Mersin’in Tarsus İlçesi’nde üniversite öğrencisi 20 yaşındakiÖzgecan Aslan’ın bindiği minibüs şoförü tarafından öldürülmesiyle ilgili Tarsus 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ikinci duruşmasında savcı, her 3 sanık için ağırlaştırılmış müebbet istedi. Savcılık, olayın toplumda yarattığı infial nedeniyle cezalarda indirim yapılmadan en üst sınırdan verilmesini talep etti. Dava, 3 Aralık 2015 tarihine ertelendi.
Duruşmada ifade veren sanıklardan Fatih Gökçe cinsel saldırı iddialarıyla ilgili "Özgecan Aslan'ı hiç görmedim, dünya ahiret bacım olsun" dedi.
11 Şubat'ta minibüse binerek evine gitmek isteyen ancak 2 gün sonra dere kenarında yakılmış cesedi bulunan Özgecan Aslan'ın katil sanıkları Ahmet Suphi Altındöken, Necmittin Altındöken ile Fatih Gökçe'nin yargılandığı davanın ikinci duruşması Tarsus 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Özgecan'ın amcası Yaşasın Aslan, aile ve sanıkların avukatları katıldı. Tutuklu sanıklar duruşmaya getirilmeyerek Ahmet Suphi Altındöken Adana'daki, Fatih Gökçe Osmaniye'deki, Necmittin Altındöken ise Gaziantep'teki cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Gökçe, cinsel saldırıyı kabul etmedi
Ahmet Suphi Altındöken'in 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'; Necmittin Altındöken ile Fatih Gökçe'nin ise 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme' suçlarından ağırlaştırılmış ömürboyu hapis istemiyle yargılandıkları davanın ilk duruşmasında Suphi Altındöken, "İlk kez burada söylüyorum. Fatih arabadan inerken kemerini sıkıp fermuarını çekti. Cinsel bir şey yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum ama yeltendiğini biliyorum. Kendisine sordum yapmadığını söyledi" diye savunma yapmasının ardından Cumhuriyet Savcısı tarafından Gökçe hakkında 'Nitelikli cinsel saldırı' suçundan hazırlanan ek iddianame okundu.
Üyeler Nesibe Çınar, Güngör Murat Uçar oluşan mahkeme heyetinin başkanı Ercan Kunak, Gökçe'ye cinsel saldırı iddialarını sordu. Fatih Gökçe, suçlamaları reddederek, "Cinsel saldırıda bulunmadım. Olayı üstüme yıkmaya çalışıyorlar. Suphi üzerime iftira atıyor" diye savunma yaptı. Bunun üzerine Suphi Altındöken, "Neden böyle iftira atayım? Ne gördüysem onu söyledim" dedi. Necmittin Altındöken de cinsel saldırıyla ilgili bilgisinin olmadığını söyledi.
Savcı: Cezalarda indirim yapılmasın
Daha Cumhuriyet Savcısı Mehmet Dilan, sanıklar hakkında mütalaasını verdi. Mütalaasında olayın meydana geliş şeklini ayrıntılarıyla anlatan Sacı Dilan, her 3 sanığın da ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle cezalandırılmasını istedi. Dilan ayrıca mahkeme heyetinden Suphi Altındöken'e 'Cinsel saldırıya teşebbüs ve alıkoyma', Fatih Gökçe'ye ise 'Cinsel saldırı' suçundan da ceza verilmesini, olayın 'Toplumda infiale neden olmasından' dolayı da her 3 sanığa verilecek cezalarda indirim yapılmayıp cezaların en üst sınırdan verilmesini talep etti.
'Cinsel saldırıyı birlikte yaptılar'
Daha sonra ailenin avukatları mütalaaya karşı düşünmek için ara istedi. Aranın ardından avukatlardan Sevim Küçük,iddia makamı savcının mütalaasına büyük ölçüde katıldıklarını, ancak Suphi Altındöken'in cinsel saldırının teşebbüste kalmasına katılmadıklarını belirterek şunları söyledi:"Bu konuda ciddi deliller vardır. Suphi'nin arka bacak ve sırtında tırnak izleri var. Her iki sanık cinsel saldırı olayını birlikte gerçekleştirip gözcülük yaptılar. Otopside Özgecan'ın genital bölgesinin tamamen yanmış olduğu belirtilmekte ve cinsel saldırı tespitinin mümkün olmaması için özellikle bu bölgesini tamamen yaktılar. Bu konuda Çukurova Üniversitesi'nden alınan raporda da genital bölgenin tamamen yanmış olmasından dolayı da cinsel saldırının tespitinin mümkün olmadığı sabittir."
Sanıklar duruşmalara katılacak
Daha sonra söz verilen sanıklardan Suphi Altındöken, cinsel saldırı iddialarını kabul etmeyip, "Evli biriyim. 5 dakikalık zevk için ne kendimin ne de başka birinin hayatını yakarım. Suçsuzum" diye savunma yaparken, hakimin tırnak izlerini sorması üzerine ise Özgecan Aslan ile boğuşurken meydana geldiğini öne sürdü.
Fatih Gökçe de savunmasında suçlu olmadığını ifade ederek, “(Suphi'ye ilişkin) Tecavüz etti, ben ondan sonra öldürdüm diyor. Kesinlikle yalan söylüyor. Benim ailem de işkence görüyor. Psikolojik olarak işkence görüyoruz” diye konuştu.
Fatih Gökçe, mahkemeden bizzat duruşmaya gelmek istediğini de söyleyerek, “Yüzümüzdeki ifadeleri görsünler. Kimin yalan söylediğini görsünler. Mahkememiz orada yapılsın” şeklinde konuştu.Necmittin Altındöken ise olayla ilgisinin olmadığını söyledi. Her 3 sanığın avukatı da müvekkillerinin duruşmalara katılmak istediğini belirtip, savcının mütalaasına karşı savunma için de ek süre istedi. Mahkeme heyeti, sanıkların duruşmaya katılma taleplerini kabul edip, sanık avukatlarının savunmalarını hazırlaması için duruşmayı 3 Aralık'a erteledi.
Sanık Fatih Gökçe: Özgecan Aslan’ı görmedim, dünya ahiret baçım olsun
Sputnik'in haberine göre ise daha önce Ahmet Suphi Altındöken, savunmasında, diğer sanık Fatih Gökçe'nin, Özgecan Aslan’a cinsel saldırıda bulunduğunu ima eden ifadeler kullanmış. Bunun ardından aile avukatlarının başvurusu üzerine Gökçe'nin de mevcut suçlamaların yanı sıra ‘cinsel saldırı’ iddiasıyla yargılanması için ek iddianame hazırlanmıştı. Gökçe için ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçlamasıyla açılan kamu davası, bu davayla birleştirildi. Hakimin, cinsel saldırı suçlamasıyla ilgili sorusu üzerine konuşan tutuklu sanık Fatih Gökçe, suçlamaları reddederek, kendisine iftira atıldığını savundu ve şöyle devam etti: "Böyle bir şey olsa üzerimde kan olurdu. Petroldeki kamera kayıtlarında gözüküyorum. Özgecan Aslan'ı hiç görmedim, dünya ahiret bacım olsun."
Kendisine neden iftira atıldığını bilmediğini anlatan Gökçe, Özgecan Aslan için ‘çok güzel bir kızmış’ demediğini, suçun kendisine yıkılmak istendiğini öne sürdü.