Obama darbenin 40'ıncı yılında Arjantin'de

Küba ziyaretini tamamlayarak Arjantin'e giden ABD Başkanı Barack Obama Buenos Aires hava limanında Dışişleri Bakanı Susana Malcorra tarafından karşılandı.

Obama, ABD ile Arjantin arasındaki uzun anlaşmazlık döneminin ardından Washington'a dostluk elini uzatan ‘piyasa dostu' Devlet Başkanı Mauricio Macri ile bir araya gelecek.

Barack Obama, Arjantin'deki ‘kirli savaş' sırasında ABD'nin rol oynadığı rolün de hatırlanacağı törene de katılacak. Ziyaret, kanlı dikta rejiminin başladığı Arjantin'deki askeri darbenin 40'ıncı yıldönümüne tesadüf ediyor.

Kissinger'den dikta rejimine ‘onay'

1970 yılında zamanın ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger ile Arjantin dışişleri bakanı arasındaki buluşmaya dair notlardan, Kissinger'in Soğuk Savaş yıllarındaki komünist yayılmacılığın önlenmesi amacıyla rejim aleyhtarlarının susturulmasına onay verdiği anlaşılmaktaydı.

Başkan Obama geçen hafta Arjantin'deki askeri dikta rejimiyle ilgili CIA ve FBI raporları üzerindeki gizliliğin kaldırılacağını taahhüt etmişti.

Dikta döneminde Arjantin ve diğer Latin Amerika ülkelerinin güvenlik güçlerine Amerikan askeri akademilerinde işkence eğitimi verildiği öne sürülmekteydi.

Arjantin'deki sol partiler ABD Başkanının ziyaretini protesto amacıyla Buenos Aires ve Obama'nın Perşembe günü ziyaret edeceği Bariloche'de gösteri düzenleneceğini duyurdu. Muhalefet partileri ziyaretin, binlerce Arjantinlinin öldürüldüğü ya da kaybolduğu dikta rejiminin yıldönümünde ülkeyi ziyaret etmesinin kurban ailelerine yapılmış saygısızlık anlamına geldiğini öne sürüyor.

Macri'nin ideali liberal ekonomi

Dikta rejimi sırasında Arjantin'de 13 bin ila 30 bin kişinin öldürüldüğü tahmin ediliyor.

Ülkedeki sol gruplar, Macri'nin selefi Christina Fernandez Kirchner tarafından ‘akbaba' olarak tanımlanan Amerikalı kreditörlerin Arjantin'e yaptıkları muameleyi protesto edeceklerini duyurmuşlardı. Aralık ayında göreve başlayan Macri kreditörlerle anlaşmış ve ticari kontrolleri kaldırıp teşvikleri azaltmıştı.

Arjantin devlet başkanı, selefinin ‘emperyalist haydut' olarak tanımladığı ABD ile ‘akıllı ve verimli' işbirliği başlatmayı arzuladıklarını söylemişti.