Bülent Özdoğan
AKP’nin başvurusu sonucunda, Yüksek Seçim Kurulu’nun yenilenmesine karar verdiği ve 23 Haziran Pazar günü yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine iki gün kala gündeme Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevi’nden gönderdiği ‘mektup’ damgasını vurdu. Mektubun ‘içeriği’ ile birlikte gündeme gelişi ve Yüksek Güvenlikli İmralı Cezaevi’nden ‘çıkışı’ da tartışma yarattı.
Öcalan’a ziyaret yasağı kalkıyor
Çözüm sürecinin bitmesinin ardından yaklaşık 8 yıl avukatlarıyla görüştürülmeyen Öcalan, 2 Mayıs 2019’da avukatlarıyla görüştürüldü. Türkiye’nin İstanbul’da yenilenecek seçimleri konuştuğu süreçte yapılan görüşmede avukatları, Öcalan’ın cezaevlerinde “İmralı tecridi” gerekçesiyle sürdürülen açlık grevleri ve ölüm oruçlarının sonlandırılması çağrısını içeren mesajını kamuoyuyla paylaştı. Öcalan mesajında, “İçinden geçtiğimiz tarihi süreçte derin bir toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç vardır. Sorunların çözümünde her türlü kutuplaşmadan uzak demokratik müzakere yöntemine şiddetle ihtiyaç vardır” ifadelerini kullandı. Öcalan’ın çağrısının ardından HDP’li vekiller ve cezaevindeki tutuklu ve hükümlüler açlık grevleri/ölüm oruçlarını bitirdi.
HDP’den İmamoğlu’na net destek
“Çözüm süreci yeniden başlayacak mı?” tartışmaları bu mesajın ardından yeniden gündeme gelirken İstanbul’da yenilenecek seçimlere ilişkin olarak yapılan kamuoyu araştırmalarının önemli bir bölümüne göre, Millet İttifakı’nın CHP’li adayı Ekrem İmamoğlu, Cumhur İttifakı’nın AKP’li adayı Binali Yıldırım ile arasındaki oy farkını açtı. HDP bu süreçte İmamoğlu’na açık destek vererek partili seçmenin sandığa gitmesi için kampanya yürüttü.
2,5 yıldan uzun süredir Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, 18 Haziran'da yaptığı açıklamada, “Millet İttifakı'nın İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun söyleminin desteklenmesi gerektiğini” düşündüklerini söyledi.
Öcalan’ın tavrını merakla bekleyen Sabah yazarı
23 Haziran’a iki gün kala, İktidara yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesinin Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, dün yayımlanan yazısının bir bölümünde dikkat çekici bir çağrıya yer verdi. Müderrisoğlu, "İstanbul seçimlerinde dengeleri etkileyebilecek güçteki Kürt seçmenlerin" durumunu değerlendirdiği yazısında, Abdullah Öcalan'ın avukatlarına "İmralı'nın ne düşündüğü konusundaki güncel değerlendirmeleri vakit geçirmeksizin paylaşmaları" çağrısında bulundu.
Müderrisoğlu, 20 Haziran 2019 Perşembe günü yayımlanan yazısının "İstanbul... Kürt kökenli seçmenler" ara başlıklı bölümünde şu ifadeleri kullandı:
"23 Haziran İstanbul yenileme seçimlerinde, oy blokları büyük ölçüde belirginleştiğinden, 'kararsızlar ve Kürt kökenli seçmenler' dengeleri etkileyebilecek güçte kabul ediliyor. Kararsız olarak tanımlanan ve yakın markaja rağmen renk vermeyen bu grubun anlaşılabilir kaygıları veya memnuniyetsizlik nedenleri var.
Bu yönüyle bakıldığında, kararsız vatandaşlar, siyasetin ikna kabiliyetinin sınırları içinde bulunuyor. Oysa, etnik kimlikle şekillenen seçmenler, farklı göstergelerle tercihlerini şekillendiriyor. Örneğin, HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, son açıklaması ile CHP adayına destek isterken henüz İmralı'nın ne dediği bilinmiyor.
Ada'dan dönen avukatlarının, vakit geçirmeksizin güncel değerlendirmeleri paylaşması gerekiyor. Ki duyumlarımız, seçimde en azından "nötr kalınması" çağrısına denk düşüyor."
İmralı’da kurallar esnedi, bir akademisyen Öcalan ile görüştü
Müderrisoğlu’nun “Öcalan’ın İstanbul seçimleri konusundaki tavrının vakit geçirmeksizin kamuoyuyla paylaşılması” çağrısından saatler sonra, tartışmalara da neden olan bir gelişme oldu. Abdullah Öcalan'ın 18 Haziran'da ‘muhataplarına iletilmesi amacıyla’ el yazısıyla yazdığı mektup, dün akşam (20 Haziran 2019 Perşembe) Tunceli Munzur Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Kemal Özcan tarafından açıklandı. Ailesi ve avukatları dışında kimseyle görüştürülmeyen Öcalan ile "devletin uygun görmesi sonucu İmralı’ya giderek görüştüğünü” belirten Özcan'ın paylaştığı mektuba göre, Öcalan, 23 Haziran Pazar günü yapılacak seçimler konusunda "HDP’de vücut bulan demokratik ittifak anlayışı güncel seçim tartışmalarına taraf ve payanda yapılmamalıdır. Demokratik ittifakın önemi ve tarihsel anlamı mevcut ikilemlere kendini angaje etmemesi ve şimdiye kadar olduğu gibi seçimlerdeki tarafsız çizgisinde ısrar etmesidir" diyordu.
