-Özel: Vicdanlar kabul etmez ANKARA (A.A) - 25.11.2011 - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın Ev hapsine alınması taleplerine ilişkin, "On binlerce vatandaşımızın ölümünün sorumlusu olduğuna dair kesinleşmiş yargı hükmüne rağmen terörist başının cezasının hafifletilmesi anlamına gelen taleplerin gündeme getirilmesini hayretle karşılıyorum. Böyle bir sonucu Türk kamuoyunun ve vicdanların kabul etmeyeceğini düşünüyorum'' dedi. Orgeneral Özel, CNN Türk'ün sorularına yazılı olarak yanıt verdi. Genelkurmay Başkanı Özel, ''PKK ile yürütülen mücadelede başarısız olunduğu'' yönündeki ifadeler hatırlatılarak, ''30 yıldır sürdürülen bir mücadelenin başarıya ulaşmama nedeni sizce nedir?'' sorusunu, şöyle yanıtladı: ''Sorunuzu talihsiz bir soru olarak değerlendiriyorum. Terörle mücadele konusunda başarıya ulaşılamadığı görüşünüze katılmıyorum. Başarısızlık söz konusu olsaydı, bölücü terör örgütü bugün amaçladığı hedeflere ulaşmış olurdu. Türk Silahlı Kuvvetlerinin devletimizin diğer kurumlarıyla birlikte sürdürdüğü kararlı mücadelesi, terör örgütünün hedefine ulaşmasını engellemiştir. Başarısızlık kavramından bahsederken, resmin tamamının görülmesinin uygun olacağını düşünüyorum. Ayrıca unutulmamalıdır ki terörle mücadele uzun soluklu bir mücadele şeklidir. Terörü besleyen iç ve dış kaynakları kurutmadan sonuç almanın da zor olduğu bir gerçektir.'' Özel, ''Türk Silahlı Kuvvetlerinin elinde Murat Karayılan'ın İran tarafından yakalandığına ve sonra serbest bırakıldığına dair bir bilgi var mı?'' sorusu üzerine, ''Açık kaynaklarda söylenti şeklinde yer alan ve birçok kişi tarafından gerçek dışı olduğu belirtilen konuya ilişkin Türk Silahlı Kuvvetlerinde herhangi mevcut bilgi yoktur'' ifadesini kullandı. ''Başta Meclise giren BDP olmak üzere bir kesim tarafından seslendirilen Abdullah Öcalan'ın ev hapsine alınması talebini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu, mücadeleyi nasıl ve ne şekilde etkiler?'' sorusuna ise Özel, şu yanıtı verdi: ''Hukuku, gerçek ve evrensel anlamıyla içselleştirmiş bir hukuk devletinde suçun cezasız kalması, hele hele cezanın çeşitli saiklerle hafifletilmesi veya değiştirilmesi söz konusu olmamalıdır. Aksi durum vatandaşlarımızın adalet duygusunu rencide eder ve devlete olan güveni zedeler. Bunu hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde bugüne kadar on binlerce vatandaşımızın ölümünün sorumlusu olduğuna dair kesinleşmiş yargı hükmüne rağmen terörist başının cezasının hafifletilmesi anlamına gelen taleplerin gündeme getirilmesini hayretle karşılıyorum. Böyle bir sonucu Türk kamuoyunun ve vicdanların kabul etmeyeceğini düşünüyorum.'' ''Kazan Vadisi operasyonunu neden bölgeye giderek yürüttünüz? Bir eksiklik ya da karar alma mekanizmasında bir yavaşlık mı tespit ettiniz?'' sorusunu ise Orgeneral Özel, ''Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan tüm komutanlar geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de gerekli gördükleri yer ve zamanda birliklerinin yanında olmayı temel ilke edinmişlerdir. Orada bulunmamız tamamen bir ilke çerçevesindedir'' diye yanıtladı. -F-16'ların kaynak kodları- Özel, ''F-16'ların kaynak kodları, ABD tarafından Türkiye'ye verilecek mi, verilmeyecek mi?'' sorusu üzerine, ''Hava Kuvvetleri envanterinde bulunan F-16 uçakları üzerinde devam eden modernizasyon çalışması kapsamında uçaklara yeni görev bilgisayarları entegre edilmektedir. F-16 kaynak kodlarını kullanarak yazılımda değişiklik yapma kabiliyetinin kazanılması amacıyla ABD tarafıyla görüşmelere devam