Dünya

'Özgürlüğe saldırı var'

ABD Temsilciler Meclisi Tom Lantos İnsan Hakları Komisyonu’nun düzenlediği oturumda, Türkiye’deki insan hakları tartışıldı.

05 Aralık 2009 02:00

T24 - ABD Temsilciler Meclisi Tom Lantos İnsan Hakları Komisyonu’nun düzenlediği oturumda, Türkiye’deki insan hakları tartışıldı. Komisyon üyesi Edwards, Türkiye’de özellikle basın ve ifade özgürlüğüne karşı “saldırılar” olduğunu belirterek, “hükümeti eleştiren gazete ve gazetecilerin, olağanüstü ekonomik ve adli baskı altına alındığını” ifade etti. AKP tarafından son 3 yılda gazeteciler, önemli savcı ve hâkimlerin de içinde olduğu 113 bin civarında kişinin dinlendiğini belirten Edwards, “Davet edilen bazı gazeteciler, çekinerek gelmeyi reddetti” dedi.

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre  AKP hükümetinin basın üzerindeki baskısı ABD Temsilciler Meclisi’nin resmi kayıtlarına girdi. ABD Temsilciler Meclisi Demokrat Parti Maryland Milletvekili ve Tom Lantos İnsan Hakları Komisyonu üyesi Donna Edwards, “Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğüne karşı saldırılar olduğunu, hükümeti eleştiren gazete ve gazetecilerin, olağanüstü ekonomik ve adli baskı altına alındığını” söyledi.

Temsilciler Meclisi Tom Lantos İnsan Hakları Komisyonu’nun düzenlediği oturumda, Türkiye’deki insan hakları, basın özgürlüğü ve demokrasinin durumu tartışıldı. Kamuya açık olarak düzenlenen ve konuşmaların Kongre’nin resmi kayıtlarına girdiği oturumu yöneten Demokrat Parti Maryland Milletvekili ve komisyon üyesi Donna Edwards, Türkiye’nin “AB üyelerinin masasındaki haklı yerini” alması gerektiğine işaret etti. Edwards, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidara geldikten sonra, sivil-asker ilişkileri de dahil olmak üzere önemli reformlar başlattığını, ancak bu sürecin zamanla yavaşladığını ve çok sayıda gözlemcinin son yıllarda Türkiye’nin insan hakları karnesinin kötüye gittiğini söylediğini bildirdi.

‘Gazeteciler korktu’

Türkiye’de bugün özellikle basın ve ifade özgürlüğüne karşı “saldırılar” olduğunu belirten Edwards, “hükümeti eleştiren gazete ve gazetecilerin, olağanüstü ekonomik ve adli baskı altına alındığını” ifade ederek Doğan medya grubuna kesilen vergi cezasını anımsattı. Edwars, grubun yayınlarını hükümetle daha dostça ilişkileri olan şirketlere satmaya zorlandığını vurguladı. Hükümet tarafından son 3 yılda gazeteciler, önemli savcı ve hâkimlerin de içinde olduğu 113 bin civarında kişinin telefonlarının dinlendiğini belirten Edwards, “Buraya davet edilen bazı gazeteciler, hükümetin misillemesinden çekinerek gelmeyi reddetti” dedi. Gazeteciler, yayımcı ve muhaliflere yönelik davalara da dikkat çeken Edwards, Hrant Dink cinayetini araştıran gazeteci Nedim Şener hakkında 32 yıl hapis cezası istendiğini Ergenekon davası ile laik ve dini kamplar arasındaki bölünmelerin durumu daha da karmaşık hale getirdiğini anlattı.

Oturumda konuşan eski AHİM Yargıcı Rıza Türmen de, “Türkiye’de toplumun İslamileştirilmesi yönünde gidişat olduğunu, bu gelişmelerin hükümetin politikalarıyla bağlantısı bulunduğunu” söyledi. Ahlaki seçimlerin devletler tarafından dayatılmaması gerektiğini ifade eden Türmen, Ergenekon davasının da amacından saptığını ve muhalefeti susturma amacına dönüştüğünü anlattı. Gözaltı sürelerinin çok uzun olduğunu belirten Türmen, telefon dinlemelerinin de gerekçelerinin belirtilmediğini kaydetti.

Avrupa Kadın Lobisi Yönetim Kurulu üyesi Selma Acuner de Türkiye’de güçlü bir kadın hareketi olduğuna, ancak parlamentoda kadın milletvekili oranının yüzde 9 civarında kaldığına dikkati çekerek, bunun kadına karar alma mekanizmalarında yer verilmediğini gösterdiğini söyledi. Uluslararası Af Örgütü ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nden temscilciler de toplantıda Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğü ve insan hakları konularındaki kaygılarını dile getiren birer sunum yaptı.

Zaman yazarından hükümet savunması

Oturum konuşmacılarından Zaman gazetesi yazarı İhsan Dağı, Türkiye’de insan haklarının 5-10 yıl öncesiyle karşılaştırıldığında ileriye gittiğini, Hrant Dink davasının hükümetle ilgisi bulunmadığını ve yasal süreç olduğunu ifade ederek bu davaların Ergenekon sanıklarına yönelik davalarla bir şekilde bağlantılı olduğunu öne sürdü. Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin de demokratik açılımın Türk tarihindeki en cesur adımlardan biri olduğunu, ancak bu açılımın henüz kapsamlı ve spesifik adımlara dönüşmediğini söyledi.