Gündem

'Okkır'ın katili savcı Öz'dür'

Ergenekon davasında savunma yapan Bekir Öztürk, 'Kuddusi Okkır'ın katili olan savcı Öz, Kurtlar Vadisi'ne senaryo yazsın' dedi

27 Kasım 2008 02:00

''Ergenekon'' davasının 20. duruşmasında Kuvva-i Milliye Derneği Genel Başkanı tutuklu sanık  Bekir Öztürk savunma yaptı. Kuddusi Okkır'ın katilinin Savcı Öz olduğunu ileri süren Öztürk, ''Savcı Öz, istifa gibi onurlu bir davranış sergilerse yapabileceği en iyi iş Kurtlar Vadisi dizisine senaryo yazmaktır'' dedi. 

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, Nusret Senem, Orhan Tunç, Abdullah Arapoğulları ve Sevgi Erenerol dışındaki 41 tutuklu sanık katıldı. Tutuksuz sanıklardan da Güler Kömürcü Öztürk ile Yusuf Görüm duruşmada hazır bulundu.

Duruşma, tutuklu sanıklardan Kuvva-i Milliye Derneği Genel Başkanı Bekir Öztürk'ün sorgusu yapıldı. İddianamede, Öztürk, ''silahlı terör örgütüne üye olmak'', 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı silahlı isyana tahrik' ve ''askerleri itaatsizliğe teşvik etmek''le suçlanıyor. 

'Ergenekon terör örgütü diye bir örgüt yok'

Duruşma salonundaki savcıların kendileriyle göz göze gelmemek için bilgisayar ekranlarının arkasında durduğunu öne süren Öztürk, "Yargılama sonunda burada bulunan insanların kurgulanan terör örgütüyle bir ilgi ve irtibatlarının olmadığının anlaşılacağına eminim.
Ergenekon terör örgütü' diye bir örgüt yok" dedi. Öztürk, şöyle konuştu:

''Daha önceden bilinen terör örgütleriyle hiçbir benzerliği olmayan, adalet mekanizmasının içinde, polis teşkilatının içinde, hatta devletin en önemli noktalarında üye ve yöneticileri olan ahlaksız, vicdansız, ufuksuz, beceriksiz, çapsız bir terör örgütü vardır. Ancak burada yargılanan insanlardan, TCK'nın 221'inci maddesi ile kandırılmış, devşirilmiş birkaç zavallı dışında hiç biri,
gerilimden beslenen Ergenekon terör örgütünün üyesi ya da yöneticisi değildir.''

Savcı Öz'e eleştiri

Öztürk, Savcı Zekeriya Öz'e yönelik olarak ''Beşiktaş'taki makamında senaryo yazmaya devam eden Öz, bazı sanık ve sanık yakınlarının mektuplarını basına servis etmiştir. Benim kendisine gönderdiğim savunmaları da basına servis edebilirdi ama etmedi'' diye konuştu. 
Öztürk, Savcı Öz'e hitaben yazılan ve ''Sayın Öz, bu Ergenekon balonu patladığında bütün fatura size kesilecektir'' ve ''Kimseyi terörist iddiasıyla hakim karşısına çıkartmayın'' şeklindeki ifadelerinin yer aldığı 30 Mayıs 2008 tarihli dilekçesini okudu.

Soruşturma savcılarına hitaben yazdığı bir başka dilekçeyi de okuyan Öztürk, dilekçesinde ''Ergenekon soruşturması meslekten atılmanızla sonuçlanabilir. Durumu daha da içinden çıkılmaz hale getirmektesiniz. Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu, İlhan Selçuk'un alınmasıyla eşeğin gözüne su kaçırılmıştır, yıldırma, yıpratma amaçlı bir polis darbesine dönüştürülmüştür, Ergenekon balonu patladığında Türk hukuk sistemi yara alacak'' şeklindeki sözlere yer verdi. 
 
