Gündem

Ölüm orucundaki İbrahim Gökçek, sanatçı ve aydınlara seslendi: Ben de yaşamak istiyorum elbette

30 Nisan 2020 18:25

318 gündür ölüm orucunda olan Grup Yorum’un bas gitaristi İbrahim Gökçek, aydın ve sanatçılara seslenerek, "Ben de yaşamak istiyorum elbette. Peki dostlar, direniş bu aşamaya gelmişken, hiçbir somut kazanım elde etmemişken, direnişi ben nasıl bırakırım?" diye sordu. Gökçek, aciliyetle heyetlerin oluşturularak ilgili bakanlık ve cumhurbaşkanlığı ile görüşülmesini istedi.
 
Tutuklu Grup Yorum üyesi Ali Aracı'nın derhal serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Gökçek, "Onun bu tutukluluğunun haklı bir nedeni, hukuki bir gerekçesi yoktur. Yapılan baskınların ne denli haksız ve keyfi olduğu, delilsiz yargılamalar ve adil olmayan yargılamalar sırasında anlaşılmıştır" dedi

"Hak veren zalim gördün mü

Hesap soran olmayınca

Kırıktır bir kanadımız

Sen kavgaya girmeyince"

Grup Yorum’un bas gitaristi, 318 gündür ölüm orucunda olan İbrahim Gökçek, bianet’e yazdığı ve aydınlarla sanatçılara hitap ettiği mektubunu bu dizelerle sonlandırdı. Mektubunda destek çağrısı yapan Gökçek, taleplerini bir kez daha anlattı, tutuklu Grup Yorum üyelerinin tahliye edilmesi ve konser izni verilmesini istediğini ifade etti. İbrahim Gökçek’in mektubu şöyle:

“Bugün sanatımızı özgürce yapabilmek için sürdürdüğümüz ölüm orucu direnişimizin 318. günü.  Direnişimiz üzerine bugüne dek çokça şey söylendi, yazıldı, çizildi. Direnişimiz ülkemizin sınırlarını da aştı çoktan. Denilebilir ki; Antartika’dan Latin Amerika’ya kadar tüm dünyada direnişimiz duyuldu ve desteklendi.

“Siz, aydın ve sanatçı dostlarımız, sizlerle aynı sahneyi, kürsüleri paylaştığımız nice günler oldu bugüne kadar. Aynı sahneyi paylaşamadıklarımızla da aynı amaç için; daha adil ve daha yaşanılası bir dünya için sanat yapmanın onurunu yaşadık. Halkın cahil ve örgütsüz kalmasından beslenen egemenlerin baskısını da hep birlikte yaşadık, yaşıyoruz. 

“Aydın ve sanatçı dostlarımız olarak sizler de, ama az ama çok, bu direnişin desteklenmesi ve duyurulması için elinizden geleni yaptınız. Yanımıza gelip açlığımızı paylaştınız, bizim için konserler örgütlediniz. Kişisel olarak da üretimlerinizle bizi desteklediniz ve direnişimizin sesinin duyurulması için pek çok çaba gösterdiniz. Ama ne yazık ki bu direnişi omuz omuza yürüttüğümüz Helin’i yaşatamadık.

Helin’in ve yine adalet için ölüm orucunu sürdüren Mustafa Koçak’ın da yaşamını yitirmesinin ardından benim de ölmemem için çağrılar yapılıyor. Ben de yaşamak istiyorum elbette. Peki dostlar, direniş bu aşamaya gelmişken, hiçbir somut kazanım elde etmemişken, direnişi ben nasıl bırakırım?

"Aydın ve sanatçılar olarak bu devletin baskı ve saldırılarından hepimiz nasibimizi aldık. Oyunlarımız, konserlerimiz yasaklandı, sosyal medya paylaşımlarımız nedeniyle hakkımızda açılan davalar-soruşturmalar bitmek bilmiyor. Bugüne kadar birlikte ve daha güçlü bir direniş ortaya koyamadığımız için bu denli pervasızlaşmadı mı bu saldırılar?

“Tutsak Grup Yorum üyesi Ali Aracı derhal tahliye edilmelidir. Onun bu tutukluluğunun haklı bir nedeni, hukuki bir gerekçesi yoktur. Yapılan baskınların ne denli haksız ve keyfi olduğu, delilsiz yargılamalar ve adil olmayan yargılamalar sırasında anlaşılmıştır. Grup Yorum üyeleri ve İdil Kültür Merkezi hakkında yapılan yalan ve demagojiler boşa çıkmıştır.

“Bütün Grup Yorum üyeleri aslı olmayan gizli tanık beyanlarıyla tutuklandı. Bugün 4 Grup Yorum üyesi İdil Kültür Merkezimizde bulundukları için ve iftiracı tanıkların beyanlarıyla tutuklu. Biri Ali Aracı. Ben, direnişimin gücü ve sizlerin sahiplenmesi sayesinde tahliye edildim. Ben beraber besteler yaptığımız çalışma arkadaşımı yanımda istiyorum, Ali ile yeni besteler yapabilmek istiyorum. Tutsak Grup Yorum üyeleri tahliye edilsin ve konser izni verilsin istiyorum!

“Bu kadar basit ve insani talepler niçin karşılanmaz? Taleplerimizin yerine getirilmesini istiyorum! Artık tüm gücümüzle, taleplerimizin karşılanması için iktidara baskı yapmalıyız. Aydın ve sanatçı dostlarımız artık vakit kaybetmeksizin kendi aralarında heyetler oluşturarak ilgili bakanlık ve cumhurbaşkanlığı ile görüşmeli ve taleplerimizin karşılanmasını sağlamalıdırlar. Hepinizi Helin ve Mustafa’nın sıcaklığı ve direnişimizin coşkusuyla selamlıyorum.”