Birgün’den Mustafa Kömüş’ün haberine göre, ÖSYM’nin savunmasında İdare Mahkemesi’ne verdiği cevapta bir sayfa KHK’ların “FETÖ” ile mücadele için yayımlandığı anlatıldı. Savunmada “FETÖ/PDY mensuplarının ve bunlarla bağlantılı kişilerin kamu kurumları bünyesinde görevlerine devam etmelerinin hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları ve devletin güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturduğu anlaşılmıştır” dendi.
Almanya örneği verildi, 'arındırma politikası' dendi
Savunmanın devamında Sovyetler Birliği’nin dağılmasından ve Almanya’nın birleşmesinden sonra da böyle şeyler yapıldığı iddia edildi ve bunun “devletlerin arındırma politikası” olduğu savunuldu. Şu ifadeler kullanıldı:
“Nitekim gerek Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Doğu Avrupa ülkelerinde gerekse birleşme sürecinde Almanya’da demokratikleşme sürecini başarıyla tamamlamak temel haklara saygılı bir ülke olmak ve olası tehditleri ortadan kaldırabilmek amacıyla arındırma politikaları uygulanmıştır. Arındırma politikalarındaki temel amaç, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan kamu görevlilerinin tasfiye edilerek demokratik hukuk devletine yönelik olası tehdidin bertaraf edilmesidir.”
"Benle ilgili savunmada uzun uzun FETÖ/PDY anlatılması beni rahatsız etti”
ÖSYM, özel şirketlere devredilen sağlık hakkının kamu hizmeti olduğunu kabul etti. İdare Mahkemesi ise Erden’in başvurusunu reddetti. Daha sonra davayı Danıştay’a taşıyan Erden oradan da ret yanıtı aldı. Konuyla ilgili konuşan Erden, sosyalist dünya görüşüne sahip olduğunu ve “FETÖ”ye 15 Temmuz öncesinde de karşı olduğunu ifade etti. Bu yapılanmanın devlet kadrolarında örgütlenmesinden her zaman rahatsız olduğunu belirten Erden “Benle ilgili savunmada uzun uzun FETÖ/PDY anlatılması beni rahatsız etti” dedi.
Erden davayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağını ifade etti.