Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, Yüksek Kurul üyeleriyle birlikte incelemelerde bulunduğu Hatay'da düzenlediği basın toplantısında, ellerinde Sağlık Bakanlığı'na ait ambulansla Özgür Suriye Ordusu'na silah taşındığını gösteren fotoğraf bulunduğunu açıkladı.
Doğan Haber Ajansı'ndan Mehmet Ezer'in haberine göre; Yüksek Kurul üyesi Tufan Türenç de "Çok vahim oyunlar oynanıyor, duyduklarım karşısında dehşete düştüm" diye konuştu.
Hatay'daki gelişmeleri yerinde görmek ve Valiliğin yasa dışı gösterilerin basın açıklamaları adı altında yapıldığı uyarılarını yerinde incelemek üzere Antakya'ya giden Basın Konseyi yöneticileri, çalışmalarını tamamladı.
Yüksek Kurulu üyeleri Tufan Türenç, Turgut Kazan, Yalçın Büyükdağlı ve Oktay Huduti ile birlikte bir basın toplantısı yapan Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, inceleme sonucunda elde ettikleri bilgileri açıkladı.
Toplantıda cep telefonuyla çekilmiş bir ambulans fotoğrafı gösteren Orhan Birgit, "Elimizde Türk Sağlık Bakanlığı'na ait ambulansla Özgür Suriye Ordusu'na silah taşındığını gösteren fotoğraf var. Hatay'da kurulu bulunan kamplarda kalan Özgür Suriye Ordusu mensuplarının gece kampta kalıp, gündüz savaşmak için Suriye tarafına geçtikleri duyumlarını aldık. İlk zamanlarda Türk tarafındaki makamların verdikleri desteklerin bugün itibariyle yavaşladığını öğrendik. Artık devletin Suriye'den gelen sığınmacılara yönelik olarak bir yaptırım uygulamasının faydalı olacağını düşünüyorum" diye konuştu.
Türenç: Dehşete kapıldım
Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyesi Tufan Türenç de Hatay'da duydukları karşısında dehşete kapıldığını söyledi. Öncelikle bir gazeteci olarak Suriye'deki olayları dikkatle izlediğini belirten Tufan Türenç, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik olarak yapılanları bir haksızlık olarak değerlendiriyorum. Vatandaşların olaylara yönelik olarak konseyimiz üyeleriyle paylaştıkları konular beni endişeye sürükledi. Türkiye bugüne kadar Suriye'ye yönelik politikasını kötü yönetmiştir. Oynanan çok büyük bir oyun var, bu oyun hem Türkiye'yi, hem de Hatay'ı kapsıyor. Duyduklarım karşısında tek kelime ile başım döndü, endişeye kapıldım. Çok vahim oyunlar oynanıyor, bir takım senaryolar ortaya konmaya çalışılıyor. Şu anda Esad rejimi oynanan oyunlara karşı bir direnç gösteriyor. Suriye halkı mevcut rejimin korunması için çabalıyor, çünkü mevcut rejimin sona ermesi demek Müslüman Kardeşlerin ülkeye şeriat getirmesi anlamına geliyor. Suriye'deki Sünni aşiretlerin de Esad'ın yanında yer almış durumda olduklarını gözlemliyoruz. Bu işin daha da uzayacağı görünüyor. Türkiye, yakın ve uzak vadede gerek ekonomik gerekse sosyal açıdan çok büyük zarar görecek. Gelinen süreç artık sadece Hatay'ı değil, Türkiye'yi rahatsız edici boyutlara gelecektir. Türkiye Suriye politikasını revizyondan geçirmeli, yoksa başı çok ağrıyacak."
Turgut Kazan: Libya'dan gelen silahlı gruplar korunuyor
Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyesi avukat Turgut Kazan, sığınmacı adı altında Türkiye'de bulunan silahlı grupların Türkiye tarafından korunduğu görüşünü savundu. Kazan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yaptığımız görüşmelerde sığınmacılara kucak açmanın bir insani görev olduğu ifade ediliyor. Sığınmacı, kalkanı adı altında Libya'dan gelen silahlı grupların başka bir ülkenin rejimini yıkmaya yönelik çalışmaları olduğunu öğrendik. Bu kişiler Türkiye tarafından sığınmacı adı altında korunuyor. Sağlık Bakanlığı'na ait ambulanslarla silah taşındığına dair elimizde deliller var. Bu kadar karışıklığın içerisinde bazı Antakyalı vatandaşların da acaba buradan taşınsak mı gibi tedbir düşünceleri olduklarını öğrenmiş bulunuyoruz."
Silhalı gruplar üs olarak kullanıyor
Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyesi Yalçın Büyükdağlı da Hatay'ın silahlı gruplar tarafından üs olarak kullanıldığını ileri sürdü. Büyükdağlı, "Bu olay devlet geleneklerine aykırı bir durumdur. Hatay Valisi başta olmak üzere tüm yöneticilerin büyük bir sıkıntı içerisinde olduklarını tahmin ediyoruz. Türkiye'nin silahlı gruplara destek vermesi, Türkiye ve Hatay ekonomisini kalbinden vurmaktır. Suriye'de ve Ortadoğu'da huzur olmadan Türkiye'nin ticaret yapması mümkün değil, Türkiye güney komşuları ile dostluk, kardeşlik içerisine girmeli" dedi.