Radikal gazetesi'nden Ayça Örer, internet gazetelerinde bir okuyucu trafiğini artırmaya yönelik olarak kullanılan fotoğraf galerilerini masaya yatırdı. Cinayet ve cinsel şiddet durumlarında dahi söz konusu olayları yaşayan kadınların galerilerinin yapıldığını aktaran Örer, internet gazetecileri ile görüşerek galerilerin kullanımı üzerine görüşlerini aldı.
Güney Afrikalı ampute atlet Oscar Pistorius’un evinde vurulan Reeva Steenkamp’ın ölümünün ardından fotoğraflarının kullanılmasının üzerine ‘ölümün cinsel sömürüsü’ yorumları yapıldığını aktaran Örer, “Ölümlerde bile foto galeriyle ‘tık kovalayan’ internet sitelerinin hedefi ne?” sorusunun izini sürdü. Örer'e gelen yanıtlar arasında “Fotoğraf kullanımı mağduriyeti artırıyor” diyen de var; “Reklamcılar internete bunu dayatıyor” diyen de...
Ayça Örer'in Radikal'de yayınlanan haberinden bölümler şöyle:
Nadire Mater (Bianet):
MAĞDURİYETİ ARTTIRIYOR
Haberde fotoğraf da en az resim kadar önemlidir. Ama dikkat etmek gerekir. Aklıma gelen örneklerden bir tanesi Gamze Özçelik’in tecavüz davası. O haber verilirken, yanına foto galeri de eşlik ediyordu. Fotoğraflarla verilmek istenen mesaj sanki ‘tecavüzü meşrulaştırır’ nitelikteydi. Bu o olayda yaşanan mağduriyeti arttırıyor.
Nurcan Akad (ZETE)
Bela meşrulaştırılıyor
Son olarak İstanbul’da öldürülen Sarai Sierra örneğinde şahit olduk; bu tür foto galeriler sunumunda kullanılan dil ile birlikte değerlendirildiğinde; bir mesaj vermeye yönelik aslında. Mesaj şu: “Bir kadın yalnız başına dolaşırsa başına her türlü bela gelir. Yalnız dolaşan bir kadın en hafifinden ‘sır dolu’ işlerin içindedir.” Böylece, ‘bela’ meşrulaştırılırken; mağdur kadın üzerinden diğer kadınlara korku salınır, toplumdaki ‘kadın’ algısına yönelik zaten sorunlu kodlar bu vesileyle bir kez daha kaşınır, kışkırtılır.
Prof.Dr.Yasemin İnceoğlu ( Galatasaray Üniversitesi)
ERKEK EGEMEN BİR DİL
Foto galerilerinde gördüğümüz ‘günün çılgın fotoğrafları, efsane oyuncudan olay fotoğraf, erkekleri tıklama manyağı yapan ekstrem güzel, Rus gece kulüpleri ve barlardan görülmemiş fotoğraflar, Romen dövmeli güzelleri’ yazıları eşliğinde kadın imgesinin salt dişilik özelliklerinin ön plana çıkarılıp kullanılması, bir başka deyişle kadının bir cinsel meta olarak pazarlanması ve sömürülmesi son derece sakıncalı. Başka bir sorun da toplumda var olan ‘Nataşa’ algısının bu sitelerde yeniden üretilmesi ve normalleştirilmesi. Kullanılan seksist, erkek egemen, ötekileştirici ve en önemlisi kadını değersizleştirici ve itibarsızlaştırıcı dilin terk edilmesi gerekmektedir. Basındaki tiraj-reyting kaygısının burada da ‘en çok tıklanan’ foto galeri kaygısına dönüştüğünü üzüntüyle görmekteyiz.
