T24 Dış Haberler
The New York Times gazetesi, Türkiye’de yaşanan kur krizi ve ekonomideki gelişmeler üzerine hazırlanan bir analizde, “Son kriz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın artan enflasyon karşısında ekonomistlerin evrensel olarak önerdiğinin tam aksine, faiz oranlarını düşük tutma ısrarı nedeniyle yaşandı ifadelerine yer verdi.
The New York Times’da yer alan “Türkiye’nin ekonomisi nasıl yanlış gitti?“ başlıklı analiz, “Türkiye’nin felaket ekonomisine ilişkin sinyaller her yerde“ diyerek ekmek kuyrukları; ilaç, süt, tuvalet kağıdındaki artan fiyatlara örnek verdi.
Türkiye ekonomisinin pandamı ve tedarik zinciri sorunları öncesinde de zorlu bir dönemden geçtiği hatırlatılan haberde, son haftalarda yoğun bir şekilde kötüleşme yaşandığı belirtildi. Son haftalarda yaşanan krizin tetikleyicisinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın faiz oranlarını düşürme konusundaki ısrarı olduğuna işaret edildi. Analizde şu ifadeler yer aldı: “ Son kriz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın artan enflasyon karşısında ekonomistlerin evrensel olarak önerdiğinin tam aksine, faiz oranlarını düşük tutma ısrarı nedeniyle yaşandı“
Analiz, normalde yatırımcıların bir ülkede enflasyonun dengede tutulması ve faizin belirlenmesi konusunda merkez bankalarına bakacağını belirterek şöyle devam etti: “Erdoğan devamlı bir şekilde Türkiye’nin Merkez Bankası başkanları ve maliye bakanlarına, kendi söylediğini yapmazlarsa onlardan kurtulacağını gösterdi.“
Türk lirasının son haftalarda ciddi oranda değer kaybına uğradığı hatırlatılan haberde, kur krizinin ithal ürünlerin fiyatının sürekli olarak artmasına neden olduğu belirtildi. Analiz şöyle devam etti: “18 ay sonra yapılacak seçim öncesi Erdoğan, stratejisinin Türkiye ekonomisinin sorunlarını aşmasını sağlayacağına ikna olmuş görünüyor.
Ekonomistler Erdoğan’ın faiz yaklaşımını nasıl değerlendiriyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz oranlarını düşük tutmanın tüketicileri alışverişe teşvik edeceği, işletmelerin borç almaya daha niyetli olarak ekonomi içinde yatırım yapıp istihdam sağlayacağını savunduğu belirtilen analizde, Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesiyle de ihracatın ucuzlayacağı, yabancı tüketicinin ilgisinin artacağını düşündüğü aktarıldı.
Analiz şöyle devam etti:
“Bu bir derecede doğru ancak ağır bir bedelle geliyor. Türkiye, otomobil parçaları, ilaç, yakıt ve diğer kaynaklar konusunda dışa oldukça bağımlı. Lira değer kaybettikçe bu ürünlerin fiyatı artıyor. Aynı zamanda Erdoğan’ın konvansiyonel ekonomik teoriye yönelik hafife alma durumu, Türk işletmelerine yüz milyonlarca dolarlık yatırım yapmaya niyetli olan ancak kura olan güvenini kaybeden yabancı yatırımcıların bazılarını korkuttu.
Faiz oranları düştükçe enflasyon da artıyor. Türk lirası son bir yılda yüzde 45 değer kaybetti ve Resmi enflasyon verileri yüzde 20’yi geçti. Pek çok analist, sokaktaki enflasyonun daha fazla olabileceğini söylüyor.
Karşılaştırmak için, ABD’de bu yıl, yüzde 6.8’lik bir enflasyon oranı ve Avrupa bölgesindeki yüzde 4.5’lik bir oran, alarmların çalması için yeterli olabiliyor.“
Erdoğan’ın ekonomik kriz karşısında, ‘taviz vermeyen’ bir tutumu olduğu belirtilen analizde, ekonomideki kriz karşısında Cumhurbaşkanı’nın İslam’dan referans verdiğine de dikkat çekildi.