'Türkler Ergenekon'dan çıkacak'

''Her türlü engele rağmen Türkler Ergenekon'dan çıkacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın'' diye konuşan Öztürk, Kuvvai Milliye Derneği'nin kurucusu ve genel başkanı olduğunu belirterek, dernek kurmanın anayasal bir hak olduğunu anımsattı.
''Veli Küçük'ün, Güler Kömürcü Öztürk üzerinden yönlendirmeleriyle bu dernek kurulmuş. Bunlar yalan'' diyen Öztürk, Halil Behiç Gürcihan'a gönderdiği ''7 gün 24 saat emrindeyim'' şeklindeki mesajı açıklarken de bir grafik ihtiyacını karşıladığı Gürcihan'ın teşekkürüne böyle bir cevap yazdığını söyledi.

Öztürk, ''Ben bunu sadece Gürcihan'a demedim ki. Ben 'Türk milletinin emrindeyim' dedim. Bekir Öztürk, 42 yıllık hayatı boyunca babasından bile emir almamış bir kişidir. Kimseden emir almadım almam... Bekir Öztürk'ü bu davanın dışına çıkarttığınızda İsmail Yıldız'a ulaşamazsınız. Yıldız'a ulaşmak için Öztürk alınmıştır. Oradan Ergün Poyraz'a ulaşılmıştır'' şeklinde konuştu.
''Kuvvaimilliye.net'' sitesinde 4 yılda 21 bin adet yazının yayımlandığını söyleyen Öztürk, bu yazılardan hiçbirine herhangi bir suçlama ya da dava açılmadığını anlattı. Öztürk, ''Hikayeden bir sebeple burada bulunmam hukuk katliamıdır'' dedi. 

Kuvva-i Milliye Derneği 

Genel Başkanı olduğu derneğe ilişkin açıklamalarda da bulunan Öztürk, ''Bizi bir yönlendiren varsa, adına karar verdiğiniz Türk milletidir'' diye konuştu. ''Kuvvaimilliye.net'' internet sitesinin 20 bine yakın üyesinin dosyanın ek klasörlerine konularak fişlendiğini söyleyen Öztürk, internet sitesine gelen bazı mesajları okuyarak ''Sayın iddia makamı Türk milliyetçiliğinin karşısındadır'' dedi.
Öztürk, internet sitesinin derneğin resmi sitesi olmadığını, sitenin dernek kurulduktan sonra haber sitesi olarak devam ettiğini anlattı. Derneğin kira giderleri için bankalardan 3 ayrı kredi çektiğini söyleyen Öztürk, bir toplantıda kızı ve oğlundan sonra 3. çocuğu gibi gördüğü derneğin
feshedilmesini istemeyi düşündüğünü ifade etti. Öztürk, bu toplantıdan 5 gün önce Oktay Yıldırım'ın gözaltına alındığını anlattı.

'Derneğin feshini savundum'

Daha sonra emniyetin dernekte arama yaptığını ancak sadece bilgisayarların alındığını kaydeden Öztürk, ''Toplantıyı yaptık. Ben yine derneğin feshedilmesini savundum. Birçok arkadaşımız ise 'böyle bir dönemde feshedersek onursuzluk olur' dediler. Bu nedenle küçültmeye karar verdik'' ifadesini kullandı. Öztürk, Oktay Yıldırım'ın da bu derneğin il başkanlığını yaptığını dile getirdi.
Daha sonra gözaltına alınabileceği öngörüsüyle bir bankadan kredi çekip diğer banka kredilerini kapattığını söyleyen Öztürk, bu arada bazı kişilerin kendisini telefonla arayarak gözaltına alınıp alınmadığını sorduğunu kaydetti.  
 
