Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Tanıdığım, bildiğim kadarıyla Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan’a karşı Cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıkmaz” dedi.
Kurtulmuş, Gül'ün 696 sayılı KHK'ya yaptığı eleştirinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarıyla ilgili olarak da "Önümüzde zor bir süreç var, hakikaten çok zor bir süreç var. Öyle 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimi güle oynaya rahat, çantada keklik bir seçim değil" dedi.
Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek'in haberine göre, Bakan Kurtulmuş Antalya'da buluştuğu gazetecilere 2017 yılını ve 2018 projelerini anlatırken siyasi konulardaki soruları da yanıtladı.
Kurtulmuş, “Gül ne yapmak istiyor” sorusuna “ben kimin ne yapmak istediğini bilmiyorum, ama benim bildiğim Abdullah Gül Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı cumhurbaşkanı adayı olarak çıkmaz” yanıtını veren Kurtulmuş, “Gül artık tanıdığınız Gül değilse” denilince de “Tanırım” yanıtını vermekle yetindi.
"Erdoğan aday olacak"
Kurtulmuş, başka bir gazetecinin “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olmama ihtimali var mı” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Siyasi hareketlerin doğal liderleri hareketleri sürüklerler. Çok açıktır, Tayyip Erdoğan AK Parti siyasi hareketinin, AK Parti’nin bugün temsil ettiği siyasi çizginin doğal lideridir. Ve çok tabii olarak da Cumhurbaşkanlığı seçiminin en kuvvetli adayıdır. Doğal olan bu. Bunun dışında arayışlar, temennileri olanlar vesaire veya bu hareketin içerisinde bir farklılaşmayı ortaya çıkarmak ümidinde olanlar olabilir, ben biraz da onun için söylüyorum; Sayın Abdullah Gül’ün böyle bir tavır içerisinde olacağını zannetmiyorum.”
2019 çantada keklik bir seçim değil
Kurtulmuş, Erdoğan’ın Gül’le ilgili neden sert tavır aldığı sorulunca da 2019 seçimlerinin hassasiyetine dikkat çekerek şöyle dedi: “Belki Cumhurbaşkanımızın göstermiş olduğu hassasiyet de bundan kaynaklanıyor. Önümüzde zor bir süreç var, hakikaten çok zor bir süreç var. Öyle 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimi güle oynaya rahat, çantada keklik bir seçim değil. Yani nihayetinde 16 Nisan seçimlerinde yüzde 51,4 ile yüzde 48.6’lık bir denge oluştu. Ha bu illa orada kalacak şeklinde değil, bu 60’a kadar çıkabilir, … başka bir durum da ortaya çıkabilir. Dolayısıyla bu hassasiyetten dolayı Sayın Cumhurbaşkanımızın bir yerde de AK Parti’de konsolide etmeye çalıştığı geniş tabana dönük bir mesaj verdiği kanaatindeyim.”
MHP ile olan seçim ittifakı
Kurtulmuş’a MHP ile ittifak ve bu ittifakın Güneydoğu Anadolu’daki seçmenlerin tercihlerine yansımaları da soruldu. Bahçeli’nin kendi siyasal öncelikleri çerçevesinde AK Parti’ye destek verdiğine dikkat çeken Kurtulmuş, “Ama sonuçta ısrarla MHP’nin de başka bir siyasi parti olduğunu ve kimliğinin korunması gerektiğini vurguluyor. Zaten cumhur ittifakı teklifinin altındaki temel mesele de budur. AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi iki ayrı partidir, iki ayrı önceliği olan partilerdir.
Cumhur ittifakı teklifi, henüz Sayın Bahçeli’nin teklifidir, ama görünüyor ki MHP önümüzdeki dönemde AK Parti’yle bir seçim ittifakı yapacaktır. Bu iki partinin birleşmesi değil bir seçim ittifakı sürecidir. Bu ittifak Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki seçmeni nasıl etkiler sorusu, kampanyanın nasıl gelişeceği ve kampanyada kullanılacak siyaset dili ve üslubuyla bire-bir ilgili olduğunu ifade etmek isterim. MHP ile seçim ittifakının geliştirilecek olması AK Parti’nin kapsayıcılığını engelleyecek bir durum olmayacağı kanaatindeyim. Israrla da onun için diyorum ki; MHP ile yapılan şey iki partinin bütünleşmesi değil bir seçim ittifakıdır.”
AYM kararı hukuk içinde tartışılır
Anayasa Mahkemesi’nin Şahin Alpay ve Mehmet Altan ile ilgili kararı üzerinden başlayan tartışmayı da değerlendiren Kurtulmuş şu değerlendirmeyi yaptı:
“Anayasa Mahkemesi bağımsız bir yargı kuruluşudur, yargı sistemimizin, hukuk sistemimizin en üst yargı kuruluşudur. Bu nihayetinde bir içtihat meselesi. Anayasa Mahkemesi kendi kuralları içerisinde içtihadını yapar, sonuçta kararını verir, yerel mahkeme de o karara uymadığını ortaya koyar, devam eden bir hukuk sürecidir. Bu sürecin içerisinde çok fazla siyasallaştırarak bu süreci bir şekilde başka yönlere, başka tartışmalar içine çekmenin doğru olmadığı kanaatindeyim.”