Ekonomi

Otoprodüktörlere yeni düzen geliyor, 262 tesis diken üstünde

Kendi enerjisini kendi üreten, fazla olduğunda sisteme satan otoprodüktör tesisler tedirgin

02 Ağustos 2012 17:10

- Kezban Karaboğa

Dünya, 2 Ağustos 2012


Hükümetin gündemindeki yasa tasarısı taslağı, otoprodüktör üreticiler için sistemi kökünden değiştiriyor. Kendi elektriğini kendileri üreten 262 tesis büyük tedirginlik yaşıyor.

Tasarı, eğer yasalaşırsa, otoprodüktörler, üretici lisansı almaları halinde ürettikleri elektriği kullanamayacak, ihtiyaçlarını dağıtıcıdan alacak, yüzde 28 fazla fatura ödeyecekler.

'Ben kendi elektriğimi kullanmak istiyorum' diyerek otoprdüktör kalmak isteyenler ise mevcut durumda satabildikleri kullanım fazlası elektriği yeni dönemde satamayacaklar.

Enerjide 262 otoprodüktör üretici tedirgin günler yaşıyor. Bu tedirginliğin nedeni, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanun Tasarısı Taslağı.” Taslak, otoprodüktörlerin önüne iki seçenek koyuyor: Ya otoprodüktör olarak kalırsınız, bu takdirde enerji fazlanızı sisteme satamazsınız, ya da eğer satmak istiyorsanız ‘üretim lisansı’ alırsınız, bu takdirde ürettiğiniz elektriği kullanamaz, tamamını sisteme satar, ihtiyacınızı da sistemden alırsınız! 3 bin MW’den fazla üretim gücündeki 262 otoprodüktörü kara kara düşündüren de bu. Bu tesisler otoprodüktör olarak kalsalar, ürettikleri elektriğin kendi ihtiyaçlarından fazla kısmını sisteme satamayacaklar, ellerinde patlayacak, zarar edecekler. ‘Üretim lisansı’ alsalar, bu kez kendi ürettikleri ucuz elektrik yerine, ihtiyaçlarını sistemden, dağıtıcı şirketlerden karşılayacak ve daha yüksek bir fatura ödeyecekler.

Otoprodüktörlükte sistemi kökünden değiştiren karar, 262 yatırımı ilgilendiriyor. Dahası, gündemde olan yatırımlar da bekliyor. Eğer tasarı yasalaşırsa otoprodüktör lisansı yerine üretim lisansı almak zorunda kalan yatırımcılar, iletim ve dağıtım sistemi, yatırım ve işletme bedeli, belediye tüketim vergisi (yüzde 1), enerji fonu (yüzde 1), TRT payı (yüzde 2) vb. ödemek zorunda kalacaklar. Bu da kendi ürettikleri enerji yerine enerji satın almaları anlamına geliyor. Yapılan hesaplamalara göre bu da enerji faturalarının toplamda yüzde 28 aratması demek.
 

Kojenerasyon tasarruf sağlıyor
 

Kojenerasyon teknolojisi tekstil, kâğıt, kimya, gıda, seramik, ağaç-mdf gibi pek çok sektörde kullanıyor. Kojenerasyonteknolojisinden yararlanarak, hem  elektriği ve hem de buharı aynı anda ve birlikte üreten otoprodüktörler, ürettikleri elektriği kendi sistemlerinden alıyor, elektrik faturaları üzerindeki ek yüklerden muaf olabiliyorlar. Sektörden uzmanlar, bugüne kadar kurulu olan 8 bin MW’lik ( 2011 yılı ) kojenerasyon tesisi ile 3 milyar metreküp doğalgaz tasarrufu ve 10 milyon ton karbondioksit salımı azalması sağlandığını ifade ediyor. Türkiye Kojenerasyon ve Temiz Enerji Teknolojileri Derneği (TÜRKOTED), otoprodüktörlük sisteminin, bütün dünyada kojenerasyon uygulamalarının lokomotifi olduğunu vurguluyor. TÜRKOTED, eğer bu sistem kaldırılmazsa, 2023 yılına kadar Türkiye’de, sanayi ve konut sektöründe uygulanan kojenerasyon teknolojisi ile 10 bin MW’lik kojenerasyon tesisi daha kurulacağını ve bu tesislerin, 3.75 milyon metreküp doğalgaz tasarrufu ve 12.5 milyon ton karbondioksit salımı tasarrufu gerçekleşeceğine dikkat çekiyor.
 