'Teslim olmaya gittim, bıraktılar'

Öztürk, bunun üzerine Ankara Emniyet Müdürülüğü'ne giderek kendisini gözaltına alacak bir makam aradığını söyleyerek, soruşturmayı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün yürüttüğünü öğrenip bu şubeye gidip teslim olduğunu ifade etti.
Görevli emniyet amirine ''Ben, Bekir Öztürk yakalandı diye bir haberi kaldıramam. Benim için onur kırıcı olur. Lazımsam geldim. Gözaltına alacaksanız alın'' dediğini anlattı.
Emniyet amirinin görüşmeler yaptıktan sonra kendisine ''Bekir Bey sizinle ilgili bir şey yok'' dediğini savunan Öztürk, iddia makamının köşesini çok iyi takip ettiğini bildiği için köşesinden de mesaj yazdığını dile getirdi.
Bekir Öztürk, ''Benim kanundan kaçmak gibi bir durumum olamaz. Ben bir misyon taşıyorum, ben bir Türk'üm her şeyden önce'' şeklinde konuştu.

Gözaltına alınışı

Mersin Devlet Hastanesi'ndeki görevine dönünce gözaltına alındığını ve tarifeli uçakla İstanbul'a getirildiğini söyleyen Öztürk, ''Sayın Savcı bana deseydi ki, 'Bekir Bey gelin'... Ben cebimden otobüs biletini karşılar gelirdim'' dedi.
Şubedeki polislerden birinin ''Bunlar bir süreçtir'' diyerek 28 Şubat'ın intikamının alındığını söylediğini ileri süren Öztürk, Cumhuriyet Savcılığına gittiğinde de kendisine sorulan ilk sorunun ''Neden o yazıları yazdın?'' olduğunu iddia etti.
Yazılar dışında kendisine hiçbir şey sorulmadığını belirten Öztürk, ne ile suçlandığını tutuklandıktan 3 ay sonra cezaevindeyken öğrendiğini anlatarak ''Anayasal düzene karşı suçlar işlediğim iddiasıyla tutuklanmışım'' dedi.
Mahkeme heyetine elindeki kalemleri gösteren Öztürk, ''Sayın heyet, bunlar silah gibi mi görülüyor? Bizim kalem dışında silahımız yoktur'' şeklinde konuştu.

Hakkındaki birçok kararın altında aynı hakim ve savcının imzasının olduğunu ifade eden Öztürk, ''örgüt üyeliği'' suçundan tutuklandığını hatırlatarak, ''Savcı beni Roma'yı yakma suçundan da sevk etseydi, yine tutuklanacaktım'' dedi.
Tutuksuz yargılanan sanıklardan Fuat Ermiş'le suçlandıkları ceza maddelerinin aynı olduğunu ifade eden Öztürk, ''Benim de tahliye olmam gerekiyordu. Fuat Ermiş benim sahip olduğum siteye yazısı eklendiği, ben de o sitenin sahibi olduğum için buradayım'' diye konuştu.
Öztürk, cumhuriyet savcılarının devam eden soruşturmaya malzeme toplamak için mahkemede olduklarını, sorularıyla da bu amaçlarını ifşa ettiklerini öne sürdü.

Heyet başkanından uyarı

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, yüksek sesle konuşan Öztürk'ü ses tonuna dikkat etmesi konusunda uyararak, kendisini duyduklarını söyledi. Öztürk, HSYK'ya hakim Metin Özçelik'in ''Ergenekon'' soruşturmasını yürütenlerle arkadaşlık, dostluk, hemşehrilik ilişkisi olup olmadığı konusunda soru sorduğunu ancak cevap gelmediğini söyledi.

'Kurtlar Vadisi'ne senaryo yazsın'

Tutuklu sanıklardan Gazi Güder'in tahliye edilmemesini de eleştiren Öztürk, ''(Bu adamlar ne yaptı) diye vicdanınıza sordunuz mu? Vicdanınız rahat mı?'' dedi. Öztürk, ''Biz 18 aydır Türk hukuk sistemine isyana tahrik edildik'' diye konuştu.
İddianameyi hazırlayan 3 savcıdan biri olan Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ü tekrar eleştiren Öztürk, ''Savcı Öz, istifa gibi onurlu bir davranış sergilerse yapabileceği en iyi iş Kurtlar Vadisi dizisine senaryo yazmaktır'' dedi.
Kuddusi Okkır'ı tanımadığını da söyleyen Öztürk, ''Kuddusi Okkır'ın katili savcı'' iddiasında bulundu.