Papa 2. Jean Paul'e suikast girişimiyle ilgili belgesel bir kitap yazan Rumyana Ugırçinska, söz konusu suikastta Bulgar değil, Amerikan izi olduğunu savundu.
Fransa vatandaşı olan Bulgar kökenli yazar Ugırçinska, Bulgar Devlet Haber Ajansında (BTA) kitabının Bulgarca çevirisinin tanıtımıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.
"Papa 2. Jean Paul Suikastı Hakkındaki Gerçek" adlı kitabı 10 yıllık bir araştırma sonucu yazdığını belirten Ugirçinska, "Araştırmalarım suikast girişimin arkasında NATO'ya bağlı 'Stay Behind' (Arkada Dur) adlı bir örgütün olduğunu ortaya koyuyor" dedi.
Bu örgütün, Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) tarafından NATO bünyesinde kurdurulan gizli bir örgüt olduğunu ileri süren Ugırçinska, "Stay Behind"in NATO'ya üye ülkelerde komünist ve çeşitli solcu güçlerin etkisini azaltmak için kullanıldığını söyledi. Ugırçinska, "Devletler üstü ve kontrolsüz olarak faaliyet gösteren bu örgütün bazı NATO ülkelerindeki çalışmalarından o ülkelerin cumhurbaşkanları ve başbakanları bile haberdar olmamıştır" dedi.
"Papa suikastında Bulgar değil, Amerikan izi var" diyen Ugirçinska, örgütün Soğuk Savaşın ardından dağıtılarak faaliyetlerine son verildiğini söyledi.
Ateş eden sadece Ağca değildi
Rumyana Ugırçinska, 1981 yılında Papa'ya ateş edenin sadece Mehmet Ali Ağca olmadığını, Ağca'nın iki el ateş ettiğini, ancak olay yerinde üç boş kovan bulunduğunu öne sürdü.
Papanın otomobilinde bulunan ve balistik incelemesi dahi yapılmayan üçüncü kovanın Vatikan tarafından "kutsal" ilan edildiğini belirten Ugırçinska, bu kovan şu anda Fatima'daki Meryem Ana heykelinin tacında bulunduğunu kaydetti.
Ugırçinska, bu gerçeğin Ankara'da Oral Çelik ile yaptığı görüşmede de doğrulandığını söyledi.
Papa suikastından soruşturulan Oral Çelik'in bugün serbest bir işadamı olarak, Orta Doğu ülkelerine sıklıkla gidip geldiğini belirten Ugırçinska, Çelik'in kendisine "Suikasttaki Bulgar izi konusunda her şeyi unutun. Ağca meydanda yalnız değildi" dediğini ileri sürdü.
Rumyana Ugırçinska, kitapla ilgili Roma, Washington, İstanbul, Sofya, Frankfurt ve Viyana'daki çalışmalarını ayrıca bir belgesel film haline getirdiğini ve bu filmin 2007 yılında gösterime hazır hale geldiğini açıklayarak, "Ancak Bulgaristan'daki tüm TV kanalları bu filmi yayımlamayı reddetmiştir. Bu, bana son derece garip geliyor" dedi.
