri zorluyor. Okul kıyafetleri en düşük 140 TL’den başlıyor, buna ayakkabı, kırtasiye ürünleri ve okuldan istenen araç gereçler de eklenince bu masraflar 1000 TL’yi buluyor.

"Havlu, peçete ve sabun istediler"

Öğrenci velilerinin aktardığına göre okulun yıl içindeki bütün giderleri öğrenci ailelerinin sırtına bindiriliyor. Yenikent İlköğretim Okuluna kayıt yaptırmaya giden bir veli durumu şöyle anlatıyor. “Okulların açılmasıyla harcamalar artıyor, temizlik parası adı altında ilk dönem için 50, ikinci dönem için 50 TL olmak üzere toplam 100 TL istendi. Bunlar yetmezmiş gibi bir de bizden havlu, peçete, sabun gibi temizlik ürünleri de isteniyor.”  Osman Gazi İlköğretim Okuluna çocuğunu kayıt yaptıran bir başka veli ise gönüllü olması gereken bağışın zorunlu kılındığını ve velilerin bunu ödemek zorunda bırakıldığını belirtiyor. Veli, okul idaresinin kendilerine “Bağışı vermek zorundasınız” dediğini söyleyerek bağışı ödemek istemeyen velilerin zor duruma düştüğünü aktarıyor. 

"A4 kağıtları anlaşmalı kırtasiylerde satılıyor!"

Velilerin yaşadığı geçim sıkıntısını en iyi gözlemleyenlerden biri de kırtasiye sahipleri. Nedeni ise alışveriş sırasında dinlenen dertler, veresiye yazdırılan okul araç gereçleri... Konuştuğumuz bir kırtasiye sahibi geçen yıla oranla kırtasiye ürünlerine yüzde 30 zam yapıldığını, velilerin bu dönem maddi olarak daha fazla zorlandığını ifade ediyor. Okul kayıt işlemleri sırasında velilerden istenilen pulun bulunmaması halinde okul idaresi tarafından öğrenci velilerinden pul parası alındığını belirten kırtasiyeci, kayıt sırasında velilerden istenen A4 kağıtlarının yıl içerisinde anlaşmalı kırtasiyelere satılarak paraya dönüştürüldüğünü iddia etti. “Veliler bazen bir kalemi bile yazdırıyor” diyen kırtasiye sahibi hem kırtasiyecilerin hem de velilerin mağdur olduğunu söyledi.

"Eşitsizlik her geçen yıl daha da derinleşti"

Konuyla ilgili gazetemize konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Devlet okullarının tüm ihtiyaçları, sözde bağış adı altında velilerden toplanan paralar üzerinden yürütülüyor. Devlet okullarına ayrılan bütçe yalnızca eğitim emekçileri maaşlarının karşılanması ile sınırlı bırakıldı” diyerek şu değerlendirmeyi yaptı:  “Okullar, velilerden toplanan paralar üzerinden ‘nitelikli/niteliksiz’ okullar diye adlandırılmaya başlandı. Eğitimde eşitsizlik her geçen yıl daha da derinleşiyor. Örneğin imam hatip okullarında adrese dayalı sistem zorunluluğu yok İmam hatip tercihinde veliler, istedikleri mahallede/ilçede çocuklarını kayıt yaptırabiliyor. Ancak diğer okul türlerinde farklı bir mahalle okulunda çocuğunu okutmak isteyen velilerden yine binlerce lira kayıt parası adı altında paralar toplanıyor. Öğrencilerimizi inançlarına, cinsiyetlerine, kimliklerine göre ayırmaya devam eden eğitim sistemi, aynı zamanda ailelerinin ekonomik durumlarına göre de bir ayrıştırma politikası yürütüyor. Eğitimin paralılaştırılması, yoksul ailelerin çocuklarının eğitimden uzaklaşması anlamına geliyor”  

"Çoçuklarımıza mahcup oluyoruz"

Asgari ücretle geçinmeye çalışan ailelerin durumu ise daha kötü. Asgari ücretle geçinmeye çalıştıklarını söyleyen bir veli, kayıt sırasında yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “3 çocuğum var. En küçük oğlumu kayıt ettirmeye götürdüm. 100 TL istediler. Elimize okul ihtiyaç listesini verdiler. Bir sürü şey yazıyor. Biz asgari ücretle ay sonunu zar zor getiren insanlarız. Adı üstünde devlet okulu. Bizi bu duruma düşürüyorlar, biz de çocuklarımıza mahcup oluyoruz. Adına bağış diyorlar ama bunu zorunlu kılıyorlar. Bu nasıl bağış?”