Gündem

'Notlar kanıt olamaz'

Eski Meclis Başkanı Cindoruk, tutuklanan gazeteci Balbay'a ait belgelerin delil kabul edilmesinin hukuk dışı olduğunu söyledi

16 Mart 2009 02:00

Eski Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ı tutuklayan mahkemeyi hukuka uygun olmayan kanıtları dikkate almakla eleştirdi.  

Cumhuriyet gazetesinde 11 Mart 2009'da yayımlanan habere göre, Cindoruk, Ergenekon davası kapsamında tutuklanan Balbay’ın, yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda önemli bir araştırmacı yazar olduğunu, bu nedenle de çok çeşitli belgeleri elinde toplayabileceğini söyledi. Cindoruk, “Bunların kanıt gibi kabul edilmesini hukukla bağdaştırmak mümkün değil, öyle olsaydı rahmetli Uğur Mumcu o değerli kitaplarının hiçbirini yazamazdı” dedi.

Eski TBMM Başkanı Cindoruk, Balbay’ın tutuklanması sonrasında Ergenekon davasının geldiği aşamayı değerlendirdi. Cindoruk’un açıklamaları şöyle:

Hukukla bağdaşmaz: Sayın Balbay, sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda araştırmacı, önemli bir yazar. Bu kişiliği gereği sınırsız malzeme toplama hakkı ve görevi var. Buna imkân kelimesini de ilave edebilirsiniz, çünkü bu çeşit düzgün, dürüst kitaplar yazan yazarlara, çeşitli kaynaklar tarafından bilgi ve belge gönderilir. Bir yazarın, hazırlayacağı bir kitapta kullanacağı malzemelerin kanıt gibi kabul edilmesini hukukla bağdaştırmak mümkün değil. Öyle olsaydı, rahmetli Uğur Mumcu, o değerli kitaplarının hiçbirini yazamazdı, elinde bulunan malzemeler yazıya dökülmeden polisin ve savcının eline geçerdi. O nedenle Balbay’ın bilgisayarında bulunan belgelerin bir soruşturmaya esas olması mümkün değil.

Mahkemeler de eleştirilmeli: Hepimiz Ergenekon savcılarını suçluyoruz, hukuka aykırı hareket ettiklerini söylüyoruz, pek çok hukukçu da bunu irdeliyor. Bence biraz haksızlık yapıyoruz. Çünkü savcılar gözaltı kararları alıyorlar ama bunları bir yargıçtan alıyorlar. Savcılar tutuklama istiyorlar, tutuklamaya mahkeme karar veriyor. Bu nedenle, iddia sahibi savcılar yerine hukuka uygun olmayan kanıtları dikkate almadan, değerlendirmeden karar veren yargı organlarını, mahkemeleri eleştirmek gerekir.

Kuşku bulutları dağıtılmalı: Mahkemelerimizin hızlı, adil kararlarla bu dava üzerindeki kuşku bulutlarını dağıtması gerekiyor. Bence iş savcıdan çıkmış, yargıya intikal etmiştir.
Yargı sistemi zedelenir: Yargı ve yargıç, mahkeme kararları eleştirilmez olamaz. Aksi takdirde ara kararları kesin hüküm haline gelir. Yargı ve yargıç, bu davanın toplum üzerine yaratttığı havayı değiştirmek ve gidermekle görevlidir. Aksi takdirde Türk yargı sistemi zedelenir.

Cumhuriyet'e destek yağdı

Gazeteci Mustafa Balbay’ın Ergenekon davası kapsamında tutuklanması büyük tepki çekti. 

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Balbay’ın tutuklanma kararı üzerine Cumhuriyet  Gazetesi Başyazarı ve İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk’u arayarak geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Tutuklanma kararından üzüntü duyduğunu belirten Demirel, “Bugünler geçecek. Gelecek günler için iyimserim” dedi.

CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz de Cumhuriyet Ankara Temsilciliği'ne gönderdiği iletide şunları söyledi: “Laik, demokratik Cumhuriyetimizi yok etme çabalarını her alanda sürdüren AKP iktidarı, çağdaşlığı, ilericiliği, aydınlığı savunan Cumhuriyet gazetesini yok etmek için de yazarlarını hedef aldı. Korku imparatorluğunu yaratmak isteyenler, demokrasi ve aydınlık için kalemini konuşturmaktan başka suçu olmayan Sayın Balbay’ı hedef almaktan vazgeçmelidirler. Demokrasi ayıbı bu tutuklama olayını kınıyor, aydınlıktan yana olan herkesi tavır koymaya davet ediyorum.”

‘Adil yargılamaya aykırı’

CHP Aydın Milletvekili avukat Fatih Atay da, Balbay’ın hukuka ve adil yargılanma ilkelerine aykırı bir biçimde tutuklandığını belirtti. Atay, “Balbay’ın hukuka ve adil yargılanma ilkelerine aykırı biçimde tutuklanması, özgür basına uygulanan sansür girişimlerinin çirkinliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Tutuklama gereği olarak öne sürülen her iddia demokrasi, düşünce ve basın özgürlüğünü kaldırmaya yönelik hareketlerin açık bir kanıtıdır. Balbay’a yönelik tutuklama kararı karşısındaki derin üzüntümü belirtiyor, Cumhuriyet’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.

Urla Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Yönetim Kurulu adına Ali Yanar da Cumhuriyet'e  gönderdiği iletide şunları kaydetti: “Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın ikinci kez hukuk tanımaz bir biçimde sabaha karşı evinden alınıp götürülmesi ve tutuklanması, Urla ADD üyelerini derinden üzmüştür. Bu tutuklamanın Cumhuriyeti, Atatürk ilke ve devrimlerini savunan Mustafa Balbay ve onun gibi düşünenlere gözdağı vermek için yapılmış bir hareket olduğunu düşünüyoruz. Bu hukuk dışı uygulamayı şiddetle kınıyoruz. Dernek olarak Cumhuriyet gazetesine ve Sayın Balbay’a destek olmak amacıyla, gazetenizin basın özgürlüğüne yapılan baskılara tepki göstermek için çıkardığı beyaz sayfaları ‘Susturamayacaklar’ başlığı adı altında halkımızın imzasına açmış bulunuyoruz.”

Emekli Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Güven Dinçer, ressam Celal Binzet, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı üyelerinden Zeliha Kanalıcı ve Veteriner Hekim Mücteba Binici de Cumhuriyet Ankara Temsilciliği'ne giderek, geçmiş olsun dileklerini iletti.