T24 - Başbakan Erdoğan Orgeneral İlker Başbuğ’un dünkü “Şimdilik susuyoruz” açıklamasından TEKEL işçilerinin Ankara’daki eylemine kadar gündeme ilişkin birçok konuda soruları yanıtladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, “Birileri gerekeni yapar diye susuyoruz. Sınır aşılırsa bildiklerimizi halkla paylaşmaya başlayacağız” sözü için “Her hafta yaptığım görüşmede ‘Nedir bu?’ diye kendisine bunu sorabilirim” dedi. Show TV’de yayınlanan “Siyaset Meydanı” programında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Org. Başbuğ’un “Sabrımızın taşmasından kastım şudur: Biz bütün bu olayların ve yapılanların arka planını biliyoruz. Birileri gerekeni yapar diye susuyoruz. Sınır aşılırsa bildiklerimizi halkla paylaşmaya başlayacağız” sözlerini değerlendirdi.
Basın üzerinden Genelkurmay Başkanı ile konuşmayacağını ifade eden Erdoğan şöyle konuştu:
“Haftalık olarak zaten benim rutin kendisiyle görüşmelerim var. Her hafta yaptığım görüşmede ‘Nedir bu?’ diye kendisine bunu sorabilirim. Hatta telefonla da aramızda özel telefonumuz, özel hattımız var, onunla da sorup görüşme imkanım var.”
‘Özel hattımız var’“Kaldırdığınız zaman Genelkurmay Başkanı mı çıkıyor?” sorusu üzerine Erdoğan, “Hayır çevirerek çıkartıyorum. Böyle bir imkânımız var, böyle de görüşürüz. Ama bütün mesele biz zaten bu tür bilgileri aramızda her hafta paylaşıyoruz. Yani böyle bir hassasiyetin olması halinde benimle zaten bunları paylaşacağına inanıyorum” dedi.
Bir gazetecinin, “Belki de paylaşmıştır” demesi üzerine Erdoğan, “Belki de” dedi. Gazetecinin, “Onları bize anlatsanız” sözleri üzerine Erdoğan, “Öğrendiğimde anlatırım, sorarım yani. Söyleyeceğiniz başka şeyler var mıdır diye. Ama biz kendisiyle yaptığımız görüşmelerde böyle bir şey yok. Ama medya üzerinden de herhangi bir şeyi konuşmayı artık doğru bulmam” dedi. “Özel telefonun dinlenmesi konusunda korkunuz var mı?” sorusuna da Erdoğan, “Bu telefonun dinlenmediği söyleniyor” yanıtını verdi.
‘Çadırlar Ankara’ya yakışmıyor’TEKEL işçilerinin iki aydır Ankara’da sürdürdükleri eylemin sorulması üzerine de Erdoğan, “Burada belli bir sendika her ay 650 milyarlık geliri kaybediyor. Bu gizleniyor. İşin aslı bu. Yılda 7.5 trilyon bir para gidiyor” dedi. Erdoğan, ismini açıklamadığı bir sendikacının kendisine İzmir’de çalışan işçiyi Hakkâri’ye göndermeyi önerdiğini anlatarak, “Gitmez zaten oraya. Müracaatını yapmaz, işsiz kalır” dediğini söyledi.
Erdoğan, işçilerin bulunduğu çadırların Ankara’ya yakışmadığını ifade eden Erdoğan “Ciddi manada azalmaya başladılar. Ay sonuna kadar eylem devam ederse, hukuk neyi gerekiyorsa, yasal yetki neyse güvenlik güçlerimizle gerekeni yapacağız. Çadırları kaldıracağız. Ankara’ya yakışan şeyler değil” dedi.
‘Demokraside alışmak lazım’Eylemin “bindirilmiş kıtalarla yapıldığını” söyleyen Erdoğan “Burada Türk-İş bile yürekten sahip çıkamıyor. Gelen sendikalar belli. DİSK, KESK, Kamu-Sen bunların durumu belli. Onların ne halde oldukları ortada. Şu anda yapılan da bu. Alıştık, demokraside alışmak lazım” diye konuştu. Türk-İş’in yetkilileriyle 4 kez görüştüğünü ifade eden Erdoğan, eylemin yapıldığı yere gitmeyi düşünmediğini belirtti. Erdoğan, “Oraya benim gitmem işçilerle konuşmam doğru olmazdı. Sayın Baykal’ın durumuna düşmek istemem” dedi.
Belediyelerin tütün depoları karşılığında işçileri işe alabileceğini belirtin Erdoğan, “Diyarbakır Belediyesi yapsın böyle bir uygulamayı. Bizimle alakası yok. Kendisi böyle bir tasarrufta bulunabilir. Nasıl değerlendirileceğini bilelim, araziyi verelim, onlar da dışarda olanları alsınlar” diye konuştu.
