Milliyet yazarı Mehmet Tezkan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası'na yönelttiği "faiz" eleştirilerini değerlendirdi. Söz konusu tartışmanın yeni olmadığını belirten Tezkan, "Aslında Para Kurulu’nun toplanıp faiz indirmesine gerek yok. Politika faizi resmen yüzde 8 değil mi? Kâğıt üstünde göstermelik duracağına, pazartesinden itibaren devreye soksunlar" dedi.
Mehmet Tezkan'ın "Faizde zurnanın zırt dediği yer" başlığıyla yayımlanan (6 Nisan 2018) yazısı şöyle:
Madem Cumhurbaşkanı bu görüşünün dikkate alınmasını istiyor..
Madem Cumhurbaşkanı bunu yapmayanlar karşısında beni bulur diyor..
Merkez Bankası indirsin faizi, bakalım ne olacak..
Devletin zirvesindeki faiz kavgası yeni değil..
Cumhurbaşkanı’nın faizi indirin ki enflasyon insin demesi de yeni değil..
/* */
Cumhurbaşkanı’nın faiz konusunda sözünü dinletemediğinden şikâyet etmesi yeni değil..
Zirvede anlaşmazlık derin.. Ekonomi bilimiyle ilgili.. Beştepe, faiz sebep, enflasyon sonuçtur diye ısrar ediyor..
Merkez Bankası, enflasyon sebep, faiz sonuç görüşünde direniyor..
Ekonomistlere göre, Türkiye uzun süre yüksek faiz, düşük kur politikası izledi.. Sonra bu politikasından vazgeçti, faizi indirmeyi denedi, döviz fırladı.. ABD’nin dünyaya bol para verme politikasından vazgeçmesi de etkili oldu..
Döviz dikiş tutmuyor..
***
Biraz geriye gidelim.. Zirvedeki kavga 2012 yılının şubat ayında patlak verdi..
Daha doğrusu, medyaya yansıdı..
Cumhurbaşkanı’na (o tarihte Başbakan) en yakın gazete ekonomi sayfasına dokuz sütuna manşeti çakmıştı..
Yanlış yönet, halka ödet..
Üç de fotoğraf koymuşlardı.. Dönemin Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Babacan,Maliye Bakanı Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Başçı..
Haber şu: Yanlış politikaları nedeniyle akaryakıta zam yapıldı, bu enflasyona yansıyacak. Sonunda faiz lobisi bağıracak; enflasyon arttı, faizi artırın..
Zirvedeki kavga faizciler ile faize karşı olanların kavgasıymış..
(Not: O ekipten sadece Şimşek kaldı. O da gitti gidecek deniyor).
***
Bu yazı Cumhurbaşkanı’na en yakın gazetede yayımlanalı tam altı yıl oldu..
Kavga hâlâ sürüyor..
Cumhurbaşkanı faizi indirin diye ısrar ediyor, Merkez Bankası cesaret edemiyor..
Hatırlayın.. 2015 yılıydı.. Cumhurbaşkanı Afrika gezisi sırasında Merkez Bankası’nın faiz politikasından dert yanmış, ‘Bağımsız kurul bağımsız olunca gelinen nokta bu’ demişti..
Faturayı kendilerinin ödediğini söylemişti..
***
Bu görüşünü iki gün önce partisinin MYK toplantısında tekrarladı.. ‘Onların aldığı kararın bedelini biz ödüyoruz’ dedi..
Anlaşılan ekonomi cephesinde değişen bir şey yok..
Cumhurbaşkanı bastırıyor, faizler insin istiyor ama olmuyor..
Cumhurbaşkanı üç yıl önce Merkez Bankası’nı faiz lobisine teslim olmakla suçlamış, para kurulunu ‘vatanı satmakla’ itham etmişti..
Merkez Bankası baktı ki olacak gibi değil.. Katakulli yapmaya başladı..
Nasıl mı?
Politika faizini yüzde 8’de tuttu; sabitledi.. Faiz artırmıyormuş gibi yaptı.. Geç likidite faizini yükseltti.. Geç likidite faizini politika faizi gibi kullanmaya başladı..
Beştepe’yi tatmin edemedi..
***
Gelelim meselenin özüne.. Faiz yüksek mi?
Çok yüksek.. Yatırım için elverişli değil.. Peki, nasıl aşağıya iner?
Zurnanın zırt dediği yer burası..
Zirvedeki kavganın ana üssü..
Politika faizini devreye sokun
Bu görüşümü daha önce yazdım..
Madem Beştepe faizi indirilirse, enflasyon da iner diye bu kadar ısrarlı..
Madem Cumhurbaşkanı bu görüşünün dikkate alınmasını istiyor..
Madem Cumhurbaşkanı bunu yapmayanlar karşısında beni bulur diyor..
Merkez Bankası indirsin faizi, bakalım ne olacak..
***
Aslında Para Kurulu’nun toplanıp faiz indirmesine gerek yok..
Politika faizi resmen yüzde 8 değil mi? Kâğıt üstünde göstermelik duracağına, pazartesinden itibaren devreye soksunlar..
Para isteyene yüzde 8’den versinler!..