‘Dağıtıcının faturası pahalı’
 

Kağıt sektörü yetkilileri konuyu şöyle değerlendirdi: "Kağıt fabrikaları yüksek miktarlarda elektrik ve buhar tüketen tesislerdir. Bu tesislerin özelliklerinden dolayı genel olarak tüm kağıt fabrikalarında kojenerasyon tesisi bulunmaktadır. Buradaki amaç yoğun elektrik-buhar kullanımının yanında kağıt üretim tesislerinin enerji dalgalanmaları açısından hassas olmalarıdır. Şebekeden gelen
elektrik dalgalanmalarında kağıt kopmaları ve arızalar oluşuyor. Bu yüzden kağıt fabrikalarında bulunan kojenerasyon tesislerinin kuplaj kesicilerinde bulunan koruma röleleri en yüksek koruma ayarlarındandır. Taslak halinde bulunan yeni kanuna göre kojenerasyon veya yeni adıyla otoprodüktörler üretici konumuna geçer iseler ürettikleri ve fabrikalarında tükettikleri elektrik için devlete (TRT ve belediyelere) belli bir oranda vergi verecektir.

Zaten doğalgaza yapılan zamlar nedeniyle üretim maliyetleri normal TEDAŞ fiyatlarına yakın olduğundan (belki üretim maliyetleri daha düşük, ancak overhaul, bakım ve işçilik maliyetleri ile birlikte düşünüldüğünde yaklaşık olarak aynı oluyor) firmalar mevcut kojenerasyon tesislerini ucuz fiyatla elden çıkaracaklar veya şebekeden ayrılarak bağımsız olarak çalışacaklardır.

Bizim düşüncemiz mevcut kojenerasyon tesislerinin ortak bir platformda buluşarak seslerini  duyurmalarını sağlamak ve EPDK üzerindeki üretici firmaların baskısının azaltılmasını sağlamak.”
Sektör temsileri, Meclis’in tatile girmesi nedeniyle tasarının önümüzdeki yasama yılı içinde muhtemelen bütçe görüşmeleri sonrasında gündeme gelmesinin söz konusu olabileceğini ifade ediyor.

\
 

ABD’de hükümet destekliyor
 

\Elektrik Mühendisi Adnan Mehmet Demirci: Günümüzün en önemli ve pahalı ithal enerji girdisi olarak gözüken doğalgazın, kombine çevrim santrallerinde yüzde 50-55'ler mertebesinde bir verimle elektrik enerjine çevrilmesi yerine, kojenerasyon tesisleri ile yüzde 80-95'lar mertebesinde faydalı ve direk imalatta kullanılabilir ekonomik bir ürüne çevrilmesi muhakkak ki sadece ülke ekonomisine değil, fert ekonomileri içinde çok önemli. Özellikle gelişmiş Avrupa ülkelerinde ve ABD'de (Onlarda da doğalgazın yüzde 90-95'i ithal kaynaktır) kojenerasyon kurumuna ve çalıştırılmasına, yenilenebilir enerji'ye verilen desteklerin aynıları uygulanıyor. Çünkü kojenerasyon santralleri 24 saat/365 gün üretim yapabiliyor. Mevcut otoprodüktör firmalar, kojenerasyon teknolojisinin avantajlarını kullanarak, ülkemize ve yerküremize yıllık 10 milyon ton daha az CO2 salınımı imkanı ile 7,5 milyar m³/yıl doğalgaz tasarrufu sağlamışlardır. Kojenerasyon hem cari açığa hem de doğalgaz ithaline destek olacak yegane uygulamadır. Zaten bu uygulama olmasa, Almanya, İtalyası, İspanyası ABD’si buna destek vermez. ABD, özellikle Californiya krizinden kojenerasyonun önemini daha iyi şekilde kavradı. Amerika’daki mantık şuydu, büyük enerji üretim santralleri yaparak, büyük elektrik santralleriyle ürettiği elektriği, enerji nakil hatlarıyla şehir merkezine taşıyıp, tüketmek. Californiya krizinde enerji nakil hatları çöktü. Şehirler 2-3 gün elektriksiz kaldı. Bu problemleri yaşarken, ABD hükümeti kojenerasyon kurmuş olan hastaneler, üniversite kampüsleri gibi yerlerin hizmetlerini sürdürebildiğini gördü. Böyle bir dersten sonra ABD hükümeti, kojenerasyonları destekleme kararı kaldı. Aynı şekilde fabrikalara da fazla elektriğinizi alım garantisi veriyorum, yatırım için teşvikler veriyorum dedi. Bununla da kalmadı, ABD hükümeti, ABD’deki kojenerasyon üreticilerine de gitti ve artık nerede tüketim varsa orada elektrik üreteceğim, bana öyle ekipmanlar geliştirin ki hemen devreye girsin-çıksın kojenerasyon olarak çalışsın dedi. Firmalar şimdi kojenerasyona uygun ekipmanlar üretmeye başladılar. Avrupa’da da Cogen Europe derneği var. Kojenerasyonlara da yenilenebilir bir kaynaklara verilen gibi teşvikleri uygulatıyorlar. Madem doğalgazı ithal ediyoruz, büyük kombine çevrim santrallerinde yüzde 50- 55 verimle kullanmak yerine kojenerasyon santrallerinde minimum yüzde 80-85 verimle kullanalım diyorlar.