edilmektedir'' dedi. ''ABD'den ayrıca istenen insansız hava araçları Predatorler için ABD Kongresi'nden onay çıkmazsa, bunlarla ilgili başka bir formül var mı?'' sorusu üzerine Özel, şunları kaydetti: ''Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin, bölücü terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadelede, insansız hava araçlarının önemli katkısı vardır. Bu maksatla ABD'den Predator alma konusunda resmi girişimimiz devam etmektedir. Elbette bu satışın gerçekleşmesi bir süreci takip etmektedir. Bu sürecin bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz. Ancak bununla yetinmiyoruz. Ulusal sanayi imkanlarımızı kullanarak kendi insansız hava araçlarımızı yakın bir zamanda devreye sokacağız. Böylece dışa bağımlılıktan kurtulmayı hedeflemiş bulunuyoruz.'' -İncirlik Üssü- Necdet Özel, ''İncirlik Üssü'nün bir istihbarat üssü olması konusunda bir çalışma var mı?'' sorusuna, ''Böyle bir konu mevzubahis değildir. İncirlik Üssü'nün statüsü anlaşmalarla belirlenmiştir'' yanıtını verdi. ''Füze savunma sistemiyle ilgili tarihte bir değişiklik olup olmadığı'' yönündeki bir soruyu ise Özel, ''2010 yılında icra edilen NATO'nun Lizbon Zirvesi'nde, ittifakın füze savunması yeteneği kazanması kararı alınmıştır. Bu karar çerçevesinde belirlenen faaliyet programında 2012 yılı NATO zirvesinden önce füze savunması geçici yeteneğinin kazanılması hedeflenmektedir. Bu yeteneğinin bir unsurunu teşkil edecek olan ve Türkiye'de konuşlandırılacak erken ikaz ve ihbar radarının 2011 yılı sonuna kadar operasyonel hale getirilmesi öngörülmektedir'' diye yanıtladı. ''ABD ile Türkiye arasında, terörle mücadele kapsamında, istihbarat paylaşımına ilişkin yeni taleplerle ilgili görsel ve ses kayıtlarının ulaştırılması yönünde ABD'den bir yanıt var mı?'' sorusu üzerine Özel, ''ABD'den taleplerimiz olmaktadır. ABD'nin, taleplerimize olumlu yaklaştığını söyleyebilirim'' dedi. Heron İnsansız Hava Aracı (İHA) sisteminin 2010 yılında tedarik edilmesinden sonra hiçbir İHA'nın İsrail'e gönderilmediğini belirten Özel, ''Ancak bazı alt ünitelerle İHA motorları sözleşme kapsamında bakım ve onarım amaçlı olarak İsrail'e gönderilmiştir. İsrail'e gönderilen 5 adet İHA motorunun 2 adeti Ekim 2011'de, 3 adedi ise Kasım 2011'de bakım ve onarımları tamamlanarak Türkiye'ye iade edilmiştir'' dedi. -Tutuklu askerler- ''Hasdal Askeri Cezaevi'nde askerleri ziyaret ettiniz. Bu ziyaret önceden planlanmış mıydı? Askerlerin 'esir' tutulduklarını ifade ettikleri belirtiliyor, siz bu yaklaşımı nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna karşılık Orgeneral Özel, şunları söyledi: ''Soruşturma ve davalar nedeniyle tutuklu bulunan muvazzaf Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, yıllarca birlikte görev yaptığımız, aynı ortak kaderi paylaştığım silah arkadaşlarımdır. Ziyaretimin amacı tamamen insanidir ve bayram kutlamasıdır. Ben ve diğer komutan arkadaşlarımın ziyaretleri bu amaca yöneliktir. Henüz hüküm giymemiş ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde rütbe ve makam sahibi bu kişileri ziyaret etmemizin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin geleneklerinde yer alan silah arkadaşlığı kavramı kapsamında, vicdani sorumluluğumuzun bir gereği olduğunu değerlendiriyorum. Ziyaretlerimize başka bir anlam yüklemek son derece yakışıksız bir davranıştır. Diğer yandan Türk Silahlı Kuvvetleri, hukukun üstünlüğüne her zaman büyük önem vermektedir. Bu nedenle soruşturma ve davaların devam ettiği bu safhada konuyla ilgili olarak başka bir değerlendirme yapmayı uygun bulmuyorum.''