Gündem

Özgür Gündem’in nöbetçi yayın yönetmenliği kampanyasına ilişkin davada karar

"Gazetecileri hizaya getirmek için tutuklayan siyasal iktidarın baskılarına her daim şahit olduk"

15 Nisan 2019 12:17

Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla başlatılan 'Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği' kampanyasına katıldıkları gerekçesiyle yargılanan Erol Önderoğlu, Şebnem Korur Fincancı ve Ahmet Nesin'in davası bugün 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Önderoğlu savunmasını kendi gerçekleştirirken, Nesin'in savunmasını avukatı gerçekleştirdi; Fincancı da rahatsızlığı sebebiyle duruşmaya katılamayan avukatı olmadan savunma yapmadı.

Mahkeme, avukatların savunma için ek süre talebini ve Erol Önderoğlu’nun vareste tutulma talebini kabul etti. Kovuşturmanın genişletilmesi talebini ise reddeden mahkeme, bir sonraki duruşmayı 17 Temmuz saat 10:00’a bıraktı.

Bir önceki duruşmada açıklanan mütalaada Erol Önderoğlu, Şebnem Korur Fincancı ve Ahmet Nesin'in TCK 214/1 kapsamında “suça alenen tahrik”, TCK 215/1 uyarınca “suçu veya suçluyu alenen övme”, TMK 7/2 uyarınca “örgüt propagandası” suçlarından cezalandırılmaları talep ediliyordu.

Duruşmayı, aralarında AGİT Basın Özgürlüğü Ofisi, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve Uluslararası Af Örgütü temsilcilerinin de olduğu çok sayıda gözlemci izledi.

İzleyicilerin salona alınmasının ardından duruşma başladı. Şebnem Korur Fincancı, avukatı Meriç Eyüboğlu’nun mahkemeye mazeret dilekçesi sunduğunu belirterek savunma yapmayacağını söyledi.

İlk olarak Erol Önderoğlu, savunmasına başladı. "3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde başlatılan kampanyaya katıldığımız için tutuklandık. Bir günde hazırlanan iddianame, 10 günlük tedbir tutukluluğuyla Silivri’de sona erdi" diyerek sözlerine başlayan Önderoğlu, Punto24'ün aktardığına göre şu ifadeleri kullandı:

"Dayanışmaya katılmamın sebebi çok açıktır"

"Peşinen cezalandırma öngören, adil yargılama standartlarını ve ifade özgürlüğünü çiğneyen bu tür uygulamalar AGİT’in tavsiyelerine ve AİHS’e aykırı. 1996’dan beri merkezi Paris’te bulunan, 1985’te kurulmuş kâr amacı gütmeyen Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) Türkiye Temsilciliğini yapıyorum. İlk araştırmamı gözaltında öldürülen Metin Göktepe için yaptım. RSF Türkiye’de basın özgürlüğünü nesnel bir şekilde tutmak için çalışan gazetecilik kurumudur. Türkiye’deki medya özgürlüğüne ilişkin RSF adına Bianet’te bin 491 ayrı habere imza attım. Bugüne kadar hakkımda hiç soruşturma yürütülmedi, yargılanmadım.

"Dayanışmaya katılmamın sebebi çok açıktır. Çoğulculuğa ve haber alma hakkını yerine getiren medyaya inanıyorum. Sansür ve baskıya karşı çıkmak için dayanışmaya katıldım.

"Gazetecileri hizaya getirmek için tutuklayan siyasal iktidarın baskılarına her daim şahit olduk"

"Gazetecileri hizaya getirmek için tutuklayan siyasal iktidarın baskılarına her daim şahit olduk. Politik görüşleri ne olursa olsun, haklarının savunulması gerektiği durumlarda daima yanlarında oldum.

"Beraatimi ve özgürce haber yapma hakkını talep ediyorum"

"Hakkımdaki iddiaların ve suçlamaların tümünü reddediyorum. Suçlamaları kabul etmem mümkün değildir çünkü gazetecilik anlayışıma terstir. Meslek hayatım boyunca gazetecilerin maruz bırakıldıkları sansür, baskı ve ifade özgürlüğü dışında haber kaleme almadım. Soruşturmanın açıldığı gün dosyanın durumu neyse bugün de aynı yerdedir. Telaşla bir günde hazırlanmış iddianame ile 2.5 yıl geçirdik. Söz konusu yargılamayı, gazeteciler ve hak savunucularının susturulması için yapılıyor diye görüyorum. Yaklaşık üç yıldır süren üç suçlamaya da hiçbir kanıt ve delilin bulunmadığı bu davada beraatimi ve özgürce haber yapma hakkını talep ediyorum."

Önderoğlu'nun vereste tutulması talebi

Erol Önderoğlu'nun savunmasını tamamlamasının ardından avukatı Tora Pekin, "Tüm sanıkların savunmaları tamamlandıktan sonra savunma yapmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum" diyerek savunma için süre talep etti. Avukat Tora Pekin mahkemeden ayrıca Erol Önderoğlu’nun bir sonraki duruşmalardan vareste tutulmasını istedi.

Fincancı, avukatının rahatsızlığından dolayı katılamadığını ve avukatsız savunma yapmak istemediğini söyledi

Söz alan Şebnem Korur Fincancı, avukatının perşembe gününden bu yana sağlık sorunlarından dolayı hastanede yattığını ifade ederek, avukatı olmadan savunma yapmak istemediğini belirtti.

Ahmet Nesin’in avukatı Özcan Kılıç da bir günlük sembolik bir görevi yapan kişinin Basın Kanunu gereğince sorumlu tutulamayacağı yönünde emsal teşkil eden bazı “kovuşturmaya yer yoktur” kararları ile beraat kararlarını mahkemeye sundu. Av. Kılıç, Basın Kanunu’na göre hangi durumlarda sorumlu tutulacağına ilişkin incelemenin yapılması için kovuşturmanın genişletilmesi talebinde bulundu. Av. Kılıç, şunları ifade etti:

"Gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü İnan Kızılkaya’nın yargılamaları devam ediyor, belki beraat alacak. Bu hususun bekletilebilir bir unsur olabileceğini düşünüyorum. Karar vermek için bu yargılamanın sonucunun beklenmesini istiyorum."

Mahkeme, avukatların savunma için ek süre talebini ve Erol Önderoğlu’nun vareste tutulma talebini kabul etti. Kovuşturmanın genişletilmesi talebini ise reddeden mahkeme, bir sonraki duruşmayı 17 Temmuz saat 10:00’a bıraktı.