Şakran Cezaevi'nden kendisine mektup yazan PKK'lı Nesrin Akgül'e cevap yazan Abdullah Öcalan, “Umarım çözüm süreci bedenen de hepimizi yakınlaştırır” dedi.
Aşk ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Öcalan, “Kürtler için aşkın imkansızlığından bahsetmiştim. Buna vereceğim şu yaşanan süreçteki yanıt; özgürlük bilincine ve eylemine kalkışan Kürtlerin ve dostlarının aşkı ancak kolektif ve sizlerin de değinmeye çalıştığınız gibi platonik olarak yaşanabileceğidir. Benim yaşta birisi için bile aşkın özelleşebileceği, tekilleşebileceği konusunda son derece ihtiyatlıyım ve bir türlü olumlu cevap veremiyorum” görüşünü dile getirdi.
PKK lideri Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevinden geçtiğimiz günlerde Şakran Cezaevi'nden kendisine mektup yazan PKK'lı Nesrin Akgül'e cevap yazdı.
Öcalan, mektubu İmralı'da kendisiyle görüşen HDP heyeti yoluyla Akgül'e gönderdi.
Akgül, kendisine gelen mektubun orjinalini yanında tutarken, mektubun içeriğini DİHA ile paylaştı. Öcalan'ın 26 Nisan tarihinde "Sevgili Nesrin Akgül" hitabıyla yazdığı mektupta, "En son alanınızdan 5'li çekilmiş iki farklı fotoğrafla birlikte ilettiğiniz mesajları aldım" dedi. Öcalan kadınlara "hepinize cevap veremediğim için umarım kadın yoldaşlar beni mazur görür" ifadelerini kullandığı mektubunda, şunları söyledi:
'Mektuplarınıza hasret kaldım'
"Tüm cezaevlerinden başta kadın yoldaşların mektup mesajları olmak üzere tüm yapıdaki yoldaşların mektupları benim için son derece anlamlı ve mutlaka çok arzu ettikleri yanıtları vermem gerekirdi. Ama 15 yıl önce bunu denedim. Başarılı olamadığımı görünce kestim. Umarım tüm yoldaşlar bu açıdan beni mazur görür. Zaten dış alanla mektup iletişimini sorarlarsa onlarda kusura bakmasınlar. Şahsi mektuplarınızı özenle okudum, hatta hasret bile kaldım. Diğer çok sayıda kadın yoldaşın ki gibi size ilişkin genel yanıt kabilinde bir kaç hususa değineceğim. Birincisi benimle 24 saat yaşama metaforuna ilişkindi. Buna yanıtlarınızı hep anlamlı buldum. Doğru yaklaştığınız kanısındayım. Ne kadar derinlisiniz, orasını bilemem."
'Aşk kolektif ve platonik olabilir'
Öcalan Akgül'e yazdığı mektubunda, aşk konusunda da değerlendirmelerde bulunarak, aşkın tekil ve özelleştirilmesine ihtiyatlı yaklaştığını ve buna olumlu cevap veremediğini belirtti ve şu görüşleri dile getirdi:
"İkincisi Kürtler için aşkın imkansızlığından bahsetmiştim. Buna vereceğim şu yaşanan süreçteki yanıt; özgürlük bilincine ve eylemine kalkışan Kürtlerin ve dostlarının aşkı ancak kolektif ve sizlerin de değinmeye çalıştığınız gibi platonik olarak yaşanabileceğidir. Benim yaşta birisi için bile aşkın özelleşebileceği, tekilleşebileceği konusunda son derece ihtiyatlıyım ve bir türlü olumlu cevap veremiyorum."
Öcalan, PKK'lı kadınların anlam tanıtlamalarını fotoğraflarla süslemelerini de ilgi çekici bulduğunu belirterek, kendisine gelen fotoğraf ve mektupları da sık sık incelediğini dile getirdi. Öcalan, "Genel yapınız için, (Özellikle kadın KCK'sı) önümüzdeki dönemde etik ve estetiğe yoğunlaşmalarını önermiştim. Özellikle tarihsel toplumumuza özgü bu mesajı tüm yoldaşlarla paylaşırsınız. Umarım çözüm süreci bedenen de hepimizi yakınlaştırır. Derinli sevgiyle kucaklar, selamlarım. İmralı F tipi c.evi Abdullah Öcalan."
Mektubu alan Nesrin Akgül, Öcalan'ın mektubunu almasına ilişkin yazdığı mektupta duyduğu mutluluğu paylaşırken, Öcalan'ın özgür kadın yaratma mücadelesinin kadının gururunu ve kendisini yaratma gücünü de diri tuttuğunu dile getirdi. Bu arada Şakran'da mektup yazan bütün kadınlar Öcalan'ın kendi alanlarına mektup yazmasından duydukları mutlulukları paylaşırken, Meryem Söylemez adlı PKK mensubu ise, bu mesajın kendilerini her zamankinden daha güçlü ve moralli kıldığını söyledi.