İktisatçılar Şebnem Kalemli-Özcan, Damien Puy, Mitali Das ve Liliana Varela, Project Syndicate için kaleme aldıkları makalede gelişmekte olan ülkelerde dış borcun yapısında son 40 yılda radikal değişim yaşandığına dikkat çekerek, devletlerin borcu azalırken özel sektör borcunun patladığını ve bunun küresel ekonomik için tehdit oluşturduğunu belirttiler. Borçlanmanın ucuzlamasının bunun ana nedeni olduğunu vurgulayan dört iktisatçı, borçlanma maliyeti düştükçe gelişmekte olan ülkelerdeki özel sektör borçlarının arttığını belirttiler.
Türkiye en borçlular arasında
Yazıda paylaşılan veriler, Türkiye'nin Meksika'nın ardından özel sektörü ve hane halkı en borçlu gelişmekte olan ülke olduğuna işaret ediyor.
Türkiye'de özel sektör ve hane halkının döviz borçları, toplam döviz borcunun yüzde 40'ı civarında bulunuyor. Borcun gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı ise yüzde 30'a yaklaşmış durumda. İktisatçılar, Meksika ve Arjantin'de özel sektör borcunun risk oluşturduğunu, diğer ülkelerde ise daha yönetilebilir seviyede olduğunu belirttiler.
"Kurallar daha gevşek"
Türkiye, Şili ve Macaristan'a ilişkin verilerin, bu ülkelerdeki şirketlerin döviz borcuna karşı finansal korunma işlemini (Hedge) seyrek kullandığını gösterdiğini belirten Şebnem Kalemli-Özcan, Damien Puy, Mitali Das ve Liliana Varela, Koronavirüs salgınının gelişmekte olan ülkelerdeki özel sektör borçlarının ödenmesini zora soktuğunu belirttiler. Salgın nedeniyle satışların azalmasına paralel olarak borçlu şirketlerden bazılarının iflas edebileceğine dikkat çeken iktisatçılar, bunun finansal istikrarı tehlikeye atacağı uyarısı yaptı. Özel sektör borçlarına ilişkin kuralların kamu borçlarına göre daha gevşek olduğunu hatırlatan Şebnem Kalemli-Özcan, Damien Puy Mitali Das ve Liliana Varela, bunun da riski artırdığını ifade etti.