Oslo'daki katliamda bir Türk kayıp!

T24 - Norveç’in başkenti Oslo’da 100’e yakın kişinin hayatını kaybettiği saldırılarda, bir Türk’ün de kayıp olduğu ortaya çıktı. Yaşları 13’le 30 arasında değişen 700 gençten 85’i psikopat ırkçının saldırısında can verdi. İşçi Partisi’nin kampındayken bir anda kendilerini cehennemde bulan gençlerden kurtulanlar dehşet anlarını anlattı. Norveç’teki bombalı ve silahlı saldırılarıyla 100’e yakın kişiyi katleden Anders Behring Breivik, bunun gaddarca olduğunu kabul ettiğini, ancak "gerekli olduğunu düşündüğünü" söyledi. 


Saldırıdan kaçmak için denize atlayan pek çok gencin de akıbeti merak ediliyor. Dalgıçlar ada çevresinde aramalar yapıyor. Saldırıyla ilgili NTV’nin canlı yayınına telefonla katılan Türkiye’nin Norveç Büyükelçisi Hayati Güven, Türk asıllı bir Norveçli’nin de kayıp olduğunu söyledi. Kayıp kişinin ailesinin kendilerine başvurduğunu ifade eden Büyükelçi Güven, Türk kızın bulunması için Norveç polisiyle işbirliği içinde çalıştıklarını söyledi.

 

2009’DAN BERİ PLANLIYORMUŞ

Anders Behring Breivik’in saldırıları 2009 sonbaharından bu yana planladığı bildirildi.

Breivik, saldırılardan önce internette yayımladığı 1500 sayfalık günlüğünde, terörün kitleleri uyandırma aracı olduğunu ve İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük canavar olarak nitelendirilmeyi beklediğini belirtiyor.

AFP’nin ulaştığı günlükte Breivik’in kişiliğine ilişkin de birçok ayrıntı görülebiliyor.

Günlük, "Sanırım bu (internete) son girişim olacak. Bugün 22 Temmuz Cuma, saat 12.51" diye sonlanıyor. 


‘ADALETSEVER ŞÖVALYELERİN KOMUTANI’

İngilizce yazılan ve "Bir Avrupa Bağımsızlık Bildirgesi-2083" başlıklı günlüğe "Andrew Berwick, Adaletsever Şövalyelerin Komutanı" olarak imza atan Breivik, günlüğünün bir bölümünde, Norveçli ve gerçek adının Anders Behring Breivik olduğunu açıklıyor.

Günlükte, başlıca hedefin sosyaldemokrat partinin yıllık toplantısı olduğunu yazan Breivik, Avrupa’da hedef alınacak ülkelerin de listesini yaptığı, ülkelerde yaşayan Müslümanların sayısına göre yapılan sıralamada Fransa’nın ilk sırada olduğu görülüyor. 


Kurtulanlar dehşet anlarını anlattı

Oslo’ya 70 kilometre uzaklıktaki Uto’ya adasında kamp yapan İşçi Partili gençler, başkentteki patlamayla ilgili bilgi vereceğini söyleyip kendilerini bir araya toplayan saldırganın kurşun yağdırmasıyla neye uğradıklarını şaşırdı. Gençlerden kimi ölüm saçan canavarın kurşunlarından kurtulmak için kendini suya attı, kimi de ölü taklidi yaptı. İşte ölüm makinesinden kurtulanların anlattıkları...

40 kişiydik, 6 kişi sağ kaldık

Thorbjorn Vereide- Ateş açmaya başladığında 30-40 kişiydik. İşini bitirince geride 5 ya da 6 kişi kaldık. Hemen saklanmak için kaçtık. Köşeye sıkışmamak için mağaraya gitmedik. Soğukkanlı katil yüzünden 85 arkadaşımı kaybettim.

Bir bota atlayıp kaçtık

İşçi Parti Gençlik Kolu başkanı Eskil Pedersen- Silah seslerini duyduktan sonra arkadaşlarımla bir bota atlayıp kaçtık. Bir başkanın yaşayabileceği en büyük acıyı yaşıyorum. Arkadaşlarımızı öldürmüş olabilirler ancak ama bizi susturamazlar. Arkadaşlarımıza saygımızı, çalışmalarımıza devam ederek göstereceğiz.

