Sedat Ergin
(Hürriyet, 7 Mart 2012)
TBMM Milli Eğitim Alt Komisyonu’ndan geçen haliyle baktığımızda, 4+4+4 yasa teklifi önümüzdeki dönemde eğitim sisteminde tahminlerin ötesine geçen köklü değişikliklere yol açacak gibi gözüküyor.
Dünkü yazımızda ilköğretime başlama yaşının 6 yaşa çekilmesinin sakıncalarını değerlendirmiştik. Bugün yeni sistemle getirilen kademelendirmenin yaratacağı sonuçları değerlendirmeye çalışalım.
ORTA BÖLÜM LİSEYLE BİRLİKTE KURULABİLİR
En başta vurgulamamız gereken nokta şu: Bu düzenlemeyle, her ne kadar adı konmasa da fiilen yeniden ortaokul sistemine dönülmüş olunuyor. Şöyle ki:
Ak Parti’nin hazırladığı teklifin 3’üncü maddesinde “İlköğretim kurumlarının ilköğretim birinci kademe ve ilköğretim ikinci kademe olarak bağımsız okullar halinde kurulması esastır” deniliyor.
Bu vurgudan görüleceği gibi, temel ilke, 6-9 yaşlarındaki çocukların gideceği “birinci kademe” ile 10-13 yaşlarındaki çocukların gideceği “ikinci kademe”yi fiziki ortam olarak birbirinden ayırmak, birbirinden bağımsız eğitim alanları haline getirmek.
Bununla birlikte, aynı paragrafın devamında, “Ancak imkan ve şartlara göre ilköğretim ikinci kademe okulları, ilköğretim birinci kademe okullarıyla veya ortaöğretim kurumlarıyla birlikte de kurulabilir” deniliyor.
Buradan anlamamız gereken, düzenlemenin ilke olarak kademeleri birbirinden ayırmayı öngörmesine karşılık, pekala önemli bir esneklik de taşıyor olmasıdır. Buna göre, ikinci kademe (orta) okullar, hem birinci kademe hem de 14-17 yaşlarındaki çocukların devam ettiği zorunlu ortaöğretim (lise) kurumlarıyla birlikte kurulabilecektir.
ORTA KADEMEDE TERCİHLİ DERSLER BAŞLAYINCA
Bu noktada yöneltmemiz gereken çok kritik bir soru var. Hangi tip liseler ikinci kademeyle birlikte kurulabilir ya da ikinci kademe okulları bünyesine alabilir?
Bu çerçevede özel yabancı liselerin yeniden orta bölüm açıp açamayacakları sorusu da gündeme geliyor. Burada meselenin püf noktası, ikinci kademenin yasa teklifinde “ilköğretim okulu” olarak tanımlanmış olmasıdır. 222 sayılı İlköğretim Yasası’ndaki “Türk vatandaşı kız ve erkek çocuklar ilköğrenimlerini Türk ilköğretim okullarında yapmakla mükelleftir” hükmü korunduğu için yabancı liselerin orta okul açma imkanı yok.
Bu bağlamda önemli bir nokta daha var. İkinci kademe okullar artık liselerle birlikte kurulabileceği için bu kategorideki bazı okulların imam hatip liselerinin bir parçası haline gelmesi, bu liselere eklemlenmesi mümkün oluyor.
Bu düzenlemeye dönük ipuçlarını şöyle açıklayabiliriz. Teklifin 9’uncu maddesinde, “İlköğretim ikinci kademe okullarında ortaöğretimi destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçimlik dersler oluşturulur” deniliyor.
Buradaki stratejik ifade, ilköğretimin ikinci kademesinde ortaöğretim (lise) hedefine dönük tercih kullanılabilmesidir. Yasa teklifinde bu amaçla tasarlanan seçimlik derslerin hangi alanlarda ve hangi yoğunlukla verileceği konusunda bir açıklık yok. Bu gibi hususlar muhtemelen yönetmelikle düzenlenecek. Ancak seçimlik dersler arasında din derslerinin yer alması kesinlik taşıyor.
Böylelikle, bir imam hatip lisesinin yanında kurulacak bir ikinci kademe ilköğretim okulunda seçimli din derslerine ağırlık verilerek, o liseyi destekleyecek bir okul oluşturulabilmesi mümkün hale geliyor. Tersinden okuduğunuzda, imam hatiplerin orta bölümlerinin ilköğretimin ikinci kademesi olarak yeniden açılabileceği anlamını çıkartabilirsiniz.
ZORUNLU LİSE EĞİTİMİNE GEÇİŞ ERTELENEBİLİR
Metinde, 4+4+4 sisteminin son aşamasındaki zorunlu ortaöğretimin (lise) 2012-2013 eğitim-öğretim yılında, yani önümüzdeki sonbahardan itibaren uygulanmaya başlanacağı belirtiliyor. Ancak Bakanlar Kurulu’na uygulamanın bir yıl ertelenme yetkisinin verilmiş olması dikkat çekici.
Bu durumda bu yıl 8 yıllık kesintisiz ilköğretimi tamamlayan çocukların lise eğitimine geçme zorunluluğu olup olmayacağı şimdilik belirsiz gözüküyor.
Teklifin tartışmaya açık bir başka yönü, getirilen bir geçici madde ile öğrenci ve öğretmenlerin e-kitap ve tablet bilgisayar gibi ihtiyaçlarının karşılanması için başlatılan FATİH projesi kapsamındaki mal ve hizmet alımlarının Kamu İhale Kanunu hükümlerinin dışına çıkarılmış olmasıdır. Bu, yasa teklifinin alt komisyondaki CHP ve MHP temsilcileri tarafından muhalefet şerhi düşülen maddeleri arasında yer alıyor.
Yarın yasa teklifinin öğrencileri ikinci kademede yeteneklerine göre ayrıştırmasının sonuçlarını değerlendireceğiz.