Sözcü yazarı Saygı Öztürk, dün gazetecilerle biraraya gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dünkü konuşmasını değerlendirdi.
Öztürk, toplantının sonuna doğru köstekli saatine bakan Bahçeli'nin o anlarını şu sözlerle yorumladı:
"Üzerinde ay yıldız bulunan içinde 'Devlet Bahçeli' yazılı köstekli saatini yeleğinin cebinden çıkardı, 'Saat 12.00'ye geliyor' dedi. Yani, toplantının bittiğini söyledi. İşte o anda bütün kameralar Bahçeli'nin köstekli saatinin üzerindeydi. Bu ittifak saatinin geldiğini de gösteriyordu."
Öztürk'ün "MHP, 2019’da aday göstermeyecek Erdoğan’a destek verecek" başlığıyla (9 Ocak 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, “Dün dündür, bugün bugündür”, “Siyasette 24 saat çok uzun zamandır” sözleri unutulmaz. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı en ağır sözlerle eleştiriyordu. Erdoğan da Bahçeli'ye daha ağır ifadelerde bulunuyordu. Bunları siyasetçiler unutsa bile seçmen unutmamış olacak ki, o hakaret dolu sözler arşivlerden çıkarılıp “Büyük değişim”üzerine yorumlar yapılıyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, birkaç yıl öncesine kadar yeni yılın ilk haftasında kahvaltılı basın toplantısı düzenler, geçen yılı değerlendirir, yeni yıldaki hedeflerini anlatırdı. Başkanlık Divanı üyeleri de gazetecilerin masalarında bulunur, samimi bir ortam olurdu. Unutulan gelenek, bu yıl canlandırıldı. Bahçeli basının karşısına çıktı. İlk sözleri de, “Yayınlarda, MHP'yi küçültücü, karalayıcı üslup kullanıldığına şahit oluyoruz. Birçok yanlış bilgi akışıyla, haksız değerlendirmelerle olaylar saptırılıyor” oldu. Bahçeli kendisine her şeyin sorulabileceğini söylese de, o sorular sorulamadı ve daha çok gündemle sınırlı kalındı.
Bahçeli gündemi değerlendirdiği toplantıda Ankara Temsilcimiz ve yazarımız Saygı Öztürk'ü böyle karşıladı.
MHP'nin Cumhurbaşkanı adayı
2018 siyasette hayli hareketli bir yıl olacak. Siyasi partilerin kurultayları yapılacak. Erken seçim gündeme geliyor ve o yüzden bütün partiler hazırlıksız yakalanmamak için “yarın seçim olacakmış gibi” hazırlıklarını sürdürüyor. Tabii ki kimlerin Cumhurbaşkanı adayı olacağı da konuşuluyor. Peki, MHP aday gösterecek mi? Çaylar yudumlanırken, Bahçelien çok merak edilen sorunun cevabını şöyle verdi:
“MHP'nin Cumhurbaşkanı adayı yoktur. MHP Genel Başkanı aday olmayacaktır. MHP olursa ittifakla, olmazsa kendi partisi olarak milletvekilliği seçimine girer. Cumhurbaşkanı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı alır. Herhangi bir sebeple sayın Recep Tayyip Erdoğan aday olmaktan vazgeçerse, başka türlü gerekçeler ortaya konulursa kendisinin bileceği iştir. 7 Ağustos'ta başlatılan Yenikapı ruhuna MHP sadıktır. İttifaklaşma cepheleşmeyi de kutuplaşmayı da önler. Zaten çatışma olmaz. Onun için yasal zemine çekmekte yarar var.” Bahçeli, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'la “seçim ittifakı” konusunda bir görüşmesinin olmadığını söylüyor, “İleriki günlerde, arzu ediliyorsa bir görüşme talebi olduğu takdirde görüşülür. Olmadığı takdirde biz görüşlerimizi tekrarlayarak yükleneceğimiz sorumluluğu yerine getirme gayreti içinde olabiliriz” diyor.
Evet, yüzde 10 çok ağır baraj
1991 yılında yasal olmayan bir biçimde Refah Partisi çatısı altında MHP'nin ittifak oluşturduğunu, 62 milletvekili çıkarıldığını hatırlatıyor ama Seçim sistemi nedeniyle partilerinin oy oranını bilmediklerini belirtiyor. Bugün, yüzde 10 olan seçim barajının da çok yüksek olduğunu MHP yöneticileri yıllardır gündeme getiriyor. Bahçeli, siyasi partiler, seçim kanunlarında yapılacak değişiklik ve oyların nasıl kullanılacağı konusundaki önerisini şöyle açıyor:
“Buyurun Meclis'te bir ittifakın nasıl yapılabileceğine dair yasal ve ahlaki durumunu ortaya koyalım. A Partisi seçime girecek, B Partisi seçime girecek, C Partisi seçime girecek. A Partisi seçime girecekse, MHP, C Partisi'ni ittifak olarak takdim ediyor. A ve B partisi bir tarafta, bir tarafta da C ittifakı var. C ittifakının altında ittifakı oluşturan hangi parti var ise bu E ve F Partisi olabilir. O zaman ittifak E ve F Partisi olarak gerçekleşecektir. Bahçeli olarak sandığa gittiğimde önce MHP'ye oyumu vereceğim, sonra da C ittifakına oyumu vereceğim. İki partinin aldığı oylar belli olacak ama ikisiyle beraber ittifakın oyu da belli olacak. Bu temsilde adalete bir kapı açmak demektir.”
