Gündem

Özel Harekatı, Türkeş kapattırmadı

Zaman gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne, "27 Mayıs Cuntası, Özel Harekat Dairesini kapatacaktı, Türkeş vazgeçirdi" dedi.

11 Şubat 2009 02:00

Zaman yazarı Mümtaz'er Türköne, Hukukun Üstünlüğü Derneği'nce düzenlenen Ergenekon konulu söyleşide çok ilginç iddialarda bulundu: "27 Mayıs Cuntası, Özel Harekat Dairesini kapatacaktı, Türkeş vazgeçirdi."


27 Mayısçılarla Özel Harp Dairesi arasında hiçbir ilişki olmadığını belirten Türköne, "27 Mayıs çetesi iktidara gelince Özel Harp Dairesi'ni kapatmak istiyor, ancak Türkeş engelliyor" ifadelerini kullandı

Ergenekon'un sadece bir terör örgütü değil aynı zamanda bir darbe düzeninin devamı olduğunu ve kollarının da derinlerde uzandığını savunan Türköne, Türkiye demokratikleşmedikçe Ergenekon yapısının tam olarak bitirilemeyeceğini iddia etti.

Türkeş vazgeçirdi

Türköne şunları söyledi:

"Bizdeki Özel Harp Dairesi 27 Mayıs'a kadar Hükümet'in emrinde, Demokrat Parti kontrolünde. Kıbrıs eksenli çalışmalar yürütüyor sadece. Kıbrıs'ta suikastler düzenliyor, Kıbrıs'a silah taşıyor. Türk Mukavemet Teşkilatı'na silah, eğitim gibi imkanlar sağlıyor. 27 Mayıs'tan sonra, ki 27 Mayıs çetesi ile Özel Harp Dairesi arasında hiçbir ilişki yok, 27 Mayıs çetesi iktidara gelince Özel Harp Dairesi'ni kapatmak istiyor. Sonra fark ediyorlar bu örgütün nasıl işe yarayacağını, kullanmaya, destek olmaya başlıyorlar. Oradaki kilit isim Türkeş. Başbakanlık Müsteşarı iken Özel Harp Dairesi'ni kapatmak istiyor önce. Sonra Özel Harp Dairesi Başkanı ile konuşuyor, bu örgütün çok işe yarayacağını fark ediyor. Sonra bu teşkilata para sağlıyorlar. Özel Harp Dairesi, 27 Mayıs tecrübesi ile birleşerek, askerin siyaset üzerindeki kontrolünü, demokratik iktidarlar üzerindeki kontrolünü sağlayan bir araç olarak değer kazanıyor. 12 Mart'a giden yolda 9 Martçılar'ın, yani Madanoğlu cuntasının, 27 Mayıs modeliyle gerçekleştirmeye çalıştıkları darbe, Özel Harp operasyonu ile engelleniyor. 70'li yıllarda Özel Harp Dairesi, yükselen şiddeti kontrol etmek, büyük ölçüde de tırmandırmak görevini görüyor. En sonunda da 12 Eylül'e giden yolun taşları da büyük ölçüde bu örgüt tarafından döşeniyor. Akla, mantığa, sağduyuya aykırı bir şey. Biz bunun içinde yaşadığımız için, alıştığımız için, bize normal geliyor. Elinde silah olanlara, elinde silah var diye yönetme hakkını verirseniz, bunun adı nedir? Bir kere Orman kanunu gibi bir şey."