Ekonomi

OECD, Türkiye için büyüme tahminini yükseltti

OECD, Türkiye'nin bu yıl büyüme beklentisini yüzde 3.3'e çıkarırken, Mayıs ayında yayınlanan ekonomik görünüm raporunda bu beklenti yüzde 2.8 olarak gerçekleşmişti

10 Temmuz 2014 15:09

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından bugün açıklanan bir raporda Türkiye'nin mali istikrarı yakalayarak ve enflasyonu düşürerek büyümesini yeniden dengelemesi gerektiği söylenirken, bu yeniden dengelemenin gerçekleşmemesi durumunda ekonominin sermaye girişlerine yüksek derecede bağlı kalmaya devam edeceği ve dalgalanma yaşayacağı uyarısı yapıldı.

Her iki yılda bir yayınlanan Türkiye Ekonomik Anketi isimli raporda OECD, Türkiye'nin bu yıl büyüme beklentisini yüzde 3.3'e çıkarırken, Mayıs ayında yayınlanan ekonomik görünüm raporunda bu beklenti yüzde 2.8 olarak gerçekleşmişti. OECD önümüzdeki yıl için ise Türkiye'nin yüzde 4 büyüyeceğine dair tahminlerinde değişiklik yapmadı.

Türkiye'nin ekonomik büyümesi 2013 yılında iki kat artarak yüzde 4 olarak gerçekleşirken, hükümet bu yıl da yüzde 4 ekonomik büyüme bekliyor.

OECD başlıca aşağı yönlü risklerin ABD'den gelecek normalleşme politikalarıyla beraber küresel mali piyasalarda yaşanacak muhtemel çalkantılar ve yerel siyasi tansiyondan kaynaklandığını belirtiyor.

Raporda "Jeopolitik risklerin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri, Rusya ve Ukrayna'da daha da yükselmesi üzerine zayıflayacak ihracattan dolayı da büyüme negatif etki altında kalabilir. Son olarak Euro Bölgesi'nde yeniden artan tansiyon finansal piyasalara zarar vererek güvene darbe vurabilir, bu da Türkiye'yi hem ticaret üzerinden hem de finansal bağlar üzerinden olumsuz etkileyebilir" ifadeleri kullanıldı.

Türkiye'de siyasi belirsizliğin Mart 2014 yerel seçimlerinden sonra azaldığını belirten OECD, bu durumun hem yerel talebi hem de uluslararası güveni sanılandan daha olumlu etkileyebileceğini belirtti.

Paris merkezli düşünce kuruluşu Türkiye'de enflasyonun 2014 yılının ikinci yarısında düşmesinin beklendiğini fakat yüzde 5'lik hedefin oldukça üzerinde kalacağının tahmin edildiğini söylerken, bunun kısmen liradaki değer kaybından kısmen de Ocak 2014'te gerçekleşen vergi artışlarından kaynaklandığını belirtiyor.

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Ağustos ayında gerçekleştirilecek olan ve kazanması beklenilen cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce faiz oranlarının düşürülmesi çağrısı yaparken, 820 milyar dolarlık ekonomiyi büyütmek isteyen Merkez Bankası bunu gerçekleştirebilmek için enflasyonu kontrol altına alma hedefini gittikçe daha fazla riske atıyor. OECD güvenilir bir enflasyon hedefi olmamasının "para politikasının geçici enflasyon şoklarına daha fazla tepki göstermesi ve üretim ve işsizlikte daha fazla volatiliteye yol açacağı"nı söylüyor.

Raporda Türkiye'nin para politikasının enflasyon ve enflasyon beklentilerini enflasyon hedefine yaklaştırmak için yeterince sınırlayıcı olması gerektiği söyleniyor.

OECD, "Dezenflasyon rayına oturduğu zaman manevra için yaratılan herhangi bir alan kur oranlarını ve sermaye girişlerini yumuşatmak için kullanılabilir. Yetkililer aynı zamanda şu an çok yüksek olmayan döviz rezervlerini de artırmakta fayda görebilirler" ifadelerini kullandı.

OECD aynı zamanda Türkiye'nin daha çok tasarruf ve uzun vadeli yatırım teşvikinde bulunması gerektiğini ve kamu finansmanının güvenilirliğini koruması gerektiğini belirtti.

Raporda ayrıca Türkiye'nin mali takipleri daha çok geliştirerek uluslararası standardlara göre genel hükümet raporları yayınlaması ve bütün finansal ve kısmi finansal aktivitelerin yer aldığı geniş raporlar yayınlaması gerektiği belirtiliyor.