Hatay'da özel bir rehabilitasyon merkezinde eğitim gören yüzde 70 zihinsel engelli 6 yaşındaki oğlunun 1 yıl önce tecavüze uğradığına söyleyen anne, tecavüz edildiğine dair Adli Tıp raporu olduğunu ifade etti. Anne "Şikayetçi olunca savcılıkta oğlum, birçok kişi arasında aynı okulda eğitim gören yaşları büyük olan Y. ve H. isimli iki kişiyi gösterdi. Bir yıl oldu ama zihinsel engelli diye hala dava açılmadı" dedi.
Doğan Haber Ajansı'nda (DHA) yer alan haberde, iddialara göre, Merkez Antakya ilçesinde yaşayan M.A.'nın 3 çocuğundan biri olan engelli oğlu M., 3 yıldır gittiği okuldan 8 Nisan 2015'te ağlayarak döndü. Oğlunun bacakları ayrık şekilde güçlükle yürüdüğünü fark eden M.A., değiştirmek istediği bezde kan gördü. Oğlunun tecavüze uğradığını anlayınca polise şikayetçi olduklarını söyleyen anne, sonrasında yaşananları şöyle anlattı:
"Polislerle birlikte Antakya Devlet Hastanesi'ne gittik. Orada çocuk cerrahi doktoru sinirle içeri girdi, beni içeri almadı. 2 dakika içinde çıktı ve temiz raporu verdi. Raporun ardından eve geldik çocuğum sabaha kadar ağladı. Çocuk sürekli altına yapmaya başladı. Sabah komiser aradı. Ona oğlumun sürekli ağladığını söyleyince başka bir doktora göndereceğini söyledi. 10 Nisan'da polislerle birlikte Adli Tıp'a gittik. Doktor oğlumun görür görmez anladı ve 'Buna nasıl temiz raporu vermişler' dedi. Daha sonra detaylı muayene yaptıktan sonra oğlumun fiili livata yoluyla tecavüze uğradığını söyledi."
Tek delil kanlı bez
Bunun üzerine şikayetçi olduklarını belirten M.A., şöyle devam etti:
"Savcılıkta oğlum birçok kişi arasında aynı okulda eğitim gören yaşları büyük olan Y. ve H. isimli iki kişiyi gösterdi. Bir yıl oldu ama zihinsel engelli diye hala dava açılmadı. Savcı delil olmadığı için dava açamadığını ve bana tek delil, kan olan bezini çöpe atmamam gerektiğini söylüyor. O gün polislerle gittiğim hastanede doktor oğluma temiz raporu verdi, tecavüz olayı 2 gün sonra Adli Tıp'ta ortaya çıktı. 2 gün bekletecek miydim ben o bezi. Benim oğlum yüzde 70 engelli raporu olduğu halde tecavüze uğradı, ne yapacağımı bilmiyorum. Ben Cumhurbaşkanından, Başbakandan yardım istiyorum. Bunu çocuğuma kim yapmışsa cezalandırsın. Benim çocuğum gösterdi ama kimse üzerine düşmüyor. Allah için yardım etsinler."
Hem adli, hem de idari soruşturmalardan bir sonuç çıkmayıp çocuğunu mağdur edenlerin cezalandırılmamasını içine sindiremediğini belirten anne M.A. eşinin de büyük üzüntü çektiğini, yapacakları birşey olmamasının sıkıntısını yaşadıklarını belirtti.