Gündem

Orhan Pamuk'tan Avrupa'ya: Türkiye'deki aydınları, sanatçıları, gazetecileri yalnız bırakmayın

"Eğitimli insanlar ülkeyi terk ediyor”

26 Mayıs 2017 20:13

Alman basınına konuşan Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, Türkiye'deki aydın, gazeteci, doktor ve sanatçıların yalnız bırakılmaması için çağrı yaptı.

Yazar Orhan Pamuk, Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine verdiği röportajda, Türkiye'de son dönemde yaşanan siyasi gelişmelere dair yorumda bulundu.

Gazetenin, "Türkiye'nin Batı'dan uzaklaşıp, Doğu'ya yöneldiği izlenimini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan Pamuk, AKP iktidarında oluşan yeni muhafazakâr orta tabakanın, kendisini Avrupa'ya yakın gördüğünü ancak son dönemdeki siyasi gelişmeler nedeniyle yabancılaştırılmış hissettiğini söyledi.

Pamuk röportajda, Türkiye ile Avrupa ve dünyanın kalanıyla siyasi ilişkilerin dışında fazlasıyla bağlar bulunduğunu belirterek, bu bağların siyasi ilişkilere kurban edilerek, insanların cezalandırılmaması gerektiğini ifade etti.

"İktidara kızıp, onları yalnız bırakmayın”

Nobelli yazar, İstanbul'da 2012 yılında açtığı Masumiyet Müzesi'nin ziyaretçi sayısının siyasi gelişmelerden etkilenip etkilenmediğine yönelik soruyu yanıtlarken, yabancı turist sayısının azaldığını söyledi. Ancak "Biz ayakta kalırız, onu dert etmiyorum” diye ekleyen Pamuk, Avrupa'ya çağrı yaparak, "Türkiye'deki aydınları, sanatçıları, demokratları, gazetecileri ve öğretmenleri ortada bırakmayın... İktidara kızıp, onları yalnız bırakmayın” dedi.

"Eğitimli insanlar ülkeyi terk ediyor”

Pamuk; aydın, doktor, akademisyen gibi eğitimli kişilerin, tutuklanma ya da seküler yaşam tarzlarından vazgeçmek zorunda kalma endişesiyle Türkiye'den göç ettiklerini söyledi. Ancak bu tarz bir göçe ilişkin net verileri olmadığını da sözlerine ekledi.

"Çünkü 'Hayır' diyeceğimi söylemiştim”

16 Nisan referandumundan önce Hürriyet gazetesine verdiği röportajın yayımlanmamasına ilişkin de konuşan Pamuk, "Net bir şekilde referandumda 'Hayır' diyeceğimi belirtmiştim. Sonrasında Hürriyet editörleri özür diledi. Anlaşılan üzerlerinde inanılmaz bir baskı vardı” ifadesini kullandı ve bu olayın Türkiye'deki basın özgürlüğünün durumunu gösterdiğini söyledi.