Gündem

AKP'li Şener: Önceki operasyonlarda emri kim verdiyse, Uludere'yi de o verdi

AKP'li İhsan Şener, Uludere katliamında bombalama emrinin kimin verdiği konusunda tahmin yürütmeyeceklerini söyledi

02 Aralık 2012 14:43

Uludere Alt Komisyonu Başkanı, AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener, önceki operasyonlarda emri kim verdiyse, Uludere olayında da emri o kişinin verdiğini belirterek, "Komisyon olarak sadece fotoğraf çekeceğiz. Bizim 'Mehmet tetiği çekmiştir, Hüseyin ateş etmiştir, Ali yanlış yorumlamıştır’ gibi fantezi yapacak halimiz yok" dedi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki alt komisyon, bu ayın 15’inde çalışmalarını tamamlayarak, raporunu üst komisyona sunacak.

Yazımı devam eden raporla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan alt komisyon Başkanı Şener, raporun 60 ile 80 sayfa arasında olacağını söyledi.

İller İdaresi Kanunu’na göre, emniyet ve güvenlik birimlerinin valiye bağlı çalışması gerektiğine işaret eden Şener, oradaki süreçlerin hızlanması ve terörle mücadelede daha etkin olunabilmesi için valilerin etkinleştirilmesi gerektiğini kaydetti. Şener, başka illerden oralara terörle mücadele etmek için birimler geldiğini ifade ederek, o birimlerin idaresinin doğru zemine oturtulmasının önemini vurguladı.


'Sivil idarenin yetkisinin belirginleşmesi lazım'


”Bu görevi vali mi yapsın diyorsunuz?” sorusu üzerine Şener, ”Ben, ’2. ordu, kolordu valiye bağlansın’ demiyorum. Gelecek olan birimin konuşlandığı, emir alacağı yer ve çalışacağı alanın da belirli olması lazım. Olan olaylarla ilgili kimin sorumluluk alanı, neydi, nasıl oldu, hangi operasyon sonucu ne oldu? Valinin bunlardan haberdar olması lazım. Sivil idarenin, güvenlik ve istihbarat birimleri üzerindeki yetkisinin belirginleştirilmesi lazım” diye konuştu.

Şener, ”Bu belirgin olduğu zaman, Uludere olayında eleştirilen konular bir daha olmaz mı?” sorusuna, şu cevabı verdi: ”Daha doğru idare edilir. Terörle mücadele daha kolaylaşır. Sınır güvenliğinin bir kısmı kara kuvvetlerine, bir kısmı jandarmaya bağlı. Kara kuvvetlerine bağlı olan birim de jandarma da kara kuvvetlerine bağlı. Dolayısıyla valinin sınır güvenliği açısından inisiyatifi bypas edilmiş oluyor. Vali gözlüyor, tedbir alınacaksa bu tedbiri alması lazım. Örneğin, saat 17.00’de operasyon yapılıyor, valiye saat 20.00’de operasyonla ilgili onay geliyor.” İhsan Şener, ”Yani valinin 17.00’den önce operasyondan haberinin olması mı lazım?” sözleri üzerine, ”Haberinin olmasından ziyade, güvenlik birimlerinin ’böyle bir olay var, operasyonu yapacağız, artısı eksisi ne olur?’ diye bilgilendirmesi, bunu birlikte yapmaları lazım” dedi.


'Hudutta operasyon var valinin haberi yok'


”Valinin operasyon sürecine katılımı, hava operasyonlarında nasıl olur?” sorusu üzerine ise Şener, şunları kaydetti: ”Kendi sınırlarının hudutlarında operasyon yapılıyor ama valinin haberi yok. Oradaki yerel güvenlik ve istihbarat birimlerinin, polisin de jandarmanın da haberi yok. Böyle bir şey olabilir mi? Bunu bizimle paylaşılan bilgi ışığında söylüyorum. Oradaki yerel güvenlik birimleri, tam zamanlı bir bilgi paylaşımı olmadığını ifade ettiler. MİT de ’biz bu olayla ilgili bilgi paylaşımında bulunmadık’ diyor. O zaman bu eksiklikleri giderecek bir mekanizma oluşturulması lazım.

Hava operasyonları yapılırken yerel birimlerle irtibat halinde olunması lazım. Çünkü terörle birebir mücadele eden güvenlik birimleri, hava unsurlarını idare eden mekanizmadan daha sıcak ve doğru bilgiye sahip olabilir. Bu bilgiden faydalanılması gerekir. Faydalanıp faydalanmadığını bilmiyoruz ama faydalanılmadığını onlar ifade ediyor.”

 

'Komisyonun yetki alanı belli yeniden icat edilmesin'

 

Şener, ”Muhalefet operasyon emrini kimin verdiğinin raporda yer almasını istiyor” sözleri üzerine, sınırlar içinde ve dışındaki operasyonların görevlendirme ve yetkilendirme süreçlerinin belli olduğunu söyledi.

”Bunlar yeniden icat edilmiş bir şey değil” diyen Şener, ”Önceki operasyonlar nasıl yapılmışsa şimdi de aynı usulle yapılmıştır, o zaman emri kim verdiyse, şimdi de o vermiştir. Bu bilinmez bir şey değildir. Biz ’ali verdi, hüseyin verdi, ahmet verdi’ diyecek noktada değiliz. Ama askeri uygulamalar, emirler bellidir. Bu savcı için de çok zor olacak bir şey değildir. Biz komisyon olarak sadece fotoğraf çekeceğiz. Bizim ’ahmet suçludur, mehmet tetiği çekmiştir, hüseyin ateş etmiştir, ali yanlış yorumlamıştır’ gibi fantezi yapacak halimiz yok” sözlerini sarfetti.

Şener, ”Burada sorumluluk kimdeyse bunu ortaya çıkaracak olan savcılık mıdır?” sorusuna, ”Tabii ki, bu doğal olandır. Komisyonun görev ve yetki alanı bellidir, bunların yeniden icat edilmesi gerekmiyor” yanıtını verdi.


'Üstü örtülemez'


”İnsanların öldüğü bu olayda sorumluluğu olan kişi ya da kişiler, savcılık soruşturması sonucunda ortaya çıkabilir mi?” sorusunu Şener, ”Olabilir, savcılık bunu yapabilir” diye yanıtladı. Şener, ”Üstü örtülebilir mi?” sorusu üzerine ise ”Üstünün örtüleceği kanaatinde değilim. Burada eksiklik, hata, kusur varsa, ortaya çıkarılacaktır. Asla üstü örtülemez, örtülmemelidir” diye konuştu.

Alt Komisyon Başkanı Şener, ”Nereye kadar giderse gitsin mi?” sorusuna şu yanıtı verdi: ”Nereye kadar gideceği bellidir. Biz kendi resmimizi çekeceğiz. Savcılık burada sorumluluk olduğunu kabul edip, eldeki bilgileriyle birilerini sorumlu tutacaksa cezasını verecektir. Ama öyle bir hal olmuştur ki... Gerçekten bizim açımızdan çok ciddi sorumluluk gibi gözlenen şey... Oradaki bilgi ve belgeler, istihbarat bilgileri, başka bilgilenme süreçleri, tetiği çeken adamın da bombayı yükleyen adamın da emri veren adamın da ’bu bilgiler bende olsa ben de yapardım’ diyebilecek konuma getirebilir insani, bilemiyorum.” Şener, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Mehmet Erten ve diğer komutanların komisyonda muhalefet ve iktidar milletvekilleri tarafından suçlanmadığını ve isimlerinin bile anılmadığını sözlerine ekledi.