Taraf gazetesi, kendi yazarı olan ve Polis Akademisi'nde öğretim üyeliği yapan Önder Aytaç'ın, polis kurşunuyla meydana gelen ölümlerde polisi savunmasını eleştirdi.
Mehmet Ali Birand'ın sunduğu 32. Gün programında polisin uyguladığı şiddet ve yaşanan ölümler tartışıldı. Emekli emniyet müdürleri, polis ve mağdur ailelerin bir araya geldiği programa, avukat Uğur Poyraz, Avcılar’da polis tekmesiyle öldürülen Feyzullah Ete’nin abisi Fettullah Ete, İzmir’de dur ihtarına uymadığı için polis tarafından vurularak öldürülen Baran Tursun’un babası Mehmet Tursun, Metris Cezaevi’nde işkence sonucu öldürülen Engin Çeber’in arkadaşı Aysu Baykal, Polis Akademisi Öğretim Üyesi ve Taraf gazetesi yazarı Önder Aytaç, emekli Emniyet Strateji Geliştirme ve İstanbul Bölge Başkanı ve Emniyet Müdürü Sarper Baltacı ile emekli emniyet müdürü Feramuz Erdin katıldı.
Taraf gazetesi programda yaşananları bugün şöyle haberleştirdi:
"Tarafların hazırlıklı geldiği programda gazete küpürleri, kitaplar ve belgeler gösterilirken, Taraf yazarı Önder Aytaç ve iki emekli emniyet müdürü, son günlerde gündeme gelen polis infazlarını savunmalarıyla dikkat çekti.
Programa iki emekli emniyet müdürünün polisin insanları vurmasını iş kazası olarak değerlendirmesi ise izleyen milyonlarca insanın kanını dondurdu.
Tursun’un ölümü ‘iş kazası’
Baltacıoğlu, Baran Tursun cinayeti ile ilgili olarak “Olaylar söylediğiniz kadar vahim değildir, münferittir, amacını aşan olaylardır, iş kazasıdır” dedi.
Emekli emniyet müdürü Feramuz Erdin de hafta başında yaşamını kaybeden Serhan Şeşen’in doktor hatasından öldüğünü belirterek, “Menenjitten ölen Serhan Şeşen’de bir iş kazası sonucu ölmüştür” diye konuştu.
Aytaç öldürüleni suçladı
Polis tarafından vurularak öldürülen Baran Tursun için polislerin önce sahte trafik kazası raporu hazırladığını söyleyen Mehmet Tursun’a ise Önder Aytaç, “Oğlunuz alkollü ve agresifmiş. Babasının nasil şiddet yanlısı tavırları olduğunu iki defa alkollü yakalandığını biliyoruz” diyerek Tursun’u vuran polisleri savundu. Önder Aytaç, “Bu baba Diyarbakır’dan göç ederken niye göç etmiştir” diye sordu.
Mehmet Tursun ise Aytaç’a, “Oğullarımı çocuklarımı İzmir’de yaşatmak için, Paris’te yaşatmak için, New York’ta Londra’da yaşatmak için göç ettim” dedi.
Programa ara verilmesini sağlayan son sözü ise Önder Aytaç söyledi: "Keşke New York’a Londra’ya gitseydiniz.”
Polisin şiddetindeki artış ceza almamasından'Polis Okumuş'u durdurun'Artan polis suçlarına kılıf aradı Polislerin akademik düzeyde çok kaliteli eğitim aldığını söyleyen Önder Aytaç, resmi kıyafetli polise kimlik sormanın ise abeste iştigal olduğunu belirtti. Önder Aytaç son yıllarda polisin işlediği suçların neden arttığı ile ilgili bir soruya ise polise karşı mukavemetin artmasını gösterdi.
Aytaç: Çok tepki aldım, ama belgeli konuştum
Önder Aytaç 32. Gün programıyla ilgili binlerce olumlu ve olumsuz tepki aldığını belirterek, programda söylediği konuların hepsinin resmi tutanaklarının olduğunu söyledi. Aytaç, iş kazası konusunda “Kabul edilebilir bir anlatım değildir. Ham maddesi insan olan bir konuda iş kazası şeklinde yapılacak bir savunmanın tolere edilmesi de olanaksızdır” dedi.
Aytaç “Babası köy enstitüsü mezunu olan Fethullahçı denilen kendisi ve köşeyi paylaştığı arkadaşı açısından MİT’çi, Amerikancı, AKP’ci denilen ama yazdıklarıyla taraf olduğunu emniyetin içerisinde geçirdiği onlarca soruşturmayla da ispatlayan, askeriyeden medyaya, üniversitelerden emniyetteki 170 bin polis memuru ve amirine kurslar vermiş olan hukukun üstünlüğü, hesap verebilirlik düşüncesini içselleştirmeye inanan bir insanım” diye konuştu.
Aytaç'ın köşe ortağı bir polis
ABD'yi seven polis!Önder Aytaç'ın Taraf gazetesinde aynı köşeyi paylaştığı yazı ortağı Emre Uslu da emniyet teşkilatından. Komiser olan Uslu, 8 yıl önce gönderildiği ABD'den bir daha dönmedi. Uslu, üç ayda bir aldığı 'okyanus ötesi uçamaz' raporlarıyla dönüşünü hep erteledi. Emniyet teşkilatı da bugüne kadar Uslu hakkında hiç bir soruşturma açmadı.
Ancak Ergenekon'la ilgili yazıları nedeniyle Genelkurmay'ın şikayeti üzerine Uslu hakkında inceleme başlatılırken, İçişleri Bakanlığı da 'Dön' çağrısı yaptı.
Taraf'ın yazdığına göre Uslu, kendisine herhangi bir resmi yazı ulaşmadığını açıkladı. Haberlerin gerçekleri yansıtmadığını ileri süren Uslu, şunları söyledi:
"Emniyet Müdürlüğü'nün izniyle 2007'ye kadar pasif görevdeydim. Dolayısıyla maaş almam sözkonusu değildi. Kendi sağladığım burslarla ABD'ye geldim. Ayrıca asistanlık yaptım, buradan aldığım maaşla geçimimi sağladım."
