T24 - Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, "Pakistan'da Anayasa değişikliği üzerine yüksek yargı mensuplarının istifa ettiği" örneğini vermesinin "bir istifa iması olmadığını" söyledi.
Özbek, HSYK'ya gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Ankara Adliyesinde dün yapılan toplantıda, Pakistan'da darbeyle iktidarı ele geçiren General Ziya Ül Hak'ın hazırlattığı Anayasa üzerine yüksek yargı mensuplarının istifa ettiği örneğini verdiğinin" hatırlatılması ve "Bu örneği vererek ne kastettiniz?" sorusu üzerine Özbek, "Bu bir istifa iması değil. Daha önce yaşanmış, yargının ortaya koyduğu bir tepkiyi örnek gösterdim. Biz de hukuk çerçevesi içerisinde ne yapmamız gerekirse o mücadelemize devam edeceğiz, anlamında söyledim" dedi.
HSYK Başkanvekili Özbek, bugünkü Kurul toplantısına ilişkin sorular üzerine de toplantı gündeminin Adalet Bakanlığından geldiğini anımsattı. Özbek, gündemde atama kararnamesinin bulunmadığını, yetki kararnamesi üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Pakistan'da neler olmuştu?
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek, dün ilginç bir açıklamada bulundu. Özbek, Pakistan'da 1977'de yönetimi darbeyle ele geçiren Ziya Ül Hak'ın yeni bir Anayasa hazırlattığı, yüksek yargı temsilcilerinden de Anayasa üzerine yemin etmesini istediğini ancak yüksek yargı temsilcilerinin bunu redderek görevlerinden istifa ettiğini söyledi ve "Türk hakim ve savcıları da Pakistan hakim ve savcılarından daha duyarsız değildir" dedi. İşte Pakistan'daki olayın gelişimi ve nasıl cereyan ettiği...
İşte Pakistan'daki olayın gelişimi ve nasıl cereyan ettiği...Yıl 1977. Pakistan'da artan siyasi gerilimlerin üzerine Genelkurmay Başkanı Ziya Ül Hak, Zülfikar Ali Butto'yu devrirek yönetimi ele geçirdi.
İslami kuralları benimseyen Ziya Ül Hak ülkede sıkıyönetim kararlarını uygulamaya başladı. Tabii bu Pakistan'da gerginliği daha da artırdı. Ziya Ül Hhak 1981 yılında Pakistan Halk Partisi dahil bütün siyasi partileri kapattı.
Bunun üzerine, Ziya Ül Hak karşıtı politikacılar, 'demokrasiyi yeniden inşa etme hareketi'ni kurarak, Ziya Ül Hak'a muhalefetlerini sürdürdüler.
İstekleri basitti. Sıkı yönetimin kaldırılması ve 1973'te kabul edilen anayasaya göre seçimlerin yeniden yapılmasını talep ediyorlardı.
Sıkıyönetim kaldırıldı...
Bu arada çok önemli bir gelişme oldu ve Ziya Ül Hak tarafından idam edilen Zülfikar Ali Butto'nun eşi Nusret Butto, sıkı yönetimin kaldırılması için dava açtı. Ancak Anayasa Mahkemesi Nusret Butto aleyhinde bir karar verdi.
Anayasa Mahkemesi davanın ardından bir 'zorunluluk doktrini' yayınladı. Doktrin, rejime bu şekilde kararlar alınmasına ve yeni ölçütler konmasına hatta anayasayı düzeltilmesine bile imkan tanıyordu.
Bunun üzerine Ziya Ül Hak 1981 yılında, yani göreve geldikten 4 yıl sonra, sıkıyönetimi kaldırarak geçici bir anayasayı yürürlüğe koydu.
Geçici anayasayla, sıkı yönetim sırasında alınan tüm kararlar mahkemelerin yetki alanından çıkarılmış oldu. Yüksek mahkeme de sıkıyönetim kararlarının bu anayasayla sorgulanamayacağını belirtti.
Ancak Ziya Ül Hak, kanunlara göre hareket edeceklerine dair yemin etmiş olan tüm yargı temsilcilerinden geçici anayasa üzerine tekrar yemin etmeleri gerektiğini belirti. Bunun üzerine bazı hakim ve savcıları talebi redderek görevinden istifa etti.
Özbek ne demişti?
HSYK Başkanvekili Kadir Özbek dün yüksek yargının hakim ve savcılarla bir araya geldiği toplantı sonrası Pakistan örneğini hatırlattı.
Özbek, Pakistan'da yönetimi darbeyle ele geçiren General Ziya Ül Hak'ın Pakistan darbesinin ardından Anayasa hazırlattığını ve yüksek yargı temsilcilerinin Anayasa üzerine yemin etmesi gerektiğini, ancak temsilcilerin bunu reddederek, görevlerinden istifa ettiklerini anlattı.
Kadir Özbek, "Türk hakim ve savcıları, Pakistan hakim ve savcılarından daha duyarsız değillerdir. Bu bağlamda, üzerlerine düşenleri, hukuk kuralları içinde, yargıyı savunma adına yerine getireceklerdir" dedi.