T24- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı 14 Mart 2010 tarihindeki Roman Çalıştayı’nda “Parasız eğitim istiyoruz” yazılı bir pankart açıp gözaltına alınan, sonra da örgüt üyeliği iddiasıyla tutuklanan Ferhat Tüzel ve Berna Yılmaz’a destek için Edirne’de sokakta çadır kurup bildiri dağıtan yedi üniversiteliye de dava açıldı.
İsmail Saymaz'ın Radikal'de yayımlanan (21 Haziran 2011) haberi şöyle:
Beş yıla kadar hapis istemiyle dava açılan üniversitelilerin suçu ise ‘suçu ve suçluyu övmek’ ve ‘görevli memura direnmek’; oysa Tüzel ve Yılmaz’ın kesinleşmiş cezası bulunmuyor. Hatta savcı son duruşmada iki gencin beraatını istedi.
Tüzel ve Yılmaz’ın tutuklanmalarından 14 ay sonra 6 Mayıs 2011 günü Edirne Gençlik Derneği (EGD) üyesi D.Ç., M.U., S.B., M.K, S.F, Ş.E ve Y. F adlı yedi üniversiteli onlara destek için Edirne İlhan Koman Parkı’nda toplanıp çadır kurmuş ve yedi günlük açlık grevine başlamıştı. “Parasız eğitim istiyoruz”, “Ferhat Tüzel ve Berna Yılmaz’ın serbest bırakılması için yedi günlük açlık grevindeyiz” şeklinde bildiriler dağıtan gençlere polis ve zabıta hemen müdahale etti. “Seçim yasaklarının başladığı, halka açık alanlarda çadır kurulamayacağı ve yaya trafiğinin kapanacağı” savunularak çadırın kaldırılması istendi. Ancak gençler direnince polis müdahale edip çadırı söktü, gençleri gözaltına aldı.
Gençler savcılıkta, “Parasız eğitim istiyoruz. Ferhat ve Berna’nın serbest kalması için eylem yaptık. Demokratik taleplerimizi duyurmak istedik” dedi.
Savcı Sami Kerpiççi, 12 Mayıs günü hazırladığı iddianamede, gençlerin “görevlilere karşı direndiklerini, eylemin ifade özgürlüğü sınırlarını aşarak başkasının özgürlüklerinin kısıtlanmasına sebebiyet verdiğini” öne sürdü. Ayrıca, Tüzel ve Yılmaz hakkında kesinleşmiş hüküm olmamasına hatta savcının beraatlarını istemesine karşın savcı Sami Kerpiççi, destek eylemi yapan gençlerin “suçu ve suçluyu övme eyleminde bulunduklarını” da iddia etti.
Tahliye talepleri değerlendiriliyor
Ferhat Tüzel ve Berna Yılmaz hakkında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 7.5 yıla kadar hapis istemiyle açılan dava devam ediyor. 25 Mayıs 2011’deki son duruşmada Savcı Kasım İlimoğlu, öğrencilerin protestosunun düşünce açıklama özgürlüğü içerisinde kaldığı yönünde mütalaa verip beraat istemişti. Fakat mahkeme, tutukluluğun devamına karar verdi. Yarın iki gencin tutukluluğunun gözden geçirileceği ara karar duruşması görülecek. Savcı İlimoğlu ise HSYK yaz kararnamesiyle yetkileri alınarak Büyükçekmece’ye atandı.