Malta'da hükümeti yolsuzlukla suçlayan bir blog yazarı, dün evinin yakınlarında düzenlenen bir suikastte hayatını kaybetti. Polisin verdiği bilgiye göre araştırmacı gazeteci Daphne Caruana Galizia, evinin yakınında Bidnija beldesinde otomobilinin altına yerleştirilen bomba patlatılarak öldürüldü.
Malta Başbakanı Joseph Muscat, suikasti "barbarca” bir eylem ve ülkedeki "demokrasi ve ifade özgürlüğü için kara bir gün” olarak nitelendirdi. Merkez sol politikacı, güvenlik birimlerine sorumluların bulunması ve mahkemeye çıkarılması talimatını verdi. Devlet televizyonu TVM'in haberinde ise Caruana Galizia'nın iki hafta önce polise giderek ölüm tehditleri aldığını bildirdiği kaydedildi.
53 yaşındaki blog yazarı, yaptığı araştırma haberler ile Muscat'ın Panama Belgeleri ile bağlantılı suçlamalar nedeniyle erken seçimlere gitme kararı almasını sağlamıştı. Muscat'ın eşinin rüşvet paralarını Panama'da gizli hesaplara yatırdığı, bu bağlamda dile getirilen iddialar arasında yer alıyordu.
Muscat'ın İşçi Partisi tüm yolsuzluk suçlamalarına rağmen, haziran ayında yapılan erken seçimlerden galip çıktı. Böylece adanın 1964'te İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasından bu yana İşçi Partisi ilk kez iki kez üst üste seçim kazanmış oldu. Seçim öncesi tüm suçlamaları reddeden Muscat, bu suçlamaların doğru olduğu kanıtlandığı takdirde istifa edeceğini açıkladı.
Suikast AB içinde yoğun tepki uyandırdı
Araştırmacı gazetecinin bir suikast sonucu hayatını kaybetmesi Avrupa Birliği içinde yoğun tepki çekti. Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani, Twitter üzerinden paylaştığı mesajında "Daphne Caruana Galizia acımasızca öldürüldü: Gerçeği gün ışığına çıkarmak için hayatını feda eden bir gazetecinin trajik örneği” ifadelerini kullandı.
Avrupa Parlamentosu üyesi Yeşil politikacı Sven Giegold da Daphne Caruana Galizia'nın ölümünün kendisini "derinden şoke ettiğini” belirtti. Gigold, para aklama ve vergi kaçırma konularında oluşturulan araştırma komisyonunda tanık olarak ifade veren Caruana Galizia'nın, "Malta'da, hükümetin yüksek kademesindeki isimleri de kapsayan para aklama ve yolsuzluk suçlamalarının ortaya çıkarılmasında belirleyici bir rol oynadığını” söyledi ve "Bu tür olaylar AB'yi değil, Rusya'yı andırıyor” şeklinde konuştu.
AFP/dpa/AÜ/HS
© Deutsche Welle Türkçe
