Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici ile dışarıda iş yaptığı gerekçesiyle tepki gösterdiği gazetenin foto muhabirlerinden Muhsin Akgün arasında başlayan tartışma devam ediyor.
Kendisine yönelik olarak sosyal medya hesabında "Belgesiz iddiaların ile ilgili halen bir düzeltme yazısı yayınlamadığın gibi özür de dilemedin. Yalancı" paylaşımında bulunan Akgün'e Bildirici'nin yanıtı, "Elektronik postaya yanıt vermeyen Akgün, Twitter’da bana hakaret etmeyi yeğledi ve yazdıklarımı kanıtlamamı istedi. Bu durumda Muhsin Akgünhakkındaki araştırma sürecimi ve yazıda dile getirdiğim bulgularımı olanca açıklığıyla okurlarla paylaşmak şart oldu" oldu.
Ne olmuştu?
Faruk Bildirici, gazetenin foto muhabirleri Emre Yunusoğlu ile Muhsin Akgün'ü dışarıda iş yaptıkları gerekçesiyle "uyarmıştı." Söz konusu iki isme "Hürriyet’in kadrolu bir elemanının Hürriyet’in de muhatabı durumundaki kişilerle iş/ücret ilişkisine girmesi, bunun için stüdyo kurması doğru mu?” sorusunu yönelttiğini ifade eden Bildirici, "Yunusoğlu gibi Akgün de gazeteye nadiren uğruyor; öğrendiğim kadarıyla ikisine de dışarıda iş yapmaları için gazete yönetimi tarafından verilmiş resmi bir izin yok" diye yazmıştı.
"Esnaflık başka, gazetecilik başka"
Faruk Bildirici, "Hürriyet farkı" başlığıyla bugün (17 Temmuz 2017) yayımlanan yazısında, Akgün'ün sosyal medya paylaşımlarını değerlendirdi. Bildirici, şunları söyledi:
Okur temsilcisi olarak gazeteden bir kişiyle ilgili yazı yazacaksam, öncelikle o kişiye yazıp, iddiaları ya da görüşünü soruyorum. Hürriyet’in kadrolu foto muhabirlerinden Muhsin Akgün’ün dışarıda stüdyo kurduğu, başka şirket ve kuruluşlara fotoğraf çektiği, Milliyet Sanat için çektiği Ferzan Özpetek-Tuba Büyüküstün fotoğrafının da Hürriyet’te “Milliyet Sanat” imzasıyla yayınlandığı iddialarını kendisine sordum. Ancak yanıt alamadım.
Araştırmalarımın sonucunu 3 Temmuz’da bu köşede yayınladım. Fakat yayından önce elektronik postaya yanıt vermeyen Akgün, Twitter’da bana hakaret etmeyi yeğledi ve yazdıklarımı kanıtlamamı istedi. Bu durumda Muhsin Akgünhakkındaki araştırma sürecimi ve yazıda dile getirdiğim bulgularımı olanca açıklığıyla okurlarla paylaşmak şart oldu:
Hürriyet’te kadrolu: Öncelikle Hürriyet İnsan Kaynakları’na başvurdum; Muhsin Akgün’ün kadrolu olup olmadığını ve dışarıda iş yapması için izin verilip verilmediğini sordum. Hürriyet’te kadrolu eleman olduğu ve kendisine resmen verilmiş bir izin olmadığı yanıtını aldım.
Stüdyo kurmuş: “Muhsin Akgün Stüdyosu” adıyla bir stüdyo kurduğunu internet ve sosyal medyada açıkça yazıyordu. Facebook’ta, stüdyonun Harbiye’deki adresini veriyor; Instagram’da hem kendi hesabında hem de stüdyo adına açtığı hesapta bu stüdyoda yaptığı işleri yayınlıyordu. Hatta o stüdyoda çekilen fotoğraflardan birinde de yine Hürriyet’ten bir grup foto muhabiri görünüyor. Bu da gösteriyor ki, Akgün’ün stüdyosu bilinen bir sır!
16 şirketle çalışıyor: Akgün, kendi adına kurduğu web sayfasında İKSV’den yayınevlerine, Doğuş Medya Grubu’ndan yapım ve menajerlik şirketlerine kadar 16 vakıf, şirket ve kurumun adını veriyor ve bunlarla “halen çalışmakta olduğunu” yazıyordu. “Doğan Medya Grubu” da bu kuruluşlardan biri olarak geçiyordu. Fakat kendisine e- posta göndermemden sonra bu cümleyi sildi. Akgün gizlemek istese de ben zaten o sayfanın ekran görüntüsünü almıştım.
Özpetek-Büyüküstün fotoğrafı: Milliyet Sanat dergisinin Mart 2017 sayısında yayınlanan Ferzan Özpetek-Tuba Büyüküstün fotoğrafı, 18 Mart’ta Hürriyet’te Ertuğrul Özkök’ün köşesinde de yayınlandı. Milliyet Sanat dergisinde fotoğrafları çekenin ismi İbrahim Akgün olarak verilmiş! Ama Milliyet internet sitesinde 3 Mart’ta yayınlanan haberde fotoğrafı Muhsin Akgün’ün çektiği yazıyor. Nitekim Instagram’da Muhsin Akgün’ün kendi hesabında, Muhsin Akgün Stüdyosuhesabında ve Ferzan Özpetek’in hesabında fotoğrafları Muhsin Akgün’ün çektiği belirtilmiş. Dahası Hürriyet’in fotoğraf arşivine de öyle kaydedilmiş! Bu durumda Muhsin Akgün’ün ID İletişim aracılığıyla ücreti karşılığında çektiği fotoğrafın kadrolu olduğu gazetesi Hürriyet’te “Milliyet Sanat” imzasıyla yayınlandığı net.
75 dolarlık ücret: Ferzan Özpetek-Tuba Büyüküstün fotoğrafı için Milliyet Sanat’a ücret ödendiğini duymuştum. Hürriyet’te konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm kişiye e-postayla sordum. O da Milliyet ile de görüşerek “75 dolarlık bir fatura gönderildi daha sonra alacaklarımıza karşılık anlaşmalı olarak faturalar iptal edildi” yanıtı verdi. Bu bilgiye güvenerek Özkök’ün köşesinde kullanılan fotoğraf için 75 dolarlık fatura çıkarıldığını yazdım. Belge aramamakla hata etmişim. Yazı çıktıktan sonra Hürriyet ve Milliyet’te bu ücrete dair belge bulamadım. Bu konuyu doğrulayamadım.
Ama zaten Hürriyet’ten telif isteyip istememek Akgün’ün değil Milliyet’in bileceği iş. Akgün, “75 dolar” meselesine dayanarak piyasaya iş yaptığı gerçeğini örtbas edemez. Yazımda temel olan, Akgün’ün stüdyo kurması ve yıllardır ücretle dışarıda iş yapması, onun çektiği fotoğrafın Hürriyet’te “Milliyet Sanat” imzasıyla yayınlanmasıydı. Bunların belgeleri de elimde.
Hürriyet’in kadrolu bir elemanının yazılı izin almadan dışarıya iş yapması, sözleşmeye, Disiplin Yönetmeliği’ne ve Yayın İlkeleri’ne aykırı. Bütün Hürriyet çalışanları gibi Muhsin Akgün’ün de Hürriyet’i kartvizit olarak kullanıp çıkar ilişkileri kurmaya, bunun üzerinden gelir elde etmeye hakkı yok. Esnaflık başkadır, gazetecilik başka. Gazeteci, gazeteci kalmalı.