Kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 6’sı tutuklu 14 çalışanının "terör örgüt üyeliği" suçmasıyla yargılandığı davanını ilk duruşması görüldü. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Pınar Tarlak'ın yurt dışı yasağı koşuluyla tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına hükmetti.
Kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 6’sı tutuklu 14 çalışanının "terör örgüt üyeliği" suçmasıyla yargılandığı davanını ilk duruşması, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Çok sayıda gazeteci, yabancı heyetler ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Ahmet Şık, Züleyha Gülüm ve Ali Kenanoğlu'nun da takip ettiği duruşma, Özgürlükçü Demokrasi imtiyaz sahibi İhsan Yaşar'ın savunmasıyla başladı. 6 aydır tutuklu bulunduğunu hatırlatan Yaşar, "Hiçbir partiye, kuruluşa üye değilim. Ben haftanın 7 günü kendi işimle uğraşırım. Kanuni olarak hiçbir sorumluluğum yoktur. Olayın mağduruyum" dedi.
Yaşar savunmasının ardından Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İshak Yasul söz aldı. Özgürlükçü Demokrasi'nin çocuktan kadına, emekten siyasete her konuda haber yaptığını söyleyen Yasul, "İddianamede talimatla haber yaptığımız yazıyor. Bunu hakaret olarak görüyorum" dedi.
"Burada gazetecilik yargılanıyor"
Yasul'un ardından davada tutuklu yargılanan Hicran Ürün savunmasını yaptı. MP3 çalarındaki Kürtçe parçaların iddianameye delil olarak konulduğunu belirten Ürün, savunmasında şunları söyledi:
"Kadın araştırmaları yüksek lisans öğrencisiyim. İlgilendiğim haber konuları kadın ve çocuktur. Bunları savcıya belirtmeme rağmen diğer haberlerle ilişkilendirildim.
Az önce tek tek haber başlıklarını sıraladınız. Bu haberlerin başlıkları haber öznesinin ifadeleridir. Editörün ya da genel yayın yönetmeninin ifadeleri değildir. O ifadeler gazete tarafından sadece yansıtılmıştır. İddianamenin tamamı haberlerden oluşuyor. Yani burada gazetecilik yargılanıyor."
Ürün, savunmasını "İddiaları hukuki bulmuyorum. Beraatimi talep ediyorum" sözleriyle tamamladı.
Ürün'ün ardından tutuklu sanıklardan Pınar Tarlak savunmasını yaptı. Gazetedeki görevinin sekreterlik olduğunu belirtenTarlak, 5 ayı aşkın süredir tutuklu olduğu hatırlatarak tahliyesini istedi.
Davada tutuksuz yargılanan Ramazan Sola ise savunmasında "Ben şoförüm. Gazetede yazılan çizilenlerle ilgili bir bilgim yoktur. Gazeteyi paket olarak alır, gece dağıtımını yapardım. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
"Basın, yayın politikasını iktidara göre belirlemez"
Sola'nın savunmasını tamamlamasının ardından tutuklu sanık Mehmet Ali Çelebi savunmasını yaptı. Özgür basının demokrasinin sesi olduğunu söyleyen Çelebi, savunmasında şunları söyledi: "Biz de evrensel basın ilkeleri çerçevesinde hareket ediyoruz. Basın özgürlüğü hayati önemdedir. Basın, yayın politikasını iktidara göre belirlemez."
"Gazetecilik iktidarın onay mercii değil"
Tutuklu sanık Reyhan Hacıoğlu ise savunmasında, gazeteciğin suç olmadığını belirterek "Bugün bizim şahsımızda gazetecilik yargılanmaktadır. Bir yazıyı yayımlayıp yayımlamama kararı size aittir. Ancak alınan beyanları değiştirme ve çarpıtma hakkınız yoktur. Gazetecilik iktidarın onay mercii değildir. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
"Suçlama konusu haberlerden dolayı gazeteye herhangi bir tekzip gelmedi"
Duruşmaya katılan 7 sanığın savunmalarını tamamlamasının ardından sanıkların avukatı Özcan Kılıç söz aldı. Sanıklara yöneltilen "örgüt üyeliği" suçlamasının zorlama bir suçlama olduğunu belirterek şöyle konuştu: "ÖzgürlükçüDemokrasi'nin kuruluşundan itibaren avukatıyım. Gazete kapatılana kadar da basın savcılarıyla ben görüştüm. Yapılan haberlerden dolayı herhangi bir toplatılma kararı verilmemişken TMSF eliyle gazete kapatıldı. Ben yıllarca gazete avukatlığı yaptım. Normalde gazeteye tekzip talebi gelir. Suçlama konusu haberlerden dolayı gazeteye herhangi bir tekzip gelmedi. Şu aşamada tutuklu sanıkların tutukluluklarının sona erdirilmesini ve bazı sanıklar hakkında çıkarılan yakalama kararlarının kaldırılmasını talep ediyorum"
5 sanığın tutukluluğuna devam kararı
Kılıç'ın savunmasının ardından savcı, 6 tutuklu sanık ile adli kontrol tedbirlerinin devamını talep etti. Ara karar için duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, Pınar Tarlak'ın yurt dışı yasağı koşuluyla tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına hükmetti.
Duruşma ileriki bir tarihe ertelendi.