Bahçeli, “MHP'nin barajı aşma, aşamama gibi bir meselesi yoktur” sözünü sıkça vurguluyor. Aslında AKP dışında, barajın yüksekliğinden bütün siyasi partiler rahatsız. CHP, barajın makul bir düzeye çekilmesi için yasal düzenlemeye de hazır. Bahçeli, ittifakta hangi partinin ne kadar oy aldığının bilinmesi durumunda, Hazine yardımından da yararlanabilineceğini hatırlatıyor, partilerinin holdinglere hiçbir dönemde el açmadığını kaydediyor. Hemen ardından da sözü İYİ Parti'ye getiriyor, “İYİ Parti gibi bir partiyi kurar, bir hanımefendinin koluna sepeti takar gönderir. İyiler onların olsun”diye ekliyor.
“Talebimiz olmayacak"
Bahçeli, terörle kesintisiz mücadelenin gerçekleştirilmesi, PKK ve FETÖ terörünün kökünün kazılması için hükümete destek verdiklerini her fırsatta vurguluyor. Bu, MHP'nin öteden beri sürdürdüğü bir tutumdur. Bahçeli, terörden söz açılınca şunları söylüyor:
“FETÖ'nün bütün unsurlarının yargı yoluyla cezalandırılması kararı sürdürülmektedir. ABD dost ve müttefik olarak Türkiye ile birlikte değerlendirmeler yapmayı tercih ediyorlarsa, 15 Temmuz felaketini anlayıp görüp Pensilvanya'yı Türkiye'ye göndermeli. Amerika'nın takip ettiği yol bunun haricinde yol değildir.”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiğinde, Recep Tayyip Erdoğan veya herhangi biri Cumhurbaşkanı olduğunda, kurulacak hükümette MHP'nin bakanlık istemesinin “ahlak dışı” olacağını belirten Bahçeli, “Cumhurbaşkanı'ndan da bunu kabul etmemesini isterim. MHP'nin hükümetin oluşması sırasında bir talebi olmaz”diyor.
Erken seçim doğru değil
Halk oylamasıyla birlikte Anayasa değişikliği yapılıp Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiğini belirten Bahçeli, “Bazıları ‘Tekrar parlamenter sisteme döneceğim' diyor. 400 vekile sahip olursan döneceksin. 400 vekile sahip olursan Cumhurbaşkanı sen ol, sistemi niye zehirliyorsun?” diyor. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün aday olacağına ilişkin haberler de Bahçeli'ye soruluyor. Açıkçası Gül'e kızıyor ve şöyle diyor:
“Sayın Abdullah Gül Bey, AK Parti içinde özel ve önemli yeri olan bir şahsiyettir. Recep Tayyip Erdoğan ve parti kurucuları ile önemli çalışmaları olmuştur. Cumhurbaşkanı olmuştur. Bugünkü konjonktürde herhangi bir engelleyici yanlışı yaşamamasında fayda var. ‘Adayım' diye ortaya çıkması izah edilebilecek bir durum değildir. Sağın solun dolduruşuna gelmemesi lazım.”
Kurt işareti yapanlar
Bahçeli, ülkücülerin sokakta olmamaları konusunda kesin talimatı bulunduğunu belirtiyor. Buna rağmen, parmaklarıyla “kurt işareti” yapanlar görülüyor. Bahçeli, “Bu işaretin burnu dik olursa bozkurt, aşağıya dönük olursa heavy metalci olur. Ülkücü kadro sokakta olmayacaktır. Sokağa dökmek isteyen hiçbir unsur uyumaz. 24 saat Türkiye uyanık kalmak mecburiyetindedir” uyarısında bulunuyor.
Üzerinde ay yıldız bulunan içinde “Devlet Bahçeli” yazılı köstekli saatini yeleğinin cebinden çıkardı, “Saat 12.00'ye geliyor” dedi. Yani, toplantının bittiğini söyledi. İşte o anda bütün kameralar Bahçeli'nin köstekli saatinin üzerindeydi. Bu ittifak saatinin geldiğini de gösteriyordu.