1 saat kıpırdamadan yattım

Prableen Kaur- Saldırı sırasında ailemi aradım ve onları çok sevdiğimi söyledim. Bir polis neden bize saldırıyor diye düşündüm. Yere yatıp ölü taklidi yaptım. Saldırgan gelip polis olduğunu söyledi. Bazı arkadaşlarım ortaya çıkınca onlara ateş açtı. Bir saat kadar yerde yattıktan sonra boş bir an bulup kaçtım. Suda tekneler tarafından kurtarıldım.

Önce şaka yapıyor sandık

Nicoline Bjerge Schie- Silah sesi duyduk ama bunun şaka olabileceğini ya da havai fişek atıldığını düşündük. Ama insanlar kaçışmaya başlayınca ve yerde yatan cesetleri görünce gerçek olduğunu anladık. Kayalıktaki bir yarığa girip saklandım.

Yüzerek kaçmaya çalıştım

Jörgen Benum- Saldırıdan sonra sahile inip yüzmeye başladık. Üzerimize gelen botları gördük ama onların da saldırgan olup olmadığını bilmediğimiz için yanlarına gitmedik.

İşte Norveç'teki katliamın fotoğrafı

Norveç devlet televizyonu NRK muhabiri Marus Arnesen farkında olmadan çektiği ve VG gazetesinin internet sitesinde yayımlanan bu fotoğrafta saldırgan, etraftakilere ateş açtıktan sonra adanın sahilinde, cesetlerin arasında dolaşırken görünüyor.

Fotoğraftaki kişi Norveç basınında saldırının zanlısı olduğu öne sürülen Anders Behring Breivik'e benziyor.


Ölü taklidi yaparak olaydan sağ kurtulduğunu anlatan Prableen Kaur isimli genç kadın da yaşadıklarını "Saldırgan ateş etmeye başlayınca polis bize neden ateş ediyor diye düşündüm" sözleriyle anlatmıştı.

Saldırganı adaya getiren feribottakiler de polis üniformalı bir kişinin "Oslo'daki patlamadan sonra kontroller yapacağı gerekçesiyle" adaya geldiğini anlatmıştı.

'Biliyorum, gaddarca'


Norveç’teki bombalı ve silahlı saldırılarıyla 100’e yakın kişiyi katleden Anders Behring Breivik, bunun gaddarca olduğunu kabul ettiğini, ancak "gerekli olduğunu düşündüğünü" söyledi.

Breivik’in avukatı Geir Lippestad, müvekkilinin yarın yapılacak duruşmada bu konudaki düşüncelerini anlatacağını belirtti.

Polis, katliamın yapıldığı adada kurbanların cesetlerini aramayı sürdürürken, cuma günü iki yerde düzenlenen bombalı ve silahlı saldırılarda ölenlerin sayısının artmasından endişe ediliyor.

Her iki saldırıdan da Breivik sorumlu tutuluyor. Polis yetkilisi, ikinci bir saldırganın daha olabileceği üzerinde duruyor.

Polisin, Breivik’in ilk ateş açmaya başlamasından 90 dakika adaya geldiği belirlendi. Polisin hemen helikopter bulamadığı, ardından da sahilden birkaç yüz metre ileride bulunan adaya çıkmak için bot bulamadığı, bu nedenlerle geciktiği bildirildi.

2009 yılından bu yana planlıyormuş

Norveç’teki bombalı ve silahlı saldırılarıyla 100’e yakın kişiyi katleden Anders Behring Breivik’in saldırıları 2009 sonbaharından bu yana planladığı bildirildi.

Breivik, saldırılardan önce internette yayımladığı 1500 sayfalık günlüğünde, terörün kitleleri uyandırma aracı olduğunu ve İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük canavar olarak nitelendirilmeyi beklediğini belirtiyor.

AFP’nin ulaştığı günlükte Breivik’in kişiliğine de ilişkin birçok ayrıntı görülebiliyor.

Günlük, "Sanırım bu son girişim (internete) olacak. Bugün 22 Temmuz Cuma, saat 12.51" diye sonlanıyor.

İngilizce yazılan ve "Bir Avrupa Bağımsızlık Bildirgesi-2083" başlıklı günlüğe "Andrew Berwick, Adaletsever Şövalyelerin Komutanı" olarak imza atan Breivik, günlüğünün bir bölümünde, Norveçli ve gerçek adının Anders Behring Breivik olduğunu açıklıyor.

