Amerika Birleşik Devletleri bugün yeni başkanını seçiyor. ABD Başkanı Obama ve Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Romney, aylardır başkanlık için yarışıyor. İşte Obama ve Romney'nin geçmişleri, vaatleri ve icraatları.
İlk seçimde verdiği sözleri tutup tutmadığı sıkça tartışılan Obama, 4 yıl boyunca farklı profiliyle de göz önündeydi.
Barack Hüseyin Obama'nın geçmişi ve başkanlık dönemindeki icraatları şöyle:
2004'te Illinois eyaletinden Senato'ya girdi. Washington'da sadece 4 yıl geçirmiş bir isim olarak, Demokrat Parti içinde çabuk kabul gördü, hızla yükseldi ve 2008 seçimlerinde, hem ABD'ye hem de dünyaya sunduğu değişim ve umut vaadiyle başkan oldu.
Ancak, emlak ve finans sektöründeki kriz nedeniyle enkaza dönmüş bir ekonomi devralan Obama'nın işi zordu.
Obama, Cumhuriyetçilerin yoğun propogandasına rağmen tüm ABD'lilerin sigortalı olmasını sağlayan tartışmalı sağlık reformunu geçirdi.
İmalat sektörünü canlandırmak için ödenek ayırdı, eğitim ve araştırmalara büyük destek sağladı.
Afganistan'dan ayrılma sürecini başlattı
Irak'taki savaşı bitiren ve birliklerin çekilmesini sağlayan anlaşmayı imzalayan Obama, ABD'nin Afganistan'dan ayrılma sürecini de başlattı.
Rakipleriyse Obama'yı ülkeyi içeride ve dışarda güçsüzleştirmekle suçladı.
Başkan'ın, beklentileri karşılayamadığı yönündeki eleştirilere cevabı, ABD'yi kalkındırmak için daha fazla zaman gerektiğiydi.
ABD'li seçmenleri ikinci dönem başkanlığı için ikna etmeye çalışan Barack Obama'nın, dünya genelindeki popülaritesiyse, ülkesinden çok daha fazla. Farklı ülkelerde yapılan kamuoyu yoklaması, dünya halklarının yüzde 81'inin Obama'yı yeniden başkan görmek istediğini gösteriyor.
Romney iki dönemdir yarışıyor
Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Mitt Romney ise 65 yaşında. İki dönemdir başkan olmak için yarışıyor. 2008 seçimlerinde parti yarışında John McCaın'e boyun eğdi, 2012'de ise partisinin adayı olabildi. Tam 44 yıldır evli.
Mitt Romney'i ABD başkan adaylığına taşıyan yolculuk Michigan'da başladı.
Michigan eyaletinin en büyük kenti olan Detroit'te 1947'de dünyaya gelen Romney, siyasetçi bir aileden geliyor.
Babası George Romney Michigan valisiydi. Tıpkı oğlu gibi o da gözünü ABD başkanlık koltuğuna dikmişti.
Baba Romney, 1968'de Cumhuriyetçi Parti'den başkan adayı olmak için yarışmış, ancak yarışın galibi başkanlık koltuğuna da oturmayı başaran Richard Nixon olmuştu.
Bundan 44 yıl sonra bu kez sıra oğul Romney'ye geldi.
Harvard Üniversitesi'nde hukuk ve işletme dallarında master yapan Romney, iş dünyasında yakaladığı başarıyı siyaset dünyasına taşıma kararı aldı.
Dünyaca ünlü danışmanlık şirketi "Bain & Company"nin CEO'su olan Romney, 2003'te Massachusetts valiliğine seçildi.
Valiliği dönemindeki en büyük başarısı eyalette, kapsamlı bir sağlık sigortası sistemi kurması oldu.
Romney, ABD başkanlığına adaylık için ilk kez 2008 yılında harekete geçti.
Ancak 2008 başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı John McCain oldu.
2008'deki yenilginin ardından 2012 seçimleri için çalışmalara başlayan Romney, Cumhuriyetçilerin Florida'daki kongresini kazanarak adaylığını resmen ilan etti.
İlk mormon siyasetçi
Romney'nin adaylığı süresince en çok konuşulan konuysa dini oldu.
Mitt Romney, Beyaz Saray için yarışan ilk Mormon siyasetçi olarak tarihe geçti.
1830'larda kendisini peygamber olarak tanımlayan Joseph Smith tarafından kurulan Mormonluk, özellikle ABD'nin Utah eyaletinde yaygın.
Kutsal kitabı "Mormon kitabı" olan tarikatın on binlerce müridi olduğu biliniyor.
Mormonlar, vücutlarına zarar verecek, alkol, sigara ve kahve gibi ürünleri tüketmezken cennete girebilmek için çok sayıda çocuk sahibi oluyorlar.
1966 yılında Mormon dininin misyonerliğini yapmak üzere Fransa'ya giden ve 2.5 yıl burada kalan Mitt Romney'in de en büyüğü 42 yaşında olmak üzere 5 oğlu bulunuyor.
Lisede tanıştığı karısı Ann Davies ile de tam 44 yıldır evli.
Güçlü aile bağları ve muhafazakar duruşuyla siyasette başarı sağlamaya çalışan Romney, aslında kolay bir seçim kampanyası yürütmedi.
Yarışın son aylarında yaptığı gaflar nedeniyle zor günler geçiren Romney, bu durumu, ilk başkanlık tartışmasında Obama karşısında sergilediği iyi performansla tersine çevirmeyi başardı.
Tartışmanın ardından oy oranını büyük ölçüde artıran Romney, kampanyası boyunca ülke ekonomisini Obama'dan daha iyi yöneteceğini söyleyerek oy toplamaya çalıştı.
Romney, seçimin sonunu kadar da Obama ile başa baş bir yarış sürdürmeyi başardı.