Erdoğan, programda başta Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan olmak üzere medyaya yönelik sert çıkışlarıyla ilgili de soruları yanıtladı. “Devlet Bahçeli basın patronlarını eleştirdi. Siz bunu eleştiriyorsunuz. Başbakan bir ara Aydın Doğan’a takılmıştı. Kişi olarak Aydın Doğan’ı hedef göstermişti. Bu tartışmaların arasında biz gazeteciler kaldık, ne diyorsunuz?” sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
“Ben hiçbir zaman isim vererek bir gazeteden bahsetmedim, bahsetmek istemedim mecbur kalmadıkça. Bizim Doğan grubu ile ilişkili gelişmeler daha sonra Maliye Bakanlığımızın rutin işlemlerinde farklılık arzetmeye başladı. Bunu farklı bir yöne çektiler. Ta Avrupa Parlamentosu’na kadar olay çok farklı yönleriyle taşınmak suretiyle AP raporunda da bu konu yer aldı. ‘Söylenen bizden kaynaklanan bir şey değil. Bu kendiliğinden oluştu’ gibi. Avrupa’nın hangi ülkesinde olursa olsun böyle şeyler olunca yer yerinden oynar. Partimizle, şahsımızla ilgili yalan yanlış haber yapan gazetelere karşı siz de sivil itaatsızlık anlayışı ile tavrınızı koyun. Benim söylediğim bu. Bugün de aynı kanaatteyim. Kalkıp da ‘biz geldiğimizde size ne olacağını gösteririz’ böyle bir tavrın içinde olmadım. Nasıl ki medya bizi eleştirme hakkına sahipse bizim de nazik bir şekilde bu eleştiriyi yapma hakkımız vardır.”
‘Fırsat kaçtı’ ifadesi doğruErdoğan, Cumhurbaşkanı’nın yaptığı, “Bu Meclis yeni anayasa fırsatını kaçırdı” açıklamasıyla ilgili olarak, “Toptan değişiklik konusunda Cumhurbaşkanı’nın ifadesi yerindedir ve doğrudur” dedi. CHP lideri Baykal’ın Cumhurbaşkanı’nın görev süresiyle ilgili açıklaması için de “Bu oyunun içerisine cumhurbaşkanlığı makamının da çekilmesinin mantığı yok” ifadesini kullandı.
Canlı yayında 2 saatBaşbakan Erdoğan dün Show TV’den canlı yayınlanan “Siyaset Meydanı-Başbakan ile Özel” programında yaklaşık 2 saat kaldı.
Ruhban Okulu rahatsızlığı Erdoğan, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılamamasının kendisini rahatsız ettiğini ifade ederek, “Milli Eğitim Bakanı ve Başmüzakereci konuyla ilgili çalışıyor” dedi.
Kurumlar eleştirilmeli “Genelkurmay Başkanı ‘ordumun morali bozuk’ dedi” sorusu üzerine de Erdoğan, şunları kaydetti:“Devletin kurumlarının yanlışları ciddi anlamda tespit ediliyorsa eleştiriler yapılır ama bunların dozu iyi ayarlanması gerekir. Öyle kurumlar vardır ki bir yere kadar kaldırır bazıları hiç kaldıramaz. Bu hassasiyet tamamen elden kaçmış gibi görünüyor. Kurumlarla ilgili hiç bir eleştiri yapmayalım görmeyelim dersek o zaman önüne gelen sazı eline alır ve istediği gibi çalmaya başlar. Belden aşağı vurma olayı başladığı zaman bu kötü. Son olayda olduğu gibi internette... ”
En çok hakarete uğrayanın kendisi olduğunu belirten Erdoğan, son dönemde artan asker intiharları için de “üzücü” yorumunda bulundu.
Katsayı tartışmasıBaşbakan Erdoğan, Danıştay’ın, meslek ve imam hatip (İHL) lisesi mezunları ile genel lise mezunları arasındaki katsayı makasını daraltan kararının yürütmesini durdurmasına ilişkin olarak da şunları söyledi: “Ben tabi bir şeyin özellikle hüznü içerisindeyim. Türkiye’de kurumların görevleri anayasa ve yasalarla belirlenmiş durumda. Ama yerindelik uygulaması, yerindelik hakkı, yetkisi yürütmenindir. Bu konuda kalkıpta yargı bir tasarrufta bulunamaz. Olayın altında yatan bu imam hatip olayı. Bu çok çirkin bir yaklaşım tarzı. Burada siz bir insanın eğitim özgürlüğü ile oynuyorsunuz. Eğer kabiliyeti varsa elektrik mühendisi mi olacak. Makine mi olacak oralara gidecektir. İmam hatipli nereye gidecekse imtihana girip de gidiyor. İmtihana girmeden elini kolunu sallayarak gitmiyor.” Erdoğan, yerindelik yetkisinin yürütmede olduğunu yineleyerek, “Danıştay’ın ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına rağmen, burada bir yetki gaspına gidilirse, siz bu ülkede sağlıklı bir çalışma yapabilir misiniz” dedi.