Gündem

Özhaseki: Ankara'daki Kürtlerin oylarına talibim çünkü onlar masum

"Kürt anneler, amcalar beni bağırlarına basıyor"

25 Mart 2019 09:33

AKP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki, Ankara'da yaşayan Kürt vatandaşların oylarına talip olduğunu söylerken "Çünkü onlar masum insanlar, normal vatandaşlar" dedi. Özhaseki, Ankapark'taki Roller Coaster'ın bir anda durmasıyla onlarca metre yükseklikte kalan vatandaşlar aşağı yürüyerek inmesini de "Yüzlerce oyuncağın olduğu bir yerde her gün mutlaka ufak tefek arızalar olur" diyerek yorumladı.

Habertürk'ten Kübra Par'a konuşan Özhaseki'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Ankapark'taki roller coaster bozulmuş, “Güvenli değil” diyorlar.

Doğru değil. Orada sigortayla ilgili çok basit bir arıza olmuş, onu da hemen gidermişler. Yüzlerce oyuncağın olduğu bir yerde her gün mutlaka ufak tefek arızalar olur. Oradaki oyuncakları ben de güvenli diye biliyorum.

Bir şehirde mutlaka kültür sanat ve spor faaliyetlerinin olması lazım. Ayrıca meşru eğlence tesislerinin de olması lazım. İnsanlar bunu gördüğünde oraya doğru koşuyor, çünkü sadece evleriyle işleri arasında gidip gelen, bunun dışında hiçbir şey düşünmeyen varlıklar değiller. “Su akıyor, otobüs de çalışıyor, yeşil alan da var, daha ne istiyorsunuz kardeşim?” diye düşünürsek şehirleri kocaman bir huzurevine döndürürüz. Şehirler huzurevi gibi olmaz, insanın daha değişik ihtiyaçları da var. Bir insan müzik dinlemek, resimle uğraşmak, spor yapmak ister. Böyle gençlerin, çocukların gittiği aktivite yerleri de dünyanın büyük kentlerinde var. Dünyada en az 10 yerde gördüm. “Bu nereden çıktı? Neden buraya para harcandı?” gibi sözler hakikaten büyükşehirler için garip olur. Bugünkü 1 milyon 100 bin sayısı da Ankara halkının böyle şeylere ne kadar ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Yoksa herkese alışveriş merkezlerinde tur atmaktan ibaret bir hayat kalacak.

Geçmişte FETÖ’ye destek verdiğinize dair iddialar ortaya atılıyor, Pensilvanya’ya ziyarete gittiğiniz söyleniyor. Bu iddialara kamuoyunu ikna eden yanıtlar verebildiniz mi?

İki üç ay kadar önce adaylığımız ortaya çıkınca karşı taraf Kayseri’ye adamlar gönderdi. Oradaki muhalif gazetecilere tek tek gidip, “Elinizde bilgi, fotoğraf ne varsa bize verin” dediler. Ardından Mansur Yavaş, gerek TV programlarında gerekse de Polatlı’daki konuşmasında “Amerika’ya 40 kişi gittiniz, bunların 39’u tutuklu. Senin belediyenden 220 kişi atıldı” dedi. Ömrümde birçok yalancı gördüm ama bu kadar net yalan söyleyenini de ilk defa görüyorum. Evet, Amerika’ya kalabalık bir heyet gittik. İçinde Ticaret Odası Başkan Vekili, Sanayi Odası Meclis Başkanı ve birkaç kişinin olduğu ortamda üç dört tane tutuklu veya firari var, hepsi o kadar. Bütün kardeş şehir ilişkilerinde, biz yurtdışında giderken bütün odalara yazarız. Ticaret Odası, Sanayi Odası gibi odalar da gelir, orada ticari ilişkileri geliştirmek isterler. Amerika’da Kuzey Karolina eyaletiyle 2011’de başlayan bir ilişkimiz var. Daha o zaman 17-25’ler falan yok. 2012 yılında Meclis’in aldığı kararla ben ve yardımcım olan arkadaşlar kalabalık bir heyet olarak gittik. Evet, içlerinde üç beş tane de FETÖ’cü vardı. Orada Kuzey Karolina Meclisi’nde konuşma yaptım. Ticaret Bakanı’yla da karşılıklı protokoller imzaladık. Her şey resmiydi. Nasıl oluyor da yaptığımız bu seyahatte 40 kişi gidiyor da 39’u tutuklanıyor. Aleni yalan söylüyorlar.

Bu seçimde HDP tabanının oyları ve Kürt seçmen çok konuşuluyor. Ankara’da Kürt seçmen ne yapar, size oy verir mi?

Elbette ki PKK gibi eli kanlı, lanet bir örgütün oylarını istemem. Ancak, Ankara’da yaşayan tüm Kürt kardeşlerimizin oylarına talibim, çünkü onlar masum insanlar, normal vatandaşlar. Güneydoğu’da yaptıklarımı görüyorlar, biliyorlar ve ondan dolayı da bana oy vereceklerini düşünüyorum. Ömrümde ilk defa Sur’a ve Şırnak’ın Cizre, İdlib, Silopi gibi ilçelerine gittim. Nusaybin’e ve Yüksekova’ya da gidip oradaki tüm ilçeleri gezdim. Buralarda teröristlerin yakıp yıktığı yerlerdeki gariban insanların evlerini yaptırdım. On beş günde bir su akan Silopi, Cizre, İdlib gibi yerlerde suları devamlı akar hale getirdim. Yüksekova’nın hiç kanalı yoktu, oraya 400 kilometre civarında kanal yaptırdım. Sur’un içerisinde tahrip olmuş, yıkılmış geleneksel Diyarbakır evleri vardı. Aynı o dokuyu koruyarak, dünya kültür mirasındaki Sur’u açığa çıkaracak şekilde yüzlerce Diyarbakır evini ayağa kaldırdım. Gittiğimde de bu emeklerimden dolayı orada Kürt anneler, amcalar beni bağırlarına basıyor. Oradaki insanların bu duaları da beni diri tutuyordu ve oraya daha sık gitmemi, şevkle çalışmamı sağlıyordu. Bunların hepsi duyuluyor. Oradaki Diyarbakırlılar da, Şırnaklılar da buradaki hemşehrilerine söylüyor. Hatta telefon açıp, “Eğer Haseki’ye oy vermezseniz vebalimiz üstünüzde olsun” diye yeminler veriyorlar. O yüzden, buradaki Kürt kardeşlerimizin hepsinin oyunu alacağımı düşünüyorum.

Özhaseki, özel hayatına dair de şunları söyledi:

“Yemek yapma noktasında biraz maharetliyim. Aklınıza hangi tür Kayseri yemeği geliyorsa onu yapma konusunda hünerim var. Güveç, sac kebap, Kayseri katmeri… Genelde hanım yapar ama pazar günleri de ben özellikle çocukların istediği yemekleri yaptıkça rahatlıyorum. O yüzden ev işlerinde yemek hususunda hanıma yardımcıyım.”