Ezgi Başaran (Radikal)
Maksat sayfa görüntülensin
Bu noktada bir internet sitesi için galeri adını verdiğimiz fotoğraf sıralamasının mantığını açıklamak isterim. Birincil ve doğru motivasyon okuyucuya birden çok fotoğraf içeren yahut safi fotoğrafların sıralanmasıyla daha iyi ifade edilebilecek bir haberi sunmaktır. İkincil ve gayri-etik girdabı yaratan motivasyon ise bir internet sitesinin alacağı reklam miktarını, dolayısıyla kazanacağı parayı belirleyen parametrelerden biri olan ‘sayfa görüntülenme (page view-PV)’ miktarını arttırmaktır. Bu motivasyonla işe başladığınızda bir haberi 5-6 anlamsız fotoğrafın altyazısına dönüştürerek sunmak gibi olmayacak işlere de kalkışırsınız. Okuyucuyu aptal yerine koyarsınız. Yahut da genç bir kadının ölüm haberini onun eski mayolu fotoğraflarıyla süslemekte beis görmezsiniz. Mayolu kadın galerileri her zaman PV’yi arttırır. Güzel bir kadının ölümünü site trafiğine malzeme yapmak ayıbın ötesinde bir taciz hadisesidir. Güzel bir kadın ya da bir trans birey öldüğünde mutlaka foto galeri malzemesi olur. Çünkü şuh fotoğraflar onların ne kadar ‘anormal’ ve bir bakıma ‘kim bilir ne yapmış da ölümü hak etmiş’ kadınlar olduğunu hatırlatır. İnternet dünyasının bir ölüye tasallutu bu şekildedir.
Ahmet Yeşiltepe (NTVMSNBC)
Sırtımızda bİr kambur
Şiddet görmüş ya da cinsel içerikli mağduriyete uğramış kadınların ardından galeri yapmak gibi hastalıklı ve kişilik bozukluğuyla bir tutulabilecek bir yaklaşımımız yok. Münevver Karabulut cinayetinden beş-altı ay sonra onunla ilgili bir film çekilecekmiş. O filmle ilgili bir manşet kullanmış bir site, başlığı da şu: ‘Münevver’e motor dediler.’ ‘Motor’ kırmızı yazılmış ve tırnak içine alınmış. Bunun bir ahlak ve insanlık sorunu olduğunu düşünüyorum. Cahil ya da kötü editör olmak yetmiyor. Doğrudan kişilik bozukluğu. Onaylamadığım ve asla ve kat’a editörlerimin aklına gelmeyecek bir durum olarak görüyorum. İyi örneklerden biri olmak için gayret ediyoruz. Her türlü nefret suçunun karşısında olmamız gerektiğini, ilerici aydın grubun gazeteciler olduğunu düşünen bir insanım. Birçok arkadaşı tenzih ediyorum. Ama bir kısmı var ki, o siteleri açmaktan imtina ediyorum. Herhalde bu süreç bir gün tamamlanacak. Türkiye’de internet haberciliği reklam veren reklam ajanslarına yapılıyor. “Ne kadar fazla hit alırsam o da kârdır” diyorlar. Çözüm konusunda adım atmadığımız, adım attığımız anda tıklarımızdan olacağını düşündüğümüz için sırtımızda taşıdığımız bir kambur bu.
Ercüment İşleyen (Milliyet)
Duyarlılık gerektİrİyor
Soru “Herhangi bir olay nedeniyle (cinayet, taciz, tecavüz) mağdur olmuş ünlü kadınların fotoğraflarının internet sitelerinde galeri başlığı altında kullanılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunu kullanmayı tercih etmekle tercih etmemek arasındaki farkı nasıl ifade edersiniz?” şeklindeydi. Ben ‘ünlü kadın’ vurgusunu da yanlış bulduğumu belirtmek zorundayım. Öldürülmüş, tacize uğramış, cinsel saldırı mağduru bir kadının ünlü ya da ünsüz olsun kimliğini belli edecek şekilde fotoğrafının kullanılmaması gerektiğine inanıyorum. Bu prensibin tartışmaya açık olmadığını düşünüyorum. Editör arkadaşlarımın da bu konuda aynı duyarlılığı taşıdığını biliyorum. Kendi payıma büyük haber sitelerinde böyle bir galeriye rastlamadım. Çıkmışsa da büyük bir hatadır ve yayından kaldırılması gerekir.