“Emanetine hıyanet etmeyeceğimi biliyordu”
T24'e konuşan Ali Kemal Özcan, "Öcalan'la bugün onun talebi üzerine görüştüm. Benim 4 kitabım var, fikirlerimi çok beğeniyormuş, kitaplarım yeni ulaşmış ve benimle görüşmek istemiş" dedi. "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sıfatımla görüştüm" diyen Özcan, "Benim fikirlerime çok değer veriyormuş, onu anladığımı düşünüyormuş, avukatlar 2 gün önce görüşmüş, 2 gün içinde mektubu yayınlanmayınca benimle görüştü. Onun emanetine hıyanet etmeyeceğimi biliyordu" açıklamasını yaptı.
TIKLAYIN: Sürpriz Öcalan görüşmesiyle gündem olan Ali Kemal Özcan anlatıyor; İmralı'ya nasıl gitti, oğlu dağda mı, istihbarat birimleriyle ilişkisi var mı?
HDP’den ‘Bir daha söyle İstanbul’ mesajları
Önce İHA ve Anadolu Ajansı'nın açıkladığı mektubun Öcalan'ın avukatları arasında yer almayan akademisyen Doç. Dr. Ali Kemal Özcan tarafından duyurulması tartışma konusu oldu. HDP Eş Genel Sezai Temelli Öcalan'ın avukatlarının açıklamasının beklenmesi gerektiğini söyledi. Temelli, açıklamasının ardından sosyal medyadan da “#BirDahaSöyleİstanbul İstanbul YaMeYe!” (Bizimdir) mesajını paylaştı. Çok sayıda HDP milletvekilinden de “#BirDahaSöyleİstanbul etiketiyle paylaşımlar yapıldı.
Gazeteci İsmail Saymaz da, Twitter hesabından, "Ali Kemal Özcan kimdir? Öcalan, ne zamandır avukatları dışında biriyle görüşüyor?" mesajını paylaştı.
Öcalan’ın avukatları: İmralı’ya avukat olmayan bir kişinin götürüleceğine dair bir bilgiye sahip değildik
Bu mesajların ardından dün saat 22.15 sıralarında Öcalan'ın avukatları adına Asrın Hukuk Bürosu'nun sosyal medya hesabından bugün yazılı bir açıklama yapılacağı bilgisi paylaşıldı.
Bugün (21 Haziran 2019 Cuma) yapılan açıklamada da Öcalan’ın mektubu öncesinde görüşme süreci ve içeriğine ilişkin bilgiler paylaşıldı. 18 Haziran’da İmralı’da yapılan görüşmede Öcalan’ın gönderdiği mesajın yine onun istemi doğrultusunda ilk olarak HDP yetkilileriyle paylaşıldığı bilgisi verilen açıklamada, şöyle dendi: “Bizler de Sayın Öcalan’ın talebi doğrultusunda yapmış olduğu değerlendirmeleri ve yazıyı, görüşmeden sonra HDP kurulları ve yetkilileri ile paylaşarak 21 Haziran 2019 Cuma günü kamuoyunu bilgilendirme planlaması yaptık. Bu konuda belirttiğimiz muhataplar dışında bir paylaşımımızın olmadığını da özellikle belirtmek isteriz. Biz kendi planlamamız doğrultusunda hazırlıklarımızı ve görüşmelerimizi yaparken Ali Kemal Özcan isimli kişinin basınla paylaşımlarını gördük. Özcan, perşembe akşam saatlerinde büromuz avukatları ile de temas kurmaya çalışarak İmralı’da görüşme yaptığını iddia etmişti. İmralı’ya avukat olmayan bir kişinin götürüleceğine dair bir bilgiye sahip değildik.”
“Bu hususlar HDP ile tartışılsın”
Asrın Hukuk Bürosu açıklamasında, Öcalan’ın “HDP içindeki demokrasi ittifakının ikilemlere taraf ve payanda yapılmaması, HDP’nin üçüncü yolu esas alarak bunu koruması gerektiği” mesajı verdiği belirtilirken, “Bu hususların HDP ile görüşülmesini ve tartışılmasını söylemiş, bununla birlikte siyasi bir parti olarak HDP’nin çalışmalarını HDP’nin kendisinin yaptığını ve kararlarını da HDP’nin vereceğini belirtmiştir” denildi.