Oğlunun cenazesini alabilmek için başlattığı açlık grevinde 81. günü geride bırakan 70 yaşındaki Kemal Gün’e Kabahatler Kanunu kapsamında “kamu yerini işgal” gerekçesiyle toplam 18 bin 387 lira para cezası kesildi. Gün, “Oğlumun kemiklerini versinler, açlık grevini bırakacağım” dedi. “Herkes gibi benim de bir mezar hakkım var.”
Doğan Haber Ajansı’na (DHA) konuşan Gün, sağlığının giderek bozulduğunu, oğlunun bir mezarının olmasını istediğini anlattı:
“Benim burada açlık grevi yapma amacım, bir canımı istiyorum, yani öldürülen oğlumun kemiklerinin bana verilmesini istiyorum. Oğlumun kemiklerini bana versinler. Bir mezarı olsun, açlık grevini hemen bırakacağım.
“Herkes gibi benim de bir mezar hakkım var, o mezar hakkını istiyorum. Öldürülen benim çocuğum, düşüncesi, ideolojisi ne olursa olsun öldürülmüş. Artık bir mezara gömülmesi lazım.
“Biz aile olarak anne ve babası olarak oğlumuzun bir mezar yeri olsun istiyoruz. Oğlumuzun bir mezarı olsun, üzerine gidip dua okumak istiyoruz.”
“Devlete teslim ettim, geri istiyorum”
“Savcı, oğlumun hava harekatıyla öldürüldüğü sığınakta bizimle birlikte keşif yaptı. Ceset aradık, ben orada sığınak içinde kendi ellerimle oğlumun kemiklerini çıkardım, devlete teslim ettim. Kendi ellerimle parçalanmış kemikleri teslim ettiğim gibi geri istiyorum.
“Oğlum ve diğer arkadaşlarına ait çıkardığımız kemikleri Adli Tıp Kurumu'na götürdüler. Şimdi diyorlar kemikler üzerinde DNA testi yapılacak. O kemikler hepsi kırılmış, parçalanmış, kömür gibi olmuş. Onlar üzerinde nasıl DNA testi yapılacak?”
“Burası park, parkta oturma hakkım var”
Kemal Gün, açlık grevi başlattığı günden bu yana sağlık durumunun kötüye gittiğini dile getirdi, ayrıca meydanda oturduğu her gün için 227 lira para cezası kesildiğini söyledi.
“Devlet bana günlük 227 lira idari para cezası kesiyor. Gerekçe ise, kamu yerini işgal ediyormuşum. Oysa burası bir park, benim parkta oturma hakkım var ama Kabahatler Kanunu nedeniyle her gün 227 lira para cezası keserek evime tebliğ ediyorlar.
Sağlık durumu kötüleşiyor
“Sağlık durumum giderek kötüye gidiyor. Ağrılarım artmaya başladı. Bacaklarımda ağrılar arttı. Artık yürümeye takatim yok, tekerlekli sandalye kullanarak tuvalete götürüyorlar. Bazen bastonla gidiyorum.
“Durumum giderek kötüleşiyor kilo kaybediyorum.
“Burada sürekli taciz ediliyorum, bir nevi psikolojik işkence uygulanıyor. Bu işkenceye son verilsin. Oğlumun kemikleri verilmeden buradan bir yere ayrılmam ölene kadar açlık grevini sürdürürüm, benim hiçbir siyasi amacım yok siyasi olarak açlık grevi yapmıyorum. Tek amacım oğlumun kemiklerini almak.”
Ne olmuştu?
Gün’ün avukatı Engin Gökoğlu, bugüne kadarki hukuki süreci bianet’e anlatmıştı:
“7 Kasım 2016’da Dersim merkez ile Hozat ilçesi arasındaki Çat bölgesine Türk Silahlı Kuvvetlerince yapılan hava bombardımanı sonucunda 11 Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (DHKP-C) militanı öldürüldü. Ölenlerden biri de 28 yaşındaki Murat Gün’dü.
“Bombalanan sığınak çöktü, TSK’nın ulaşabildiği, bütünlüğü kısmen korunmuş cenazeler, Malatya Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsinin ardından Malatya Kimsesizler Mezarlığına gömüldü.
“Kemal Gün olaydan haberdar olunca savcılığa cenazeyi almak için başvuru yaptı. Murat Gün’ün cenazesinin kimsesizler mezarlığına gömülenler arasında olmadığı bildirilince, sığınağın açılmasını talep etti.
“Talep kabul edildi, Mart ayında bombalandıktan sonra çöken sığınağın olduğu bölgede kazı çalışması yapıldı.
“Kemal Gün, cenazelerden kalan kemikleri kendi elleriyle topraktan çıkardı. O gün kazı alanında 165 parça insan kemiği çıkarıldı. Jandarma ve savcılık kemikleri adli emanete teslim aldı. Kemikler Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
“Adli Tıp Kurumu ise bombalama kaynaklı aşırı ısıdan dolayı kemiklerde DNA eşleşmesi yapılamadığı yönünde rapor yazdı. DNA eşleşmesi olmadığından, savcılık da kemikleri teslim edemeyeceğini bildirdi.”
Kemal Gün cenazesini hukuki başvurularla alamayınca 28 Şubat’ta açlık grevine başladı. B1 vitamini, şeker, su ve tuz alıyor.