Günlükte, başlıca hedefin sosyaldemokrat partinin yıllık toplantısı olduğunu yazan Breivik, Avrupa’da hedef alınacak ülkelerin de listesini yaptığı, ülkelerde yaşayan Müslümanların sayısına göre yapılan sıralamada Fransa’nın ilk sırada olduğu görülüyor.

Dünya kınadı

Norveç’te düzenlenen saldırılar, BM, NATO, Avrupa Konseyi ve birçok ülke tarafından kınandı. Ülkede bayraklar dün yarıya indirilirken, Başbakan Tayyip Erdoğan, Norveç Başbakanı Stoltenberg’e gönderdiği mesajında, “Vahim saldırı Hükümetim ve Türk milleti nezdinde derin bir üzüntü yaratmıştır. Masum insanların hayatına kasteden bu tür terör eylemlerini esefle kınıyorum. Dost Norveç halkı ve Norveç Hükümeti’nin bu zor günlerinde yanında ve dayanışma içinde olduğumuzu vurgulamak isterim” dedi.

Medyaya eleştiri

Sosyal medyadaki binlerce yorumcunun yanısıra uluslararası medyanın önde gelen kuruluşlarının da saldırının faili belli olmadan “İslamcı terörizme” işaret etmesi, Müslümanların özellikle internette sert tepki göstermesine neden oldu. İngiliz The Sun Gazetesi dün “El Kaide katliamı” manşetiyle çıktı, CNN ve Fox TV’de yorumcular olayı “İslamcı teröre” bağladı, Washington Post’un bir blog yazarı “Teröre karşı savaşta yeni bir saldırıdan” bahsetti. 


Saldırgan tam bir Türk düşmanı

Katliam öncesinde yayımladığı manifesto da Türkiye ve Türklere de tam 237 kez atıfta bulunuyor.  

Saldırganla ilgili aslında bizim açımızdan daha dikkat çekici bir nokta var: Breivik'in saldırıdan hemen önce internette yayımladığı bin 500 sayfalık islam karşıtı manifestoda Türkiye'ye yüzlerce kez atıf var. Yazdıklarına göre Norveçli saldırgan tam bir Türk düşmanı... 

Osmanlı ve modern Türkiye tarihine uzun uzun yer veriyor. Ermeni soykırım iddialarına destek verirken Kıbrıs barış harekatıyla Türkiye'nin adayı işgal ettiğini ileri sürüyor. Breivik'e göre Ermeni ve Kürt azınlık da Türkiye'de baskı görüyor. 

Manifesto, saldırganın Türkiye'yi yakından takip ettiğini gözler önüne seriyor. Zira Breivik töre cinayetlerine bile vurgu yapıyor. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğini destekleyen yabancı parlamenterlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu ziyaret etmelerini öneriyor. 


Breivik, Atatürk'ün Türkiye'yi laik bir devlet haline getirme çabasının da başarısızlıkla sonuçlandığını iddia ediyor. Türkiye'nin NATO'dan atılması gerektiğini ileri sürüyor. Saldırgan manifestosunda ergenekon davasına bile değiniyor. Duruşmayla ilgili ayrıntılara yer veriyor.

Breivik'in bilgisayarında ayrıca Türkiye karşıtı karikatürler de ele geçirildi. 


DOĞMA BÜYÜME AŞIRI MUHAFAZAKAR

Norveç basını 100'e yakın ismin katili Breivik'i şu satırbaşlarıyla tanımlıyor:

* İnternetteki sohbet odalarında İslam ve göçmen karşıtı yazılar yazıyordu. Günümüz siyaset düzeninin sosyalizme karşı kapitalizm üzerinden yürümediğini, bunun yerine ulusalcılık ve uluslararasıcılık karşıtlığı şeklinde geliştiğini öne sürüyordu.

* Hollandalı aşırı sağcı siyasetçi Geert Wilders'in partisinin, yegane gerçek muhafazakar parti olduğunu iddia eden Breivik, Norveç basınının İslam'a karşı yeterli eleştiri yapmadığını savunuyordu.

* Breivil, Geofarm adını taşıyan bir organik tarım şirketi işletiyor.

* Bugüne kadar sabıka kaydı olmamış, sadece 10 yıl önce aldığı bir trafik cezası var.

* Vücut geliştirme, silah ve avcılık tutkunu. Üzerine kayıtlı bir makineli tüfek ve Glock marka bir tabancası var.

