Türkiye'deki kayıtlı çalışan her 100 kişiden 1,8'i özel güvenlik hizmetleri sektöründe görev yapıyor. Kamu ve özel sektörde son yıllarda artan güvenlikçi istihdamıyla sektörde çalışanların sayısı yaklaşık 460 bini buldu. TOBB bünyesindeki Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Meclisi verilerine göre, özel güvenlik hizmetleri sektörünü, Türkiye'nin en büyük 500 şirketi listesinde 2 şirket temsil ediyor.
AA'nın haberine göre, Türkiye'deki faaliyet gösteren her 100 firmadan 0,3'ü özel güvenlik hizmetleri sektöründe faaliyet gösteriyor. Özel sektörde faaliyet gösteren firmaların vergi öncesi karlarının yüzde 0,1'ini özel güvenlik hizmetleri sektörü yapıyor. Ödenen her bin liralık Kurumlar Vergisi'nin 4 lirasını, Gelir Vergisi'nin 1 lirasını özel güvenlik hizmetleri sektörü ödüyor.
Türkiye'deki kayıtlı çalışan her 100 kişiden 1,8'i özel güvenlik hizmetleri sektöründe çalışıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye'de 25 milyon 524 bin kayıtlı çalışan bulunuyor.
Kıdem tazminatı sorunu
Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Meclisi'nin tespitlerine göre, sektörde kamu ihalelerinde kıdem tazminatından kaynaklanan sorunlar bulunuyor.
Kıdem tazminatının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nda (KİK) yapılacak değişiklik sonrası ikincil mevzuatla düzenlenmesi beklenirken, ikincil mevzuatta bu düzenlemeye yer verilmediği ifade ediliyor. Personele kıdem tazminatı ödemek zorunda kalan taşeron firmaların hizmeti alan kamu kurumuna rücu davası açtığı ve hizmet alan kamu kurumlarının da bu bedelleri ödemek zorunda kaldığı belirtiliyor. Bu konuda yaşanan sorunların çözümü için KİK mevzuatında gerekli düzenlemelerin yapılarak asgari maliyet hesabına kıdem tazminatı ödemelerinin dahil edilmesi öneriliyor.
Sigorta kapsamı ihtiyacı karşılamıyor
Sektördeki bir diğer sorun ise 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un 21. maddesinde yer alan sigorta kapsamının ihtiyacı karşılamaması olarak gösteriliyor.
Anılan madde ile mali sorumluluk sigortası kapsamında özel güvenlik görevlilerinin üçüncü kişilere verecekleri zararların tazmininin düzenlendiğine işaret edilerek, mevcut durumda, özel güvenlik personelinin çalıştığı şirketin, özel güvenlik hizmeti satın alan şirketin ve özel güvenlik personelinin kendisi sigorta kapsamı dışında bulunduğunu belirtiliyor. Bu haliyle mali sorumluluk sigortasının sadece üçüncü şahıslara yönelik olduğu, ABD ve Avrupa'da ise sigorta ile ilgili mevzuatın tüm tarafları kapsadığı ifade ediliyor.
Bu sorunun çözümü için Avrupa standartlarına uygun olarak 5188 sayılı Kanun'un 21. maddesinin yeniden ve tüm tarafları kapsayacak şekilde düzenlenmesi isteniyor.
Elektronik güvenlik sistemleri
Elektronik güvenlik sistemleri konusundaki standart boşluğu firmaların çözüm beklediği bir başka konu.
Elektronik güvenlik sistemlerinin ithalatında ve yurt içi üretiminde herhangi bir standart bulunmaması dolayısıyla teknik yeterlilik, servis ve yedek parça gibi konularda standart belirlenmesine ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.
Bu konuda, gerekli mevzuat çalışması yapılarak, ithalat rejiminde kalite sağlanmasına yönelik standardın belirlenmesi, yurt içinde standartlara uygun üretimin sağlanmasına yönelik teşvik verilmesi talep ediliyor.
Sektör temsilcileri ayrıca özel güvenlik görevlilerinin kamu kolluk kuvvetlerinin olmadığı alanlarda, kolluk kuvvetleri olay yerine gelene kadar kolluk kuvveti yerine olaya müdahil olduklarına işaret edilerek, kamu kolluk kuvvetlerinin olmadığı yerlerde bu görevi üstlenen özel güvenlik hizmetleri ile ilgili ortaya çıkacak görev tazminatlarına kamu desteği sağlanmasını ve özel güvenlik sektörünün tehlikeli çalışma koşulları ve özel durumu dikkate alınarak Denizcilik İş Kanunu, Basın İş Kanunu gibi Özel Güvenlik İş Kanunu benzeri mevzuatın hayata geçirilmesi istiyor.