Gündem

Nuriye Gülmen: Açlığımın ya da tutukluluğumun bir önemi yok, ben işimi istiyorum

Avukatı, Gülmen’in temel kaygısının 'zorla müdahale' olduğunu söyledi

02 Kasım 2017 19:50

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın açlık grevi eylemi 239’uncu gününe girdi. Numune Hastanesi’nin tutuklu koğuşunda kalan Gülmen’i ziyaret eden avukatı Şahap Örsal, Gülmen’in bulunduğu koşullar ve taleplerine ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.

MA’da yer alan habere göre, Örsal, Gülmen’in bilincinin ve moralinin iyi olduğunu belirterek şunları aktardı:

"Koşullar Nuriye için riski arttırıyor"

“Odasındaki ışık 24 saat açık. Dolayısıyla sağlıklı olarak uykusunu alamadığından yakınıyor. Geçici olarak bir şeylerle örterek bu sorunu ortadan kaldırmaya çalışıyor. Tabii hijyen koşulları ne kadar elverişli bu ayrı bir konu. Çünkü, koridor gardiyanların, hastane görevlilerinin, diğer hükümlü ve tutukluların kullanımına açık ortak bir yer. Neredeyse hiç güneş ışığı almayan bir yer. Dolayısıyla katlanan bir elverişsizlik var orada. Sağlık koşulları bugün 239’uncu gündür süren bir açlık grevi ile birlikte değerlendirildiğinde olağan yaşamını sürdüren biri için çok ağır olmasa bile Nuriye için o koşullar riski arttırıyor."

"Kaygısı zorla müdahale"

Gülmen’in temel kaygısının “zorla müdahale” olduğunu söyleyen Örsal, “Kişinin izni olmadan müdahale edilemez. Sonuçları ne olursa olsun buna hasta karar verir. Bu konuda Nuriye’nin temel nesnel nedenleri ne bilmiyoruz; ama koşulları nedeniyle bunu öngörecek durumdayız” dedi.

"Açlığımın bir önemi yok'

Gülmen, avukatı Örsal aracılığıyla kamuoyuna şöyle seslendi:

“Açlığımın ya da 239 gündür aç kalışıma vurgu yapmanın ve tutukluluğumun bir önemi yok. Ben işimi istiyorum. Ancak işime iade edildiğimde bu durum sona erecektir. Bu konuda iradem var. Bu irade beni ayakta tutuyor ve güçlü kılıyor. Bunun dışında bir isteğim yok.”