Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önemli şahsiyetlerin yas tutularak değil, fikirleri, eserleri ve fedakar gayretleriyle anıldıklarını belirterek, ''10 Kasımların amacı da asla ve asla yas tutmak, ümitsizlik içinde yasımızı tazelemek değildir'' dedi.
Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunca düzenlenen ''10 Kasım Atatürk'ü Anma Töreni''nde yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ölümünün 71. yılında bir kez daha minnet ve şükranla andıklarını bildirdi.
Erdoğan, ''Atatürk ile birlikte Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını, cumhuriyetimizin kuruluşunda emeği geçen tüm şahsiyetleri bu vatan için canını feda eden, şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle ve minnetle yad ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün tüm bir yaşamının olduğu kadar vefatının da aziz milletimizi birleştiriyor, kardeşliğimizi pekiştiriyor ve dayanışmamızı artırıyor olmasını bir teselli vesilesi olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum'' dedi.
''Şunu asla unutmayalım, önemli şahsiyetler yas tutularak anılmazlar. Önemli şahsiyetler, fikirleriyle, eserleriyle, fedakar gayretleriyle anılırlar. 10 Kasımların amacı da asla ve asla yas tutmak, ümitsizlik içinde yasımızı tazelemek değildir'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Gazi Mustafa Kemal'in; 'beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir, benim fikirlerimi, duygularımı anlıyorsanız bu kafidir'. Bu sözler, bu anlayışın tezahürü ve öngörüsüdür. Bizler her 10 Kasım tarihine bu gözle bakıyor, Atatürk'ün temel felsefesini ve eserlerini anmak, anlamak ve geliştirmek bakımından önemli bir fırsat olarak görüyoruz.
Değerli bakanımında ifade ettiği gibi gerçekten o başlıklar altında anlamak ve yorumlamak ve geleceğe yürümek, inanıyorum ki bize de ülkemize de çok şeyler kazandıracaktır. Sizler de gayet iyi biliyorsunuz ki Atatürk, kendisinin ortaya koyduğu en büyük eserin, bugün hepimizin ortak değeri olan, hepimizin çatısı altında olmaktan büyük gurur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti olduğunu ifade etmiştir. Dolayısıyla Atatürk'ün aziz hatırasına ve onun mirasına sahip çıkmak, Türkiye Cumhuriyeti'ni çok daha güçlü, daha demokratik çok daha kalkınmış ve ilerlemiş, kendi deyimiyle 'muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak', bunun için gayret sarf etmek şeklinde olacaktır.''