* İngiliz siyaset adamı Winston Churchill'e, Norveç'in 2. Dünya Savaşı sırasında Nazilere karşı verdiği savaşla ünlenen ulusal kahramanı Max Manus'a hayran. John Locke, Immanuel Kant ve Plato'nun fikirlerini benimsediğini söylüyor. En sevdiği kitaplar, Franz Kafka'nın 'Dava'sı ile George Orwell'in '1984'ü.

* 17 Temmuz'da Facebook ve Twitter sayfalarında hesap açmış. Twitter'dan girdiği tek tweet, İngiliz filozof ve politik ekonomist John Stuart Mill'in 'İnançlı bir kişinin gücü, sadece çıkarları içi hareket eden 100 bin kişininkine denktir' sözü.

* En sevdiği televizyon dizileri, Miami polisinde görevli bir adli tıp uzmanının, adaletten kaçan suçluları öldürmesini konu alan 'Dexter' ile vampirleri konu alan 'True Blood'. Favori çizgi film karakteri 'He-Man', favori filmleri ise 'Gladyatör' ve '300 Spartalı'.

* En sevdiği bilgisayar oyunları "World of Warcraft" ve "Modern Warfare 2". 


ANNESİYLE YAŞIYORDU

Saldırganın Oslo'nun batısında annesiyle birlikte yaşadığı evinde, polis tarafından arama yapıldı. Yaklaşık 10 polis memuru, dört katlı binanın çevresinde gece boyunca nöbet tuttu. Norwegian Daily Gazetesi'ne konuşan bir arkadaşı, Brevik'in 20 yaşından beri aşırı sağcı ve güçlü ulusalcı duygulara sahip olduğunu belirterek, "Farklı kültürlerden insanların birarada yaşayabileceğine hiç inanmıyordu. Bu düşüncenin karşısında güçlü muhalefet sergiliyordu" dedi. 


'İNTİHAR ETMEMESİ GARİP'

Polis dedektifleri, dünyanın değişik ülkelerinde benzer saldırılar düzenleyen kişilerin, saldırıların sonunda büyük olasılıkla intihar ettiğini, buna karşın Breivik'in böyle bir yolu seçmemesinin garip olduğunu söylüyor. Adı açıklanmayan bir polis yetkilisi, yaralı olarak ele geçirilen Breivik'in sorgulanması sayesinde, saldırının nedenini çözebileceklerini kaydetti. 


'TEHDİT DÜZEYİ DEĞİŞMEDİ'

Norveç Adalet Bakanlığı, önceki günkü katliamın ardından ülkedeki tehdit düzeyinin değiştirilmediğini bildirdi. Saldırıların ardından Norveç'in karşı karşıya bulunduğu tehdit düzeyine ilişkin değerlendirmenin sürdüğü kaydedildi. 

Breivik, 17 Temmuz'da Twitter'dan attığı geliyorum diyen mesajında inançlı bir kişinin çıkar peşinde koşan 100 bin kişiye bedel olduğunu yazdı. 


6 TON GÜBRE ALMIŞ 

Norveç'te gerçekleşen iki ayrı saldırıda en az 92 kişinin ölümünden sorumlu tutulan zanlının 6 ton gübre satın aldığı açıklandı.

Tarım ürünleri satan Felleskjoepet Agri zincirinin sözcüsü Oddny Estenstad, zanlının satın aldığı 6 ton gübrenin 4 Mayıs'ta teslim edildiğini belirtti.

Gübrenin türüne ilişkin bilgi vermeyen Estenstad, satın alınan 6 tonun standart bir tarım üreticisi için normal olduğunu söyledi. Estenstad, zanlıyı tanımadığını ifade etti. Bazı tür gübrelerin bomba yapımında kullanıldığı biliniyor.


'BANA 'NAZİ CANAVARI' DİYECEKLER'

Günlükte saldırının ardından kendisi hakkında yazılacakları da öngören Anders Behring Breivik şöyle diyor:

“Herhalükarda, onların en kötü kabusunu canlandırmamdan sonra (çok kültürlü hainlerin sistematik ve organize edilmiş infazları) bana muhtemelen tam tecavüz paketi verecek ve şu suçlamaları yöneltecekler: Sübyancı, ensest faaliyetlerde bulunan, eşcinsel, psikopat, DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu), hırsız, eğitimsiz, manyak, akıl hastası, canavar vs. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülmüş en büyük Nazi canavarı olarak damgalanacağım”