Kamu Başdenetçisi Mehmet Nihat Ömeroğlu, "Yargı süreci öncesinde etnik, ırk-mezhep ayrımı yapmaksızın herkesin ombudsmanlık kurumuna başvuruda bulunabileceğini" belirtti. "Kürtçe, İngilizce ve Arapça başvuruları da değerlendirecekelerini" söyleyen Ömerlioğlu, valiliklere "Kürtçe, Arapça, Türkçe, İngilizce başvuru formu yolladıklarını" ifade etti. Kadınların, çocukların, engellilerin ve LGBT'nin (lezbiyen gey biseksüel transgender) en kısa yoldan kuruma ulaşabilmesi için iki ayrı uzman atadıklarını da açıklayan Ömeroğlu, kurumun bu sosyal gruplara karşı resen bir araştırma başlatamadığını bunun için başvuru olması gerektiğini vurguladı.
Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, Türkiye gazetesinden Buket Güven'linin sorularını yanıtladı. Söyleşinin ilgili kısmı şöyle:
Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, 3.5 aylık süreçte 3 bin 525 başvuru aldıklarını açıkladı. Ömeroğlu, kurum olarak yargının yükünü hafifleteceklerinin de altını çizdi. Başvuruların ücretsiz olarak e-posta, mektup yoluyla veya bizzat yapılabildiğini ifade eden Ömeroğlu, valilikler aracılığıyla da ombudsmandan yardım istenebileceğini dile getirdi. Bir sivil toplum örgütü gibi tarafsız ve bağımsız görev yapacaklarını belirten Ömeroğlu, bireyin hakları konusunda çok titiz olacaklarının altını çizdi. www.ombudsman.gov.tr adresinden de bilgi alınabileceğini Ömeroğlu, istenirse başvuruların gizli kalabileceğini vurguladı.
Tazminat teklif edebiliriz
Kurumun bireyle devlet arasındaki problemleri gidermek için kurulduğunu hatırlatan Ömeroğlu, “Mahkemeler hukuka uygunluk denetimi yapar. Bu kurum onlardan farklı olarak hakkaniyete uygunluk denetimi yapma görevi de vardır. Mahkemeye gitmeden önce uzlaşı sağlayabiliriz. Şüphesiz tazminat önerme görevimiz de var” diye konuştu.
Valiliklere Kürtçe, Arapça, Türkçe, İngilizce başvuru formu yolladıklarını ifade eden Ömeroğlu, “Yasamızda Türkçe başvuru yapılır hükmü olmasına rağmen bireylerimiz kendilerini daha iyi anlatabilecekleri bir dille başvuru yapabilir. Kurumumuz mütekabiliyet esaslarına dayalı olarak Türk vatandaşlara getirdiği hakları yabancı vatandaşlara da getiriyor” şeklinde konuştu.
Yargı süreci öncesinde etnik, ırk-mezhep ayrımı yapmaksızın herkesin ombudsmanlık kurumuna başvuruda bulunabileceğine işaret eden Ömeroğlu, “İdari başvuru yollarının 60 günde tüketilmesi gerekiyor.?Ondan sonra da 6 aylık süre içerisinde gelmeleri lazım. Araştırmaları da 6 ayda bitirip cevap veriyoruz” dedi. Ömeroğlu, sadece Cumhurbaşkanın kararları, yasama faaliyetlerini, TSK'nın askeri nitelikteki faaliyetlerine bakamadıklarını vurguladı.
Gezi olaylarına inceleme
Gezi Parkı olaylarıyla ilgili 22 başvuru aldıklarını ve bununla ilgili bir rapor hazırlayacaklarını da açıklayan Ömeroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konuyla ilgili şikayetleri bizzat kendim ve Adalet ve Güvenlikten Sorumlu Denetçi Mehmet Atkatmış İstanbul'a giderek inceledik. İstanbul Valiliği, Belediye Başkanlığı, İçişleri ve Sağlık Bakanlıkları ile Türk Tabipler Birliğinden yazılarına cevap bekliyoruz. İstanbul'da Taksim Dayanışma Platformu ve Beyoğlu Güzelleştirme Derneğini de dinledik.” RTÜK'ten de tüm yayınları aldıklarını anlatan Ömeroğlu, “Kamera kayıtlarının çözümü için ilgili bilirkişiye havale ettik. Ankara olaylarını da inceliyoruz” diye konuştu. Polisin orantısız güç kullandığı şikayetlerinin olduğunu anlatan Ömeroğlu, “İstanbul Valiliği, İçişleri Bakanlığı İstanbul Emniyet Müdürlüğünü hedef alan şikayetler oldu tek soruşturma evrakı üzerinden yürüyoruz” dedi.
Kurumu 'bireyin vicdanıyız' şeklinde tanımlayan Ömeroğlu, insan hakları, temel hak ve özgürlükler kadınlar ve çocuklarımız engelliler ile kamuyu ilgilendiren durumlar-olaylarla ilgili şikayet olmasa bile- kendiliğinden olaya el koyma yetkisi de istediklerini kaydetti. Kadınların, çocukların, engellilerin ve LGBT'nin (lezbiyen gey biseksüel transgender) en kısa yoldan kuruma ulaşabilmesi için iki ayrı uzman atadıklarını da açıklayan Ömeroğlu, kurumun bu sosyal gruplara karşı resen bir araştırma başlatamadığını bunun için başvuru olması gerektiğini vurguladı.
“Biz bireyin haklarını koruyacağız derken hiçbir zaman devlet düşmanı gibi bir pozisyonda olamayız” diyen Ömeroğlu, “Çünkü bireyin mutluluğu ön planda iken devlet olmadan da bu mutluluk sağlanmaz. Ama bizim önceliğimiz